Bir grup bilim adamı beş tane maymunu bir kafesin içine koydu. Maymunların arasına da üzerinde muzlar olan bir merdiven yerleştirdi.
 
Ve bu hikâye bu hafta gözümüzden önce açtığımız sosyal paylaşım sitesi facebook’ta dolaştı durdu. Ve birçoğumuza çok tanıdık geldi.
 
Devam edelim hikâyeye;
 
Bilim adamlarının yerleştirdiği muzlardan birine ne zaman maymunlardan biri muzları almak için tırmanmaya kalksa bilim adamları diğer maymunları soğuk suyla ıslattı.
 
Bir süre sonra ne zaman maymunlardan biri merdivene tırmanmaya kalksa diğer maymunlar onu dövmeye başladı.
 
Aradan biraz daha zaman geçtikten sonra tepedeki muzlar ne kadar çekici olursa olsun maymunlardan hiçbirisi merdivene tırmanmaya cesaret edemez oldu.
 
Bilim adamları maymunlardan birini değiştirmeye karar verdi. Kafese giren yeni maymunun yaptığı ilk şey merdivene tırmanmayı denemek oldu. Diğer maymunlar hemen ona saldırdılar ve yeni maymunu dövdüler.
 
Defalarca dayak yedikten sonra yeni maymun sebebini bilmediği halde merdivene tırmanmaması gerektiğini öğrendi.
 
Kafesteki maymunlardan birisi daha değiştirildi ve ilk değişimde yaşananların aynısı yaşandı. Hatta değiştirilen ilk maymun da ikinci maymunun dövülmesine yardım etti. Üçüncü ve dördüncü maymunlar da değiştirildiğinde aynı olaylar gözlemlendi. Son olarak beşinci maymun da değiştirildi.
 
Artık kafeste hiç soğuk suyla ıslatılmış olan ama buna rağmen merdivene tırmanana saldıran beş tane maymun vardı.
 
Eğer maymunlara neden merdivene tırmananları dövdüklerini sormak mümkün olsaydı eminiz şu cevabı alırdık;
 
“Bilmiyorum, burada işler böyle yürüyor”
 
Tanıdık geldi değil mi bu hikâye ve sonuç?
 
İşte yaşadığınız şehirde birileri nedenini anlamadığınız bir şekilde sizi dövüyorsa bunun nedeni merdivendeki muzdur. Buradaki söz konusu dövme eylemi, tekme tokat değil elbette.
 
Dedikodunuzun yapıldığını, kuyunuzun ince ince kazıldığını, ayağınıza çelme takıldığını hisseder ya da duyarsınız. Ve anlamazsınız sebebi. Ben ne yaptım bu insanlara ne zararım var ki ben engelleniyorum, sevilmiyorum, uzak tutuluyorum vs.
 
Evet şekerim, kafesteki maymunların düzenini yaşıyoruz bizde.
 
Tire’de de, Türkiye’de de işler böyle yürüyor…
 
Facebook’ta gördüğümüz resimlerde dindar kızlarımız Atamız’ın heykelini bile rahat bırakmıyor, hesapta Atamız’ın büstünün burnuna parmaklarını sokarak, başına boynuz işareti yaparak tatmin oluyorlar.
 
Ne oldu yavrucum bunu yaptınız da?
 
Hem soruyorum, Atatürk ne yaptı size? Bu memleketi kuran, kurtaran, sizlere özgürlük tanıyan bu yüce insanla alay etmek sizin dininizin neresinde var.
 
Sizin dininiz, büyüklerle alay etmeyi reva görüyorsa, biz sizin dininizden değiliz. Bizim dinimizde kimseyle alay etmek söz konusu bile olamaz.