Şimdi kısaca “minik bir değerlendirme” yapalım izninizle…
“Bugün AK Parti bir kez daha destan yazmıştır.” Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu bu değerlendirmeyi yaparken AKP’nin oyunun 21 Milyondan 18 milyona; oy oranının % 49’dan % 40’a; milletvekili sayısının da 326’dan 258’e düştüğünden galiba haberi olmamış!...
Başbakanımız seçim süreci içinde “Tek başına iktidar olamazsam genel başkanlık görevimden istifa edeceğim.” Deme yürekliliğini de göstermişti de... Sonuç ortada… “Ya Bismillah” diyerek yola devam!...
“Hepinizi muhabbetle kucaklıyorum. Demokratik yollarla bir baskıcı dönemi sona erdirdik. Demokrasi kazandı, Türkiye kazandı.” Sözleriyle CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da adeta “zafer çığlıkları” atarken partisinin oyunun bir önceki seçime göre 300 bin artmasına karşın oy oranının % 25.94’ten % 24.96’ya; milletvekili sayısının da 135’ten 132’ye düştüğünden haberdar olmamış sanki!...
“CHP’yi iktidara taşıyamazsam, 1.parti yapamazsam genel başkanlıktan istifa edeceğim.” Diye böbürlenen Sayın Kılıçdaroğlu, istifa etmemi gerektiren bir durum yok , diyerek durumu kurtarmaya çalışmaktadır!...
“Türk milleti AKP'den kurtuluş sürecini başlatmıştır. MHP oyunu yüzde 33 arttırmıştır. Partimiz seçimlerde alnının akıyla çıkmıştır. 31 yeni vekil çıkardık.” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli seçim sonu yaptığı değerlendirmesinde elde edilen sonucun MHP açısından bir başarı olduğunu vurgulamıştır. Tabloya göre MHP; oyunu 5,5 milyondan 7,5 milyona; oy oranını % 12.98’den %16.50’ye; milletvekili sayısını da 53’ten 80 çıkarmıştır.
Bu başarıya rağmen MHP’de “bir şey”lerin artık değişme zamanı gelmiştir. Söylemlerinden teşkilat yapısına, istişareden medya ilişkilerine kadar ne varsa masaya yatırılmalıdır. Türk Milliyetçileri artık “tek çatı” etrafında birleşmelidir. Bu çatı kurulurken de ana sorumluluk MHP’ye ve yetkili organlarına düşmektedir. Unutulmasın ki “Ayrılıkta azap; birlikte rahmet vardır.” Ülkenin bir kesiminden yeterli oyu alamıyorsa MHP’de de artık “sorgulama” süreci başlamalıdır.
HDP seçim başarısını , zaferini Öcalan posterleri ile kutlarken barışın teminatlarının kendileri olduğunu söyleme cüretini de göstermiş bulunuyor. Kandil ile İmralı arasında kalan HDP’nin bundan sonraki süreçte neler yapacağını da hep beraber göreceğiz.
Bağımsızlar geçen dönemde (HDP kökenli ağırlıklı olmak üzere) meclise 36 milletvekili sokmuşlardı. Bu seçimde HDP 6 milyon oy; % 13 oy oranı ve 80 milletvekili ile “zafer” elde etmiştir. Zaferin mimarlarının kimler olduğu da “malûm”dur!...
HDP’nin elde ettiği başarıyı asla küçümsemiyorum. Adına ister “emanet oy” isterse “kendi oy”ları deyin ama “Sezar’ın hakkını Sezar’a” vermek gerekir.
Sözün özü Türk Milleti iradesini “oy”a ve meclis aritmetiğine yansıtmıştır. Cumhurbaşkanımız dahil her siyasi lider; medya kuruluşları; sivil toplum örgütleri sözlerini ve yaptıklarını düşünmeli; gereken dersleri çıkarmalıdır.
(KISA BİLGİ: Bir süre yazılarıma ara vermek durumundayım. Tekrar aynı köşede buluşabilmek umuduyla Allah’a emanet olun. A.GÖKTÜRK)