7 Haziran Milletvekilliği Genel Seçimleri  yaklaşırken Türk seçmeninin  hatıralarını tazelemekte yarar olduğunu düşünmekteyim.

Ana başlıkları ile hatırlamaya çalışalım.

2002’den itibaren her seçim öncesi “Dokunulmazlıkları kaldıracağız.” diyorlardı ama her biri dokunulmazlık zırhını sadece kendilerine değil yedi düveline giydirdiler.

En büyük hedeflerinin “Yolsuzlukla mücadele” olduğunu iddia ettiler. Ama  7/25 Aralık operasyonları gösterdi ki “ gırtlaklarına kadar yolsuzluğa bulaştılar.

”Haramla, yetimin hakkı ile işimiz olmaz.” dediler; evlerinde ayakkabı kutularında milyon dolarlarla, para kasaları ile  yattıkları ortaya çıktı.

 “Tarımı ve hayvancılığı ihya edeceğiz dediler.” ülkeyi tarım ürünleri ve hayvan ithal eden bir duruma düşürdüler.

 “Terörü taviz vermeden çözeceğiz.” dediler, Türkiye’ye “Habur Rezaletini” yaşatma şerefine sahip oldular.

 “İmralı’daki katille görüşen “şerefsizdir.” dediler; bırakın görüşmeyi adeta “kanka” oldular.

 “Komşularla sıfır sorun” diye yola çıktılar; sorunsuz komşu bırakmadılar.

Beşar Esad’la önce aile fotoğrafı çektirip tatile çıktılar, sonra da eski aile dostlarını koltuktan indirmek için kumpasa başvurdular.

Yıllarca “BOP Eşbaşkanı” olmakla övündüler; sonra  da her zamanki gibi “inkâr” yolunu seçtiler.

 “Barış süreci,  Çözüm süreci “masalını son dönemlerde milletin gözünün içine baka baka anlattılar; sonra da aynı projeyi rafa kaldırdılar.

Memuru, işçiyi, emekliyi ezdirmeyeceğiz”. dediler; %3 gibi komik zammı reva gördüler.

 “ Sağlık ücretsiz olacak.”  dediler, hasta katılım paylarını arttırdılar.

“ 4+4+4 ile eğitimde çağ atlayacağız.” dediler eğitim sistemini “sorunlar yumağı” haline getirdiler.

 “Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına aldık.” Dediler seçimlerde sözde milliyetçi(!) adayları vitrine süs olarak çıkarıp günah çıkarmaya kalktılar.

 “Ne istediler de vermedik. “ dedikleri ve yıllarca beslendikleri hareketi-insanları en ağır hakaretlerle suçladılar, hor gördüler, aşağıladılar…

Bu milletin anasına alenen söven muhterem(!)  işadamlarını  yere göğe sığdıramadılar.

Milleti “kendilerinde olanlar ve olmayanlar “ diye kutuplara  ayırdılar.

Eleştiriye tahammül etmediler.

 “Rabbena hep bana…” kendilerine düstur edindiler.

…ve  daha neler neler…İç ve dış borçlar… Benzin ve mazot fiyatları… Dövizdeki yükseliş… Ülkenin bir bölümündeki asayişsizlik…  Devlet  otoritesinin zayıflığı… Satılan KİT’ler… Peşkeş çekilen kuruluşlar… Yağma edilen alanlar…

HATIRLA!...

Türk Milleti, HATIRLA!...

Sıfırlanan milyon tl’leri HATIRLA!...

Yolsuzlukları… Hakaretleri… Adam kayırmaları… Çözüm adı altında oynanan tiyatroyu HATIRLA!...

Velhasıl…

Türk Milleti HATIRLA!...

7 Haziran sabahı Türkiye’de yaşananları, verilip de tutulmayan sözleri, ihanetleri, rezaletleri, oynanan oyunları, hakaretleri “UNUTMA”dan sandığa gidip “OY”unu ver.