İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.
"Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik."(Enbiyâ, 107)
Yerel Güç Gazetesinin saygıdeğer okuyucuları bu gün İslam peygamberi iki cihan güneşi, sevgililer sevgilisi Hazreti Muhammed Mustafa’nın doğum günü müminlerin bayram yaptığı gün olan “Mevlid Kandili”, aynı zamanda bu gün 14 Şubat “Sevgililer Günü”nü, tüm İslam aleminin ve sevenlerin bu güzide günlerini kutluyorum.
O MUHAMMED MUSTAFA’YDI
Bir güneş doğdu dünyaya, cihan ondan aydınlandı
İnsanlık nasibin aldı, İslam ile şereflendi
Kâinatı ısıtandı, bir gül kadar yumuşaktı
Teni güldü kendi güldü o Muhammed Mustafa’ydı.
Hidayetin güneşiydi, ziyâsıyla aydınlