Geçen hafta yayımlanan “Krediniz Tefebank’tan” başlıklı köşe yazım beklenenden çok daha fazla ses getirdi. Gerek gazetemize gerekse şahsen bana onlarca telefon gelirken, ofisime ve gazetemize gelen ya da bizleri yolda gördüğünde soran kişi sayısı emin olun yüzlerle ifade edilecek kadar çoktu.    
Son dönemde gazetemizin en çok takip edilen yazarlarından olduğumu internet sitemizdeki verilerden görüyor ve gurur duyuyordum. Ancak bu yazım sonrasında ulaşılan takip rakamları bırakın yerel basın araçlarının ortalamasını ülke çapında yayımlanan basın araçlarının internet verilerine yaklaştı ve bir kısmını aştı. Bu durum hem kendi adıma hem de gazetemiz adına mutluluk verici ve gururlandırıcı bir durum oluşturdu. Ancak bu durumun başka önemli bir sonucu var ki o da işlenen konunun okuyucu ve halkımız açısından gördüğü ilgi ve önem.
 Birkaç istisnayı kenara bırakırsak anlaşılan o ki; halkımızın büyük kısmı yazıya konu olaya ve benzer olaylara hoş bakmıyor, doğru bulmuyor. Birarada mutlu, huzurlu yaşamanın ön koşulu toplumsal barışın sağlanmasıdır. Toplumsal barış da ekonomik, sosyal ve adalet alanlarında dengesizliği ortadan kaldırmakla sağlanabilir. Bu ve benzeri olumsuz örneklerin azalması da buna katkı sağlar. İşte bu sebepten yazı halkımız tarafından beğenildi, desteklendi ve gündemde önemli yer tuttu. Aldığım tebriklerin sayısını hatırlamadığım gibi yakından tanıdığım bazı büyüklerimin övgüsünü görmek güzeldi.
Fakat konunun başka bir yönü de yazımdan sonra isimler konusundaki yorumlardı. Öyle çok farklı isimler gündeme geldi ki kentin finans sektörüne olan ilgisi (!) beni hem şaşırttı hem de üzdü. Kimilerine göre toplumsal ihtiyaçtan türediği ve makul görülmesi gerektiği söylense de yasalarla men edilmiş bir konunun çok doğalmış gibi kabulü ne hukuk mantığıma ne de vicdanıma uygun düşer.
Bir zamanlar Ege’nin Teksas’ı olarak anılan Ödemiş, bundan sonra Ege’nin Doğubank’ı olarak mı anılacak? Umarım en kısa zamanda bu örnekler de azalır da kentimiz bir başka olumsuz şöhretten daha kurtulur. Pek çoklarınca bilinen “reklamın iyisi kötüsü olmaz” sözüne hiç katılmadığım için kentimizin kötü şöhret sahibi yapan tüm sıfatlardan bir an önce kurtulmasını dilerim.