Çok şükür ki Başbakanımız sağlığına kavuştu. Hem AKP içindeki çok başlılık sona erdi hem de var olan sıkıntılar teker teker çözülmeye başlandı. Üstelik kamuoyunu rahatlatmak için yapılan seçim anketlerindeki oy oranlarının dağılımları her zamanki gibi moral verdi Başbakanımıza…
Ya Başbakanımızın “nekahat” dönemi uzun sürseydi?...
Muhterem “Başbakan Yardımcımız” “bi’at” etmediğine ve etmeyeceğine dair “yemin billah” sözlerine devam edecekti. Üstelik gözyaşı dökmeden ve mendilleri ıslatmadan!.. Hani alışkanlık yapmıştı ya fırsat buldukça ağlamayı… Sahi, bir de kendisine memnuniyetsizlik gösterisinde bulunan vatandaşlara “fırça” atmayı…
Ya o meşhur “hin” ve araştırmacı gazeteci, yeni vekil Şamil Tayyar Bey’e ne demeli?...Futbolda şiddeti ve şikeyi önleme amacıyla hazırlanan yasaya “muhalefet” eden vekilimize ne buyurmalı? Yasa aynen tekrar Meclis’te kabul edilirse “istifa” edeceğini ballandıra ballandıra dillendiren muhterem vekilimiz nerede şimdi?... Galiba kendisine uygun bir istifa metni bulamadı (!) Ya da !...
 
* * * *
 
Başbakanımız mesaiye başladı ve ilk ültimatomu Fransa’ya ve onun devlet başkanına gönderdi. Bu konuda Başbakanımızın tam destekçisiyiz. Ancak… Bunun arkası mutlaka gelmeli. İş “mektup”la, “ laf” la bitmemeli… Gereği mutlaka yapılmalı. O Fransa ki sadece yakın tarihte Cezayir’de yaptıkları belgelerle, anıtlarla, resimlerle dünya kamuoyuna mutlaka hatırlatılmalı. Kimin tarihinde “soykırım” var bilinmeli… Sadece Fransa mı?... Ya ABD?... Kızılderililere yaptıkları “soykırım” neden hatırlatılmaz? İllaki 24 Nisan gelsin diye mi beklenir? Yoksa “o” günde de bir “mektup” ile Obama’ya sert mi çıkılacak?... 10 yıldır sanki aynı türkü söylenir de!… Bakalım, o günleri hep beraber göreceğiz. Somut adımlar atıldığında Başbakanımız ve Avrupa Birliği Bakanımızı ellerimiz çatlayasıya kadar alkışlayacağız.
 
* * * *
Son kamuoyu seçim anket(!) leri peş peşe yayınlanmaya başladı. Yayınlanmaya başlandı da hangisi doğru, hangisi tutarlı; hangisi yalan, hangisi tutarsız belli değil… İktidarın oy artışı sağladığında -maşallah” hepsi de hemfikir!... İş muhalefete gelince rakamlarda şaşmalar ve sapmalar tam hız gidiyor… Örnek mi?.. Bir araştırmada CHP’nin oy oranını % 19’larda MHP’nin oy oranını % 16’larda gösterip CHP’nin büyük bir oy kaybı yaşadığını; MHP’nin ise oy artışı sağladığını belirtiyor. Diğerinde de (Haberturk’te yayınlanan ankette) CHP’nin oy artışı sağladığını ve oranının % 26’ları geçtiğini; MHP’nin ise % 1’lik oy düşüşü ile % 12’lerin altına düştüğüne vurgu yapıyor. Var bu işte bir terslik ya…
Hadi hayırlısı bakalım!..
 
* * * *
 
Merak bu ya, Ödemiş’te durum ne acaba?... Yerelde durumlar ne alemde? Başkan Bekir Keskin’den vatandaş memnun mu, değil mi? Eski Başkan A. Mahmut Badem aranıyor mu aranmıyor mu? Yoksa başka kişilere bir özlem var mı yok mu “Başkanlık” için? Çok ciddi (!) araştırma şirketleri Ödemiş’e de bir el atsalar olmaz mı?...