Malum gündem konusunu yazmadan olmaz…
Pek çok yazarın fikir beyan ettiği konuda yazı yazmayı sevmiyorum, ancak;
Genç hayranlarım, “Dilek Abla 19 Mayıs hakkında yazı yazsın” buyurmuşlar.
19 Mayıs bayram kutlaması yapılacak mı yasaklanıyor mu paniğinde olan gençleri bir de ben kırmayayım istedim.
Sevgili gençler ve hatta kendini genç hissedenler;
Yönetmelikte yer almayan Ankara dışındaki illerdeki bayram kutlamalarının stadyumlarda sizler yorulmayasınız diye gerçekleşmeyecek olması, şahsen beni hiç kızdırmadı.
Zira anne ve babalarınız sizlerin bayram kutlama provalarında bulunduğunuz kente göre kâh havanın soğukluğundan kâh sıcaklığından, öte yandan derslere konsantre olamamanızdan şikâyetçi oldukları için, çok değerli müsteşarın böyle bir açıklaması oldu.
Yani durumdan şikâyetçi olanlar bana göre aslında gençler!
İnsanlar şikâyetçi olabilirler hallerinden bu en normal şeydir, ancak yerine bir öneri koymadan şikâyetçi olmak; aklı, mantığı ve zekâsı olan Türk gencine yakışmaz.
Bayram kutlamaları için, seminer, panel, bilgi şöleni, tiyatro, orotoryo, bayram gazetesi, kompozisyon yarışması, spor müsabakaları ve daha pek çok şeyi önerebilirdiniz.
Maksadım gençleri suçlamak değil.
Vay efendim bayramımızı kutlamamıza izin verilmiyor yasaklanıyor diyerek sokaklara döküleceğinize, ortada bir kaos yaşanacağına, Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği zeki ve çevik Türk gençlerinin her birinin mükemmel önermeleri olabilir.
Muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kanda değil mi?
Gençlerden ve kendini genç hissedenlerden sokaklara dökülmeleri ve memleket bölünüyormuş, değerlerimiz elimizden alınıyormuş gibi davranmaları yerine yeni projelerle ilgili kurumlara gitmelerini öneriyorum…
Birinci vazifenizin, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmek olduğunu unutmayın.
 
***
İlginçtir ki Milli Eğitim Bakanı Sayın Ömer Dinçer’in dün yapmış olduğu açıklamaya aynen katılıyorum.
“Özellikle 1940'lı yılların daha çok otoriter yönetim anlayışının ritüeli olarak ortaya çıkan bu ve benzeri türden kutlama şekilleri, modern dünyanın çok uzun zamandan beri terk ettiği şekiller. Tüm dünyanın şu anda üzerinde vurgu yaptığı husus, bireyin ve sivil toplumun potansiyelinin açığa çıktığı, kendi tarzlarını uygulamaya yöneldiği bir eğilimi ifade ediyor. Biz de Cumhuriyetimizin bu önemli simgelerini kutlama tarzında Cumhuriyet'in ruhuna uygun, daha modern bir yapı olması gerektiği kanaatini taşıyoruz. Bu sebeple 19 Mayıslarımızı daha görkemli, daha etkin bir şekilde kutlayacağız. Vatandaşlarımızın daha etkin katıldığı bir kutlama şekline dönüştürmeyi de arzu ediyoruz. Ama şu anda yaptığımız şey, konu üzerinde herhangi temel değişiklik değil. Biz mevcut kanun ve yönetmeliklerde herhangi bir değişiklik yapmaksızın sadece kanun ve yönetmeliklerde var olan önerilerin uygulanmasını talep ettik.”
Atatürk cumhuriyeti Türk gençliğine emanet etti diyerek gençlere yüklenmenin manası yok. Bakın Sayın bakan ne kadar güzel ve modern bir açıklama getirdi. Vatandaşların da yüksek katılımda olduğu bayram kutlamalarından söz ediliyor. Sivil toplum kuruluşlarının katıldığı bayramlar diyor.
Ortada yasaklama, engelleme ya da bunları yapmaya çalışmaya yönelik bir şey göremiyorum. Madem Sayın bakanın bu yönde bir açıklaması oldu, vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları biraraya gelerek ya da gelmeyerek binlerce proje üretebilir. Zira bu kuruluşların amacı sadece proje üretmek olmalı.
Kimsenin yaygara yapmasını doğru bulmuyorum. Ortada ne bir engel ne de bir yasak var. Aksine, uygulanmak istenen bayram kutlamalarında vatandaşların da etkin olduğunu görmek gerçek bir bayram kutlamasıdır.
Her şeyi devletten bekliyor olamayız, biz devlete proje sunmalıyız. Mesela 19 Mayıs günü Samsun’a gidebiliriz. İnanın bu da kutlamadır.