İnanışım odur ki dünya, sevgi ve dua üzerine kuruludur.
TEK BİR SORU: Sevgiyle ve ümitlerle başlayan hayatımızı; girenler/çıkanlar – etimizden, sütümüzden faydalananlar - kıymet verip de karşılığını alamadıklarımız - karı / koca , anne / baba ve belki de evlatlarımızın bencillikleri - üstüne üstlük ben ne ……….. yedim de bunlar başıma geldi diye kendimize kızdığımız zamanlarda düşünelim bakalım bizim haricimizde kime ne yapmış oluyoruz?
Ya da soruyu değiştiriyorum; dolaylı ya da dolaysız çektiğimiz ruhen acılardan, bizim kadar derin üzüntü duyan yakınlarımız kimlerdir?
Ya da sıkıntılı zamanlarımızda (sağlık veya maddi ya da ruhen) en sevdiklerimizden hangileri daha tahammüllüdür?
Cevap çok basit: HİÇ KİMSEYE / HİÇ KİMSE / HİÇBİRİ
*** TARAĞIN VARSA KENDİ SAÇINI TARA ***
Yaşadığımız bütün olumsuz hallere rağmen, bütün olumsuz insanlara rağmen hala dik durmaya çalışıyor ve nefes alıyorsak ahir zamandaki görevimiz henüz sonlanmamış demektir. Ve bize düşen, Tanrı’nın kıymetlisi olan BİZE zeval getirmemektir. Özü şudur ki bize bizden daha yakın kimse olamaz!
Bu yüzden de hayatın bize getirdiği kötülükleri, önce kendimizi sevip yine kendimize olan güvenimizle, Tanrıya olan inancımızla ve ayakta olmamızın bir sebebi olduğunu unutmadan, inatla göğsümüzde yumuşatıp (tıpkı iyi bir futbolcu gibi) onların da hayatımıza katacak değerler olduğunu unutmamalıyız.
Dikkat edin, kendiyle barışık olmayan, kendini sevmeyen insanlar her daim mutsuzdurlar, mutsuz ederler, mutsuzluktan beslenirler ve de şükürsüzdürler. Aslına bakarsanız sevgisiz ve şükürsüz yaşantı, onların sırtlarının yükleridir. Ve onların da öyle olmasının bir sebebi vardır… (Bu da ayrı bir makale konusudur bence.)
Kendini sev
İnsanları sev
İnsanlara karşı fayda sağlamaya çalış (senin niyetin yeter!)
Onların duaları bile sana ışık olmaya yetecektir. İNAN!
Her şey “kendini sevmekle” başlayıp “başkalarının dualarıyla” devam edecektir,
Emin ol! Çok yakinen yaşıyorum…
Bazen kötü düşünceli insanlar sizin iyi niyetinizin karşılığında size yük olmaya çalışmakla ve sizin parazitiniz olmaya devam etmekle hayatlarını sürdürmeye çalışırlar. Siz iyilik yapmaya devam edersiniz onlar bundan en bencilce yararlanmaya çalışırlar. Peki, ne zamana kadar; siz daha fazla ona/onlara resti çekene kadardır. Ve ne hikmetse onca zaman bütün yaptıklarınız unutulur ve restinizle sizi ezmeye çalışırlar. Bence asla böyle insanlarla muhatap dahi olmayınız. Hayat size değer katmayan ve yaptıklarınıza değer vermeyenlerle mücadele edecek kadar uzun değil.
Nasıl yaşarsanız yaşayın, yastığa başınızı koyduğunuzda kimseye yanlış yapmamış ve vicdanla uyuyabiliyorsanız ne mutlu size…
Sabır ve iyilik her daim kazanır. Ve dua, bizim en büyük destekçimiz. Kimsenin olmadığı en yalnız anlarımızda dahi kimsenin yanımızda olmayı beceremeyeceği kadar bize yakın olan dualarımızdır.
Tanrı hepimizi yanlış, bencil ve kötü insanlardan korusun inşallah…
….dedikten sonra bu hafta da bu kadar.
Sağlık ve iyi niyetinizle kalınız.
Sevgiler…