İngiltere tarihinin en kanlı ve dramatik zamanlarından biri Kral VIII. Henry zamanıdır. Veba, katliam, savaşlar ve buna benzer sebeplerle ülkenin nüfusu neredeyse yarı yarıya düşmüş, Kral VIII Henry ülkesinin geleceğinden ciddi bir biçimde endişelenmeye başlamıştır. Çareler arayan Henry yaptırdığı araştırmalar sonucunda ülkenin çeşitli hapishanelerinde, zindanlarında çok sayıda kadın ve erkeğin bulunduğunu ve kadınlarının çoğunluğunun da hayat kadını, diğer kadın ve erkeklerin de hırsız, katil gibi insanlar olduğunu öğrendiğinde kafasında şimşekler çakmıştır.
Bu insanları zorunlu olarak biraraya getirerek üremeleri ve sonucunda da ülke nüfusunu artırmaya karar veren Henry, tarihe geçen bir uygulamaya imza atar. Uygulanan projeye deTürkçesi kral kontrolünde nüfus artışı amaçlı bir araya gelme anlamına gelen"Fornication Under Control of the King" ismi verilir. Kısaca f.u.c.k olarak bilinir. İt the f.u.c.k veya kısaca ittifak olarak da anılır.
İşte, birilerine karşı, birbirleriyle hiç alakası olmayan, üstelik birbirine karşı aşırı derecede kin ve husumet besleyen insanların, her türlü kültürel, tarihi, sosyo-ekonomik geçmişlerini, söylemlerini, amaç ve hedeflerini, davalarını bir kenara bıkarak biraraya gelmelerine işte bu amaçlı olarak kötü niyetli insanların biraraya geldiği oluşum manasına gelen ‘It the f.u.c.k’ denir. İttifak, olarak okunur.
Bir de iyi niyetle vatanı, milleti, davası uğruna aynı amaca hizmet eden insanların biraraya gelmesi var ki buna da yine ittifak denir ama kökeni itibari ile diğerinden farklıdır. Birinde özetle iyi niyet vardır, diğerinde işte hayat kadınlarıyla hırsızı, arsızı, yalancıyı, sahtekârı, dolandırıcıyı biraraya getiren bir çalışma söz konusudur.
İngiltere heveslisi, meraklısıOsmanlı Sultanlarımızın kimisi de kendine her daim söven, galiz küfürler eden, payitahta kendisini yakıştıramayanlarla benzer ittifak değil it the f.u.c.k. ’lar yapmışlardır. Yeniçeri ağzıyla ahkâm kesen cibilliyetsiz tebaadan kimileri, padişaha her türlü hakareti yapmalarına, hazineyi boşalttı demelerine rağmen, içlerinden kimilerinin baş vezirlik, hazine müsteşarlığı, dış ticaret müsteşarlığı, divan heyeti gibi makamlara getirilmesi vaadine kanarak, geçmiş söylemlerini yok saymış, nefes aldığım sürece selam bile vermem dedikleri padişahla ulvi! amaçları için biraraya gelmişlerdir.
Ne yazık ki bu tür biraraya gelmelerden de hiçbir zaman hayırlı bir sonuç çıkmamış, doğan çocuk da sakat doğmuş, evlilikler üç günde bitmiştir. Yani gönülsüz itthef.u.c.k.’dan çocuk doğmaz. Tarih bu tarzda beraberlikler yapan insanlar için, utançla düşülen birkaç dipnotun dışında bilgiyi içerisinde barındırmamaktadır. Biz de en fazla böyle birkaç satırla işi geçiştiriyoruz işte…
Ne diyelim, hayırlı it the f.u.c.k.lar