(Tüm çocukların bayramını kutlarım)

Efendim yıl 1986…

Ben deniz ilkokula başladım…

O zamanlar ilkokulun birinci sınıfından başlayarak her kademeden bir sınıf 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramına katılırdı.

5 yıl boyunca 23 Nisan bayram törenlerine katıldım…

Yetmedi, ortaokulda da 3 yıl boyunca hiç geri kalmadım bayram töreninden…

Ne mutlu bana, bu güzellikleri gururla yaşadım.

Şimdikilere üzülüyorum… Hayatları boyunca ancak bir ya da iki kez 23 Nisan ulusal Egemenlik ve çocuk bayramına katılabiliyorlar.

Ben üzülüyorum bayrama her çocuğun katılamadığı için fakat onların bir tek zili eksik.

Neden?

Çünkü o gün resmi tatil. Hanımefendi ve beyefendiler o gün okula gitmiyorlar…

Çocuklar, etmeyin eylemeyin. Bu bayram sizin…

Başka hiçbir ülkenin çocuklarına ait bir bayramı yok. Atatürk bu bayramı dünya çocuklarına ve tabi ki önce Türk milletinin çocuklarına armağan etti. Ve şöyle dedi; ““Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız.
Memleketi aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz.”

Elin yabancısı koşa koşa ülkemize 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramına katılmaya geliyor, siz tatil diye seviniyorsunuz.

Gören duyan da hiç tatil yapmıyorsunuz sanacak…

Gerçi siz de haklısınız. Yarış atı gibi o sınavdan bu sınava koşarken yoruluyorsunuz…

***

Tören kutlamaları da bir acayip…

Kutlamalar şöyle oluyor. Neredeyse ergenlik çağına gelmiş genç kızlar ve genç erkekler şiir okuyor. Bayrak flamayı yine ergen sayılacak kız ve erkekler taşıyor. Bayram törenine okulun en uzunları seçiliyor…

Neden? Görüntü güzel olsun…

Olmasın! Görüntünün güzel olması değil, insanın neşe dolması mühim olan…

Şunu da sormadan geçemeyeceğim, ilköğretim birinci kademe öğrencileri mi daha çocuk yoksa ikinci kademedekiler mi?

Benim cevabım elbette birinci kademedekiler hatta mini mini birler daha çocuk. Öyleyse bu bayram en çok onların hakkı. Ancak gariplerim sadece stadyuma gidip bayramı izleyerek neşe doluyorlar…

Haydi, bir düşünün, mini mini birlerden biri bayrak diğeri flama taşıyor ardından gelenler birbirinden minik, sevimli yanakları öpülesi öğrenciler de bando takımını oluşturuyor. Evet, mini mini oldukları için bandoda uyumlu sesler çıkaramayabilirler, olsun. Bu gün onların bayramı, varsın sadece gürültü yapsınlar, yeter ki bu bayramı onlara hediye edenin kıymeti bilsinler, O’nun açtığı aydınlık yolda yürüsünler…

Büyüklerim, siz hiç çocuklara sordunuz mu onlara ait olan bu bayramı nasıl kutlamak isterler merak ettiniz mi?

Edenleriniz olmuştur belki. Bu yılki kutlamalar geçti… Ama gelecek yıl sorabilirsiniz çocuklara, belki de ‘23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı siz nasıl kutlamak istersiniz?’ konulu bir kompozisyon yarışması yapabilirsiniz… Ancak birinci, ikinci, üçüncü ve mansiyon seçmeyin. Hepsini birinci yapın, kompozisyonlardaki fikirleri de uygulayın gelecek yıl…

Ne dersiniz, daha çok neşe dolmaz mı insan?