Şairimiz 1973 yılında Hatay'ın Reyhanlı İlçesinde doğmuştur. Beş çocuklu memur bir ailenin ikinci çocuğu olan şair, kendini bildi bileli her konuda şiirler yazdığını söylemektedir. İlk ve orta öğrenimini Hatay'da tamamladıktan sonra.1991 senesinde Hatay'dan yüksek öğrenimini yapmak üzere ayrıldı.1996 senesinde işletmeyi bitirdikten sonra 1997 yılında evlendi bu evliliğinden iki kız evlat sahibi olan Yusuf Açıkgöz, 2004 senesinde elim bir trafik kazasında kardeşini ve yeğenini yitirdiğini, her kaza haberini duyduğunda acısının tazelendiğini söylemekte.
İçimizden bir yakınını trafik kazasında kaybetmeyen yoktur sanırım. Maalesef ülkemiz savaşlarda verdiği insan kaybından daha fazlasını yollarda trafikte kazalarda vermektedir. Son yıllarda Türkiye’nin her yerinde yollarda ciddi bir iyileştirme söz konusu, yollar ya çift yönlü bölünmüş yola dönüştürülmekte veya da belli bölümler genişleterek kazaların önüne geçilmeye çalışılmaktadır. Unutmayalım ki kazaların çoğu insanların kişisel hatalarından kaynaklanmaktadır.
Gelin şairin şiirlerini okumaya Atatürk’e yazdığı bir şiiriyle başlayalım.
10 Kasım’lara
Edirne’den Ardahan'a,
Her dudakta şarkısın.
Garptan şarka, her dilde,
Sevgi olup şakısın..
Mustafa’m ışık olsun.
Gölgenin düştüğü her yer.
Umut olsun, müjde olsun.
Sevginin ulaştığı her yer.
Mustafa’m sen olaydın,
Bakaydın semalardan.
Birer birer öpeydin,
Kazındığın yüreklerden.
Doğduğun günü bilmem.
Öldüğünü duymadım.
Varlığınla varım ben.
Mustafa’m ölmedin.
Sen ölemezsin.
10.11.2009
Yusuf AÇIKGÖZ
Memlekete Dair Özlem
Şimdi esmek vardı, yamaçlarında Toros'ların.
Serin kıyılarından çıkıp Akdenizin.
Bereketli ovalarına akmak vardı Amik ovasının
Sonra yaylalarında esmek Soğukoluk'un
Kısırında yeşil soğan olmak vardı Kumlu’lunun
Biberli ekmeğinde çökelek Altınözü’lünün.
Künefesinde peynir olup sünerken Antakyalı’nın
Kırıkhan’da bir yudum suyu olmak vardı şimdi Delibekir’li Çayı’nın
Bir deli poyraza takılıp uçmak vardı şimdi
pencerenizden girmek,perdenizi havalandırmak
mübarek ellerinizden öpmek vardı şimdi
Anam babam kardeşlerim….
ve yaşlı gözlerinize bakmak
ve dokunmak gözyaşlarınıza
27.02.2002
Yusuf AÇIKGÖZ
Sen Ağla Ey Filistin
Belki duyarız bir gün
toplandık milyon olduk,sokaklara sığmadık.
bağırdık senin için, yeri göğü çınlattık.
nice şiirler yazdık, okurken çok ağladık
hele o şarkılarda, yalnız seni yaşadık.
vazgeçtik sevdiğimiz, yıldızlı markalardan,
üçer beşer takındık, kareli atkılardan,
renk renk resimlerini kesip gazetelerden,
albümler biriktirdik, bakıp ağlamak için.
sen ne yaptın Filistin? biz bunları yaparken,
kaç milyon tomurcuğu gömdün kara toprağa
biz şiirler okurken, şarkılar bestelerken,
sen ağıtlar mı yaktın?
daha süt değmeden kurşun değen dudağa.
kaç kurşuna mal oldu,kaç füze az attılar,?
kaç yarayı daha sardı, vazgeçtiğimiz markalar?
kocaman bilbordlarda, o ışıklı tabelalar,
kaç uçağı düşürdü,bomba gibi sloganlar.
bir dua..................
ta derinden
tek bir damla göz yaşı.........
gözden değil, yürekten,
tek bir adam gelseydi
bedir ya da Çanakkale’den,
Yusuf AÇIKGÖZ
VUSLAT
Kim bilir kaç zamandır beri burdayım
Böyle bir başıma böyle kimsesiz;
Böyle girdaplarda, böyle sahipsiz,
Kim bilir kaç zamandır, aç ve susuzum,
Lezzetten,habersiz,sudan nasipsiz,,
Yar diye yollarına düşeli beri,
böyle yalın ayak, böyle umarsız,
can diye eşiğine yüz süreli beri,
böyle harap bitap ,böyle çaresiz,
yürek lezzete erdi, ateş suya,
gönül deryaya erdi, umut murada,
gördük ki rahlende, nice kimsesiz,
sıcak aşa erdi.çorbaya erdi...
Yusuf AÇIKGÖZ
ÖĞRETMEN
Cehalet hastalığının,
ilacıdır öğretmen.
Kararmış umutların,
Işığıdır öğretmen.
Aydınlık yarınların,
En sağlam güvencesi,
İlim irfan ordusunun,
Komutanı öğretmen.
Dilinden bal damlayan,
Arkadaş,dosttur öğretmen.
Kabinden sevgi taşan,
Anne, babadır öğretmen.
Gözleri ışık saçan,
Kılavuzdur öğretmen.
Herkese kucak açan,
Sığınaktır öğretmen.
Binbir renkli gül deren,
Bahçıvandır öğretmen.
Oluk oluk bilgi akan,
Şadırvandır öğretmen.
Yusuf AÇIKGÖZ
Bu hafta cumartesi günü kutlayacağımız 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramını önce ülkemiz çocukları başta olmak tüm dünya çocuklarının bu çocuk bayramını bir şiirimle kutlamak istiyorum.
23 NİSAN
Küçüklerin Bayramı,
Cıvıl cıvıl her yanı,
Kaynıyor gençlik kanı
Bugün Yirmi Üç Nisan!
Dünya çocuklarını,
Bilmesen adlarını,
Kırma umutlarını,
Bugün Yirmi Üç Nisan!
Dünya Türk’ün sesini,
Atatürk sevgisini,
Tanıdı meclisini,
Bugün Yirmi Üç Nisan!
Al bayrakla donatın,
Dört bir yanı yurdumun,
Coşun gülün oynayın,
Bugün Yirmi Üç Nisan!
Yirmi Üç Nisan bizde,
Neşedir sevgi yüzde,
Umut dolu her gözde,
Bugün Yirmi Üç Nisan!
Atam söyledi bize,
Çocuk, gelecek size,
Kız erkeği yüz yüze,
Bugün Yirmi Üç Nisan!
(15.04.2008-Saat:09.02)
Cıvıl cıvıl her yanı,
Kaynıyor gençlik kanı
Bugün Yirmi Üç Nisan!
Dünya çocuklarını,
Bilmesen adlarını,
Kırma umutlarını,
Bugün Yirmi Üç Nisan!
Dünya Türk’ün sesini,
Atatürk sevgisini,
Tanıdı meclisini,
Bugün Yirmi Üç Nisan!
Al bayrakla donatın,
Dört bir yanı yurdumun,
Coşun gülün oynayın,
Bugün Yirmi Üç Nisan!
Yirmi Üç Nisan bizde,
Neşedir sevgi yüzde,
Umut dolu her gözde,
Bugün Yirmi Üç Nisan!
Atam söyledi bize,
Çocuk, gelecek size,
Kız erkeği yüz yüze,
Bugün Yirmi Üç Nisan!
(15.04.2008-Saat:09.02)
Şevki KAYATURAN
NOT : Küçük Menderes Havzası içerisindeki şairlerimiz kısa olmak koşuluyla özgeçmişleri ve şiirlerini [email protected] bana gönderirlerse fırsat buldukça onları burada “ŞİİRİN DİLİ” köşesine konuk edip tanıtmaya çalışacağım.