Şehrimizde yayınlanan bir gazetede THK ile ilgili yapılan haberde, Ramazan Bayramı öncesi halkımızın fitre ve zekât yardımları için 20.000 zarf dağıtılacağı bilgisi meyanında geçen yıl 81.000 TL gelir elde edildiği THK yetkilisince açıklanmıştır. Bu rakamın yalnız zarflarla toplanan nakdi yardımlardan mı yoksa kurban derilerinin satışını takiben elde edilen toplam rakam mı olduğuna dair bir açıklık getirilmediği gibi bu rakamın paylaşıldığı beş resmi kurum ve kuruluş arasındaki dağıtımı sonucu THK’ya düşen miktar mı dağıtım öncesi brüt tutar mı açıklık getirilmemiştir.
THK kanununun son düzenlenen şekli ile zarfla toplanan nakit para ve kurban derilerinin satışını takiben oluşan toplu meblâğ, aşağıda gösterilen 5 Kurum ve Kurulu arasında yanlarında gösterilen yüzdeler miktarında pay edilmektedir.
% 50 Deri ve fitrelerin toplandığı, il ve ilçelerin vali ve kaymakamlarının denetimindeki SosyalYardımlaşma Vakfı
% 40 Türk Hava Kurumu
% 4 Kızılay
% 3 SHÇEK
% 3 Diyanet Vakfı
Yukarıda verdiğim detay ve rakamlar halkımızı bilinçlendirme adınadır. Gelelim esas konumuza; Restorasyon bitiminden nice zaman sonra çıkılan ihale sonuçsuz kaldı. Muhammen bedelde yapılacak bir miktar indirimle bir hafta sonra yeni bir ihale açmak bu kadar zor mu? İşte hantal devletçi zihniyet burada da kendini gösteriyor. Geçen her gün binanın boş kalması sonucu elde edilen kira geliri zararı, yöneticileri harekete geçirmediğine göre vicdanlarını sızlatmıyor mu? THK’nın internet sitesinde; ihaleler ve ilânlar başlıklı bölümlerde, bırakın yeni ihale tarihini Ödemiş THK binası ile ilgili tek satır yazı dahi yok. Geliş-gidiş, binayı unutacaklar, beş on sene metruk halde kalırsa bir restorasyon daha yaparlar. Hatta onca geliri ellerinin tersi ile itip, bir uçak da içeri koyup müze yaparlarsa kimse şaşmasın. Çünkü zihniyet kendisi müzelik! Bina ve bahçesi sosyal hizmet görmek için ağlıyor beyler. Bir gün dahi boş kalması yetimin hakkıdır sayın yöneticiler bu böyle biline!
TÜRK TELEKOM ARENA STADI
Önce GS düşmanı olmadığımı aksine Arena’nın açılış gününe kadar sempatizanı olduğumu belirtmeliyim. Eşim, kızım üniversite öğrencisi iki torunum GS’lı torunlarım futbolu bilerek seyreder.
Zaten BJK taraftarının % 90’nın ikinci takımıdır. GS bütün GS’lı dostlarım lütfen yazdıklarımdan alınmasınlar. Benim derdim yöneticilerle.
Stadın açılış gecesi, başbakan stadyuma girdiğinde başlayan (organize) aleyhte tezahürat rezilliği, GS’dan soğumam için yeterli bir sebeptir. Bu olayın mimarı, örgütçüğü çok iyi bilen (zaten başka bir halt bilmezler)eski CHP Gençlik Kolları İstanbul İl Başkanı olan yiğit oğlandır(!).Açılıştan bir gün önce Türkiye genelindeki kendi ideolojisine mensup GS dernek yöneticilerini, İstanbul’daki kendi Bürosunda ağırlayıp, stadın açılış davetiyelerini vermiş ertesi günkü kepazelik tezgâhlanmıştır.
