Bizler "arkası gelmez dertlerimin bıktım illallah" şarkısını söylerken göbek atan insanların çocuklarıyız. Kimse normal olduğumuzu söylemesin!
Dahası bizler, “seni ben ellerin olsun diye mi sevdim?” şarkısını söylerkende hoba diyerek, el çırpıp zıp zıp oynayan annelerin çocuklarıyız.
Şarkıların sözlerine aldırmadan oynayan insanlar sadece bizler degiliz bu bağlamda satisfaction şarkısını da anımsatmakta fayda var.
Devam edelim, “15 yaşında da Nazife de Hanım’a doyum olur mu?” türküsündeki 15 yaşındaki hanımefendinin yaşını küçülttüğü için düşünmek istiyorum.
Günümüze dönersek, radyolardan “Allah belanı versin” şarkısını sevgilisine armağan edenleri mi ararsınız, askerdeki yare gönderilen “kurşunlara gelesin” şarkısına güler misiniz, ağlar mısınız bilemem.
90’lı yılların şarkılarından derlemeler diye bir konu karşıma çıktı internette. Biri oturmuş üşenmemiş derlemiş, harbi komik yani.
İşte ilginç Türk şarkı sözleri;
I Love You I Love You, Do You Love Me Yes I Do
Ümit Besen hızla İngilizce öğrenmeye başlayan bir ırka yapabileceği en büyük zalimliği yapmış, bu şarkıyı peydah etmişti. Caddelerde, sokaklarda kekolar arabalarından bu yaratıcılık örneği şarkıyı bangırdatır, ufacık olmamıza rağmen ağız dolusu kusmamızı sağlarlardı.
O dönemde, es kaza bir turist ile tanışırsam bu şarkıyı nasıl açıklayacağımı kara kara düşünürdüm. Yıllar sonra yabancı bir hanım ile sohbet ederken bu şarkı aklıma gelmişti. Kendisine böyle bir şarkının var olduğunu anlatıp, sözlerini söylediğimde bana sadece "I Dont believe You" (Hadi Len) demişti.
Çiki Çiki Baba
Şarki sözlerinin illede bir manası olması gerekmez, düşüncesinin bayrak taşıyan örneği oldu. Aynen şöyleydi:
Çiki çiki baba. Ayni ayni yaba. Feli feli kuuli. El fakiri yaba. Oyyy oyyyyy oyyyy. Ulan ne işti be..
Çiki çiki baba. Ayni ayni yaba. Feli feli kuuli. El fakiri yaba. Oyyy oyyyyy oyyyy. Ulan ne işti be..
Memişler;
Topaloğlu. Şimdi bu öyle bir adamdı ki ceketinin rengine uysun diye saçını boyamaktan çekinmezdi. Uzaylıydı, "Uzaydan gelmedik ki, dünyalıyız biz" diye şarkısı vardı. Bir de "Memişler" adlı şarkısı vardı. Duyduğumuzda gülmekten yarılarak ikiye ayrılmıştık. Sözleri şöyle bir şeydi sanırım:
Elmaları yemişler,
Şeftaliyi yemişler, gülmüşler eğlenmişler,
Güllü kızı yemişler,
Lambaya püf demişler,
Nasıl etti bu işi,
Tebrik ettim memişi ... diye sürüp gidiyordu. İnanılmazdı, onu ailecek sevmiş, bağrımıza basmıştık.
Hayat Bayram Olsa;
Bütün dünya buna inansa, bir inansa" gibi hayaller içeren bir şarkıdır. Aslında sözleri gayet iyi niyetli, barışçıdır, fakat haddinden fazla ve sahtekar bir iyimserlik taşır. Üstelik melodisi çok basittir ve kolaylıkla sinir bozabilir. Hala heryerde çalınır ve insanlar elele tutuşarak bu güzel dilekleri tekrarlarlar. Bu gibi durumlarda yavasça masadan kalkarak tuvalete doğru yol almayı yeğlerim.
Serseri;
Hayatta ne oğlunun ne de kendinin ne iş yaptığını anlamadığım Selçuk Ural söylerdi bu şarkıyı. Aksi gibi şarkı adamın delikanlılık dönemlerine de denk gelmemişti. Kocaman adama kar yıkama bir kot takım giydirmişler, bu şarkıyı söyletirlerdi. Sözleri aynen şöyleydi:
Serseriyim ... Ah serseri ... Okur yazar ve sevimli ... Biraz çapkın, biraz deli ... Ama sevecen bir serseri.
Ulaşılmak ve onikiden vurulmak istenen mantık sanırım şuydu: "Serseri erkekler kızları cezbederler. Ama eli muştalı sokak serserileri değil. Sevimli, hayatı 9 - 5 tadında yaşamayan, genç mizaçlı." Yani kısaca bir Mickey Rourke tipi erkek anlatışıydı. Gelin görünki koca serserilik felsefesi bizimkilerin dilinde "okur yazar bir sevimli" haline gelmişti. Çok yasayın.
Bir Aslan Miyav Dedi;
"Bir aslan miyav dedi. Minik fare kükredi. Fareden korktu kedi. Kedi pir uçuverdi." Türk çocuklarının Kayahan'a emanet edildiği bir dönem. Hazret lütfedip Cumartesi sabahları bir çocuk programı yapıyor. Hesapta olaylar gelecekte bir uzay gemisinde mi ne geçiyor, ufak tefek çocuklar tulumlarla ortalıkta dolanıyor, koskoca pop yıldızı kartondan yapılma "TRT robotlarıyla" muhatap olmak durumunda kalıyor.
Romantizmin çökmek bilmez kalesi gazı almış ya, sabah akşam bir tarafindan çocuk şarkıları çıkarıyor. Bereket hepsi gömüldü gitti tarihin tozlu sayfalarına. Hiç girmeyelim, bu konu burada kapansın.
Bakkal Amca
Şimdi dikkatle inceleyelim:
Bakkal amcaa ... Bakkal amca
Ne var? (Bakkalın zaten sesi boru gibi, bir de "Ne var" diyor.)
Unin var mi?
Var var... (Herif direk uyum sağladı.)
Şekerin var mi?
Var var... (Kesin embesil)
Yağin var mi?
Var var...
Ne duruyorsun?
Ne yapayim? (Dayanamayacagim ya. "Ne yapayım" diye soruyor çocuga patlatacağı yerde.)
Helva yapsana... Helva yapsana...
Evet sevgili dostlar bugün de müzik yayınımızın sonuna geldik. Kalın sağlıcakla...