Allah’ın selamı rahmeti , bereketi üzerinize olsun ,cumalarınız mübarek olsun kıymetli okurlarım.
Selam, bir Müslümanın diğer Müslüman kardeşi için hayır temennisinde bulunmasıdır. Selamlaşmak, karşıdaki kişi ile iletişim kurmak ve o, kişi için emniyet ve güven vermektir.
Milletlerin geleneklerine göre selamlama şekilleri çeşitlilik arzeder. Dinimizde selam verme kısaca, “Esselamü Aleyküm” veya “Selamün Aleyküm” şeklindedir. Kendisine selam verilen kişi de “ve aleyküm selam” şeklinde karşılık verir. Bunun anlamı “Allah’ın emniyet ve güveni sizinle olsun” demektir. Mü’minlerin birbirleriyle karşılaştıklarında selamlaşmaları dinimize göre sünnettir. Verilen bir selamı almak ise Müslüman için yerine getirilmesi gereken bir haktır. Selam verip oturana da merhaba denirki ,bunun da anlamı benden sana zarar gelmez, ben senin kardeşinim manasını taşır.
Selam vermek insânî ilişkileri güçlendirir, toplumdaki kaynaşma ve dayanışmayı artırır. Mü’minler arasındaki muhabbeti sağlamlaştırır. Bu hususta sevgili Peygamberimiz ‘Size, aranızda sevgiyi artıracak bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selamı yayınız ve verilen selamı alınız’ “Ey insanlar, selamı yaygınlaştırınız...” buyurmaktadır. Kültürümüzde mevcut olan iyi günler, merhaba, günaydın gibi cümlelerle de insanlar birbirleriyle ilgi kurmaktadırlar ve belki bu da insan için yeterli görülebilir, Ancak kişinin esenlik ve mutluluk temennisini “Esselamü Aleyküm” veya “Selamün Aleyküm” şeklinde ifade etmesi en güzel ve sünnete en uygun olanıdır. Selam, yeryüzündeki Müslümanların birbirini tanıyıp, kaynaşmasına da vesiledir. Çünkü selam sosyal barışın, insanlar arasında sevgi ve muhabbetin gelişmesini sağlayan önemli bir sebeptir.
Yüce Allah’ın ve Meleklerinin Cennete giren mü’minlere ilk hitabı selam olacaktır. Kur’an bunu şöyle ifade eder. ‘Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup Cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve Cennet bekçileri onlara şöyle der: “Size selam olsun! Tertemiz oldunuz. Haydi ebedi kalmak üzere buraya girin.”
Müslümanın evine girdiğinde eşine ve çocuklarına, işyerinde arkadaşlarına, yolda karşılaştıklarına selam vermesi Allah’ın hoşnutluğuna vesile olur. Enes bin Malik’in rivayetine göre Peygamberimizin yolda oyun oynayan çocuklara bile selam verdiği ifade edilmektedir.
Bugün toplumda her dinden ve dilden insanlarla karşı karşıya gelebiliriz ve her milletin kendine mahsus bir selamlaşma şekli, adabı ve geleneği vardır. Müslümanın selamlama ve selamlaşma şeklinin ilk ayağı bu olmalıdır, zira bu selamlaşma aynı zamanda müminin mümine karşı olan dayanışması, tanışması ve sloganı olmalıdır.
Sohbetimi bir ayet meali ile bitirmek istiyorum: “Size bir selam verildiği zaman, ondan daha güzeli ile veya aynı selamla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını gereği gibi yapandır.”
Allahın selamı rahmeti , bereketi üzerinize olsun kıymetli okurlarım.