Bu yaz Antalya’ya doğru aracımla yol alıyordum. Muğla-Fethiye’yi geçince “trafik” kontrolü için polisler tarafından durdurulduk. Rutin kontroller yapıldıktan sonra görevli polis memuru “hız sınırı”nı aştığımı söyleyerek ekip aracının yanına gelmemi söyledi. Israrla hız sınırını aşmadığımı söylememe rağmen cezayı yazmakta kararlı olan polis memuru “dediğini yaptı”. 122 hız sınırı ile ceza makbuzunu zevkle tarafıma tebliğ etti. Bir de 15 işgünü içerisinde peşin yatırırsam cezada indirim yapılacağını da hatırlattı güzelce!... Hız sınırını aştığımı söyleyen polis memuru işin ilginç yanı aracımın plakasını bile söyleyememişti…
Bende tepki olarak kendisine bu cezayı “Doğu Anadolu” ya da “Güneydoğu Anadolu” bölgelerinde yazıp yazamayacağını sorduğumda sadece sustu… Ne acıdır ki, öz yurdumuzda garip kalmışız…
Bu yaşadığımı neden anlattım?...
Geçenlerde Ödemiş’te Hastane Caddesinde(Saraçoğlu Caddesi) Trafik Ekipleri çınar ağacının yakınında adeta “pusu” kurmuş “av” bekliyorlardı. Motor sürücülerini peş peşe kenara çekip cezaları soluksuzca yazıyorlardı. Kask takmayana, belgeleri eksik olana yasal yaptırım ne ise mutlaka yapılmalı da aynı duyarlılık ülkemin her yanında gösteriliyor mu acaba? İnsanları eğitmekle, uyarıla yapmakla ne kaybedilir ki?
Üstelik gençlere polislerin yaklaşımları da pek iç açıcı değildi de… Sert ve azarlar bir şekilde tavır takınmaları hoş değildi.
Gerçekten merak ediyorum o cezayı yazan, sert tepkiler gösteren, azarlayan polisler aynı tavrı Diyarbakır’da, Hakkari’de, Van’da,Mardin’de,Şırnak’ta da gösterebilirler mi?
Trafik Ekipleri adını yazdığım yerlerde araç sürücülerine ceza yazabilirler mi?
Sorması ayıp olmasın ama bizler günah keçisi miyiz? Bu ülkenin açıklarını kapatmak bizlere “şart” mı? Vergiyi biz ödeyelim,cezayı biz yiyelim,kaçak elektrik bedellerini  biz üstlenelim bir de “pusu”ya yakalanıp “ağız kokusu” çekelim!... Kurallar herkes için ve her yer için konulmuştur.Doğuluya ya da Batılıya göre kural değişmez!... Değişmemelidir de!...
 
Aslında BALYOZ DAVASI ile ilgili yazacaktım ama… Hani şairin dediği gibi ” Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya” diye…
Vatan hainleri dışarıda kol gezerken, onlara dokunulmazken vatanseverlere ceza yazdırmanın mantığını çözebilmiş değilim. En iyisi % 50’yi aşanın yaptığı gibi SUSMAK olsa gerek… Nasıl olsa “vur abalıya” misali… Bir yerlerde sesi soluğu çıkmayanlar buralarda “kralcı” kesilebiliyorlar…
Unutulmasın ki; saçlarının tellerine zarar gelse üzülen yine biz oluruz… Ceza yazdıkları, azarladıkları bu yörenin insanları üzülür… Acılarına ortak olur.
ANLAYANA tabiii…