Siyasi partilerin İzmir listeleri açıklandı ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Vefa’nın sadece bir semt olduğunu yine kanıtladı. EGO denilen semt adı yine VEFA’nın önüne geçti…
Önder Sav’ı ve ekibini tamamen liste dışında bırakırken, Deniz Baykal’ı yalnız başına bıraktı. İzmir listesi zaten evlere şenlik, bakıyorum da neredeyse yarısının adını hiç duymadım, tanımıyorum, basın dünyasından ve PARTİ İÇİNDEN birçok kişi de öyle… Bizler tanımıyorsak oy verecek vatandaş nereden bilecek. Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir’de oluşturduğu liste tamamen örgütle alakasız. Örgütün içinden gelen aday yok, çalışan mevcut milletvekilleri liste dışı, kişisel ilişkilere dayandırılmış liste oluşumu…
AlaattinYüksel, Aziz Kocaoğlu etkili bir liste, bu liste İzmir’de hangi kesime hitap edecek, Genel Merkez bunu araştırdı mı, hayır. Oluşturulan liste Kılıçdaroğlu’nun şunu düşündüğünü açıkça gösteriyor; ‘İzmir’den kimi aday göstersek, oyumuzu alırız’ Kusura bakma ama sayın Kılıçdaroğlu bu listeyle İzmir’den beklediğini oyu alamazsın. Sosyete kesime hitap ederek oy almaya kalkıyorsun, halkçı duruşunu kaybettin, söylemlerin yersiz kaldı. Halkçı Kemal gitti, sosyete Kemal geldi. Senin amacın varoşlardaki oyları toplamak değil miydi? Örgütün sesine kulak vereceğiz demedin mi? İzmir’de özlenen önseçimi gerçekleştireceğiz demedin mi? Bunları bizler değil, sen söyledin. Daha ilk durakta, yolcu seçmeye başladın. Gördüğüm şudur ki; Kılıçdaroğlu koltuk sevdasına kapılmış. Almış Gürsel Tekin’i yanına “yazzzzzzzzzzz, çizzzzzzzzzzzzzzzzz, vurrrrrrrrrrrrrrrrrr, şunu yazalım mı örgüt istiyor, o kim ya, bizim adam değilse rahvan gitsin. Projeleri var, tabanı var, halk istiyor. Bizden mi? Hayır, rahvan gitsin, bizden gelsin. Bize üretecek adam değil, sözümüzü dinleyecek adam lazım” bu mantıkla oluşturulan listeye ben SÜRPRİZ YUMURTA’dan başka bir şey demem, diyemem.
Aytun Çıray’la nasıl bir bağlantı oldu onu da anlamış değilim. Ödemiş mitinginde rozeti taktı, 3 gün sonra milletvekili adayı oldu. Belli ki söz alınmış. Aytun Çıray’ın basındaki söylemlerine bakıyorum. ‘Ben zaten Halk Partili’ydim’ diyor. Yapma Allah aşkına. Senin bu söylediğin Galatasaraylı Emre Belözoğlu’nun, Fenerbahçe’ye transfer olduktan sonra ‘Ben çocukluğumdan beri Fenerbahçeli’ydim’ demesine benziyor.
Onun dışında ‘Peşimden bir vekil daha sürüklerim’ diyor. Bence bir vekil daha sürükleyemezsin olsa olsa CHP’nin 2 vekil daha kazanmasına engel olursun. Bölge açısından olaya bakacak olursak yine Aytun Çıray’a döneceğim. Küçük Menderes’ten o kadar aday adayı var iken, alın size Küçük Menderes adayı dediler, Aytun Çıray’ı gönderdiler önümüze. Partililere bakıyorum, vatandaşın nabzını yokluyorum. CHP’lilerin ortak söylemi: ‘Bu listeye anca oyumu atarım, seçim çalışmalarına katılmam.’
Partili bunu diyor, vatandaş ne diyor. CHP böyle bir listeyi önümüze getirdi, partiliyim ama MHP’ye çalışacağım…
AKP, CHP ve MHP’nin yaptığı en büyük hata ise Küçük Menderes ve Bakırçay Havzası’ndan adayları seçilecek sıradan listeye koymaması oldu. Bu üç partiden birisi yerel bir adayı listesine alsaydı bu halk parti gözetmeksizin oyunu yerel adaya atardı. AKP, Müjde Özkumova’yı listesine aldı ama koyduğu sıra 8, MHP, Mustafa Basmacı’yı aldı, koyduğu sıra 7. CHP’nin listesi 1 gün öncesinden dışarıya sızmışken bu partilerin nasıl böyle bir aday profili oluşturduğunu da çözmüş değilim. CHP listesine karşın yerel bir adayı seçilebilecek sıradan oraya almış olsalardı, her iki havzada da oyları süpürebilirlerdi. Gerçi seçime daha uzun bir süre var ama oluşacak şablon belli gibi. CHP İl Başkanı Tacettin Bayır 10+10 diye hedef koymuş ve bunu her seferinde de yinelemişti. Sayın Bayır, liste sizin de içinize sinmedi bu herkesçe biliniyor ama malum bir partili olarak ses çıkartamıyorsunuz. Anca açıklanan adayların bölge sıralaması yanlış diyerek genel merkeze bir mesaj veriyorsunuz. Bu adamların listede ne işi var gibisinden bir söylemle…
CHP 2.bölgeden 5 milletvekili çıkarırsa, öpsün başına koysun. AKP’nin listesi ona keza çok pasif. MHP’de değişim bekleyenler yine yanıldı. Yanıldı yanılmasına da CHP’li bir seçmenin AKP’ye oy atmayacağını varsayarsak, bu seçimlerde MHP’den bir oy patlaması bekliyorum. Gerçi orada da bizim adamımız mı muhabbetleri dönüyor ama neyse…
Kısa kısa notlar geçmek gerekirse CHP listesinde Selçuk Ayhan gibi çalışkan bir vekilin olmamasına şaşırdım. Benle beraber herkes şaşırdı tabii ki. İzmir’e ve özellikle Küçük Menderes Havzası’na en fazla önem veren vekil iken, yine birilerinin ‘bizim adamımız mı?’ muhabbetleriyle harcandı. Çünkü Selçuk Ayhan kimsenin değil halkın adamı olmuştu. İşte bu yüzden; DEĞİŞEN CHP’de yer alamadı.
Kemal Anadol’a da kısa bir yer ayıralım. Anadol’un listede olmamasına en çok sevinenlerden biriyim. Oturduğu yerden kalkamayan, 2.kattaki bir daireye merdivenle çıkmakta zorlanan bir vekilin İzmir gibi dinamik bir şehirden aday olup, tekrar oraya gitmesine gönlüm razı gelmezdi. Yine parti tabanından gelen ses şu şekildeydi: “Kemal Anadol listeye girerse partime oy vermem.’
CHP’nin 2.bölge listesinde itiraz edemeyeceğim tek isim ise Rahmi Aşkın Türeli’dir. Partinin ürettiği birçok projenin altında imzası olan, partinin mutfağında her zaman arka planda olan Rahmi Bey, 2007’de 8.sıradan aday gösterilmiş ve Meclis’e girememişti. Bu sefer 4.sırada yer alarak, seçilecek bir yerden listeye konuldu ve Ödemiş doğumlu biri olarak bölgeye hizmet edeceğine inanıyorum.
Hee, aklıma gelmişken yazının sonunda belirteyim. Acaba Kılıçdaroğlu, Gürsel Tekin’in kuklası mı oldu? Önder Sav’ın, Deniz Baykal’ın mevcut durumlarından çekinerek partiden isimlerini silmeye çalışan ikiliden biri olan Kılıçdaroğlu acaba şunu hiç düşündü mü? ‘Ee bunların adamlarını sildik tek tek. Gürsel’in adamları yerleştirdik. Anaa ne yaptım ben, Gürsel de beni harcayacak…’ Değil mi KUZUM