Elbette bir suçlu aramıyoruz ya da niyetim size burada vicdan azabı çektirip anne- baba olduğunuza pişman etmek değil. Birçoğumuz zaten aynı kurallarla yetişiyoruz. Fakat ebeveynler yetiştirdikleri çocuklardan sorumlu ve ne yazık ki eğitimsizler (eğitimden kastım tabiî ki okul eğitimi değil).
Anne - baba olmak yeryüzünün en önemli görevi. Bir an için tahayyül etmenizi rica ediyorum. Bir yanda kan, savaş, nefret, sevgisizlik ve kapkara bir dünya diğer yanda barış, huzur, sevgi, mis gibi pırıl pırıl bir dünya. İşte siz bu iki dünyayı yaratacak bireyleri yetiştirmekle görevlisiniz. Okan Bayülgen bir konuşmasında; evlenmek için evlilik öncesi kişilerin evlenmeye bir engeli olup olmadığına bakılması gibi çocuk sahibi olmak isteyenlerinde araştırılması gerektiğini söylemişti. Bence harika bir fikir. Önce şu iyice anlaşılmalıdır ki çocuk yaşım geldi, canım istedi, soyum devam etsin diye yapılacak bir şey değildir. Sizler kaç yaşına gelirse gelsin neredeyse her zaman yardıma muhtaç küçük bir insanın fiziksel ve psikolojik sağlığının korunması, onun verimli, yardımsever, kendini doğru ifade edebilen bireyler olarak yetişmesinin sorumluluğunu alıyorsunuz. Dünya üzerinde bundan daha meşakkatli, zor ve emek isteyen bir görev olduğunu düşünmüyorum.
Hiç karamsar olmayın. Çocuğunuz kaç yaşında olursa olsun. Öğrenmenin ve doğru davranmanın belirlenmiş bir zamanı yok. Günümüzde yardım alabileceğiz birçok kaynak ve profesyonel kişiler kolaylıkla bulunabilmekte. Siz yeter ki doğru davranış modeli edinmek isteyin ve istikrarlı olun. Bu aşamaya bir gecede gelmediniz dolayısıyla bir gece de mucize olmasını beklemek haksızlık olur. Bazen tahminimizden daha kısa sürede gelişme yaşanır yine de bu öğrenme süreci için inanmak ve istikrarlı olmak çok önemlidir.
Öncelikle hangi ebeveyn grubuna girdiğinizi belirlemek nerede hata yaptığınızı bilmek açısından işinizi kolaylaştırır. Önümüzdeki haftadan itibaren ebeveyn davranışlarını yazacağım.
Her zaman hatırlayın, çocuklarınız sizin davranışlarınızın aynasıdır.
Sevgi ve huzurla…