Daha dün Türkiye’nin göbeğinde “orak çekiçli bayrağı” asma serkeşliğinde bulunanlar bugün arsızca MHP’ye saldırma cüretinde bulunuyorlar.
12 Eylülden önce meydanlarda “Mao-Lenin-Stalin” posterlerini taşıyıp Atatürk’ü ağızlarına bile almayanlar bugün Türk Milliyetçilerinin tavırlarına “ağız-burun “kıvırıyorlar!...
Mâlum Konya’daki miting sırasında İstiklâl Marşı söylenirken okumayan ve de ayağa kalkmayan zihniyet bugün Ülkücülere laf yetiştirme uğraşındalar, her nedense…
Üniversite kapılarına – hâşâ- “Muhammedin piçleri giremez!...” asıldığında yüzleri kızarmadan o yazının altından içeri girenlerin bugün Türk Milliyetçilerine söyleyecek sözleri olmasa gerek!... Onlar o kapıdan rahat rahat girerken ülkücüler birer birer vatan toprağına kendilerini teslim ediyorlardı.
Birileri, Ruhi Kılıçkıran’ı,Ertuğrul Dursun Önkuzu’yu,HüseyinKurumahmamutoğlu’nu,Yusuf İmamoğlu’nu, Gün Sazak’ı hiç bildiler mi ki?
12 Eylülün zindanlarından çıkarılıp da idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nu,Cevdet Karakaş’ı, Fikri Arıkan’ı,CengizBaktemur’u,Ali Bülent Orkan’ı,AhmetKerse’yi,HalilEsendağ’ı,SelçukDuracık’ı, İsmet Şahin’i hatırlayanınız var mı?
Daha dün hedef gösterdikleri,karaladıkları ülkücülerden neden” medet umar” bir hâle geldi bazı kesimler? Kimileri yok diye eleştirirken, kimileri de sahtekârca olmadıklarına methiye(!) düzüyorlar!...
Unutulmasın ki, Türk Milliyetçileri 12 Eylül öncesinde de, 12 Eylülde de bu ülke için “bedel” ödediler. Hem de 5.000 vatan evladı ve 9 idamla… Ve bugün dediler ki bizler için,“kandan beslenen, terör bittiğinde bitecek olan, IRKÇI-KAFATASÇI, şehit cenazelerindeki kuduz köpek, FATİHA bilmez ülkücüler olduk birilerinin nezdinde ve alaycı tanımlarında...” Ne için? Vatan için, bayrak için, Türklük için…mücadele ettiğimiz için. O zamanlar “bu devletin polisi var,jandarması var size mi düştü ülkeyi kurtarmak” diyenler şimdi neden Türk Milliyetçilerini-Ülkücüleri sokağa çekme gayretine düşmüş bulunuyorlar?
Ülkücüler zindanlara tıkılırken, “C-5”lerde işkence görürken, “Filistin askıları”nda misafir edilirken, darağaçlarına gönderilirken, “kıs kıs gülen”ler galiba daha çok bekleyeceksiniz siz… Türk Milliyetçileri ister beğenin, ister beğenmeyin ama sokağa kırıp dökmeye İN-ME-YE-CEK-LER… İnmemelidirler de… Eğer,ödenmesi gereken bir bedel varsa “sıradaki” gelsin… Dün sokağa çıkamayanlar, camilere gidemeyenler,sıkıştıklarında “ben de ülkücüyüm” diyenler sıra sizde efendiler.Hele hele piyasaya kendilerini “eski ülkücü” diye tanıtanlar, yerel seçimlerde “ADAY” olarak endamlarını gösterecek olanlar buyurun sıranızı alın(ız)!...
İktidara eleştiri mi? Mutlaka yapılmalı, ama demokratik yollardan.Kırmadan,dökmeden,yakmadan… Yakışır bir şekilde ve her platformda…İktidara ders vermek isteyen önümüzdeki yerel seçimde yapması gerekeni yapmalı, sorumluluğunu almalı ya da susmalı…
Vesselam!...