Kaynağım çok sağlam fakat isim belirterek bu yaştan sonra İstanbul mahkemelerinin koridorlarını görmek istemiyorum.20 yaş daha genç olsam bunu zevkle yapardım ama vakit çok geç uğraşamam yiğit oğlanla. GS sempatisini spor camiasında kaybetmeye devam. 3 Temmuz 2011 tarihinde patlayan futbolda şike olayı üzerine GS’lı yöneticilerin her biri ardı ardına GS kar gibi beyazdır, hiçbir GS’lının şike olayında adı yoktur yollu açıklamaları ayrıca kulübün internet sitesinde yönetim kurulunun bu yollu açıklamaları aylarca sürdü. Maksatları FB’lileri incitmekti. Türk Futbol Camiası saf ya beylerin, Kenan Evren’in güç elindeyken hukuksuz olarak, İkinci Ligden, Birinci Futbol Ligine aldırttığı, şaibeli takım Ankaragücü’ne 8-0 galip gelip Şampiyonluğu almalarını unuttuk sanıyorlar. Maç 6-0 dahi bitse şampiyon BJK idi. Gönüllerin de şampiyonluğu güzeldir. Otuz yıl geç olsa da ilahî adaletin tecellisi gerçekleşti. Ankaragücü de Bank Asya’ya uğurlandı. İnşallah bir otuz yıl da o ve daha alt ligleri şereflendirirler(!)
Bir yıl boyunca şike konusunda gerek GS başkanı gerek yönetici Adnan Öztürk demeçlerini sürdürüp, ortamı germekten hiç çekinmediler. Ama Türkiye Futbol Federasyonu Şikeye bulaşan 15 takımı açıkladı GS’da bu listede şerefli yerini aldı (!)
Gelelim tüm Beşiktaş Camiasını üzen, Beşiktaş Dolmabahçe Stadı’nın önce yıkılıp sonrasında yeniden inşa süreci olan iki yıl boyunca maçlarını nerede oynayacağı tartışılırken GS’lı yöneticilerin özellikle Adnan Öztürk’ün sonrasında da Başkanlarının incitici beyanları, bizzat kendilerinin ve GS taraftarının kardeş takım dedikleri Beşiktaş camiasını yaralamaları hiç de hoş olmadı.
Şunu öncelikle belirtmek isterim ki; Türk Telekom Arena Stadı G.S Kulübü’nün tapulu malı değildir. Stadyum Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nindir. GS Kiracıdır. “Beşiktaş Maçlarını Türk Telekom Arena’da oynayacak” şeklindeki Başbakan’ın veya Spor Bakanının altı kelimelik bir cümlesi olayı bitirecektir. Hâl böyle iken; önce Teknik Direktörleri Fatih Terim’den doğrusu hiç beklenmeyecek tarza BJK ile sahamızı paylaşabiliriz. Hatta stadın altındaki GS stor yanındaki boş mağazanın BJK tarafından BJK Stor olarak kullanılabileceği ifade edildi. GS’lı Yöneticilerin, “Bize Olimpiyat Stadı’nda oynamak görünürken” onlar (BJK) Dolmabahçe’yi vermediler yalan beyanına karşı, o günkü Başkanımız Serdar Bilgili, GS’ın Dolmabahçe’de maçlarını oynaması için resmen davet gönderildiğini açıkladı. GS yöneticilerinden bu açıklamaya tık yok tabi. Olimpiyat stadı futbol seyircisi için çok uzak. GS’ın orada oynaması kendi tercihleri idi. Yanıldılar. Geçen hafta içinde Zaman Gazetesi, İspanya, İtalya, İngiltere başta olmak üzere birçok ülkedeki sahaların ikişer takımla yıllardır müşterek kullanıldığını stad ve takım isimlerini de vererek yayınladı.
GS’ın itiraz gerekçesi, çimler bozulacak şeklinde.
FB’liler Kadıköy’e resmen davet ediyorlar. Ama onlar çimleri değil dostluğu ön plâna alıyorlar. Lâmı-cîmi yok. Beşiktaş maçlarını Türk Telekom Arena’da oynayacaktır.
Saygılarımla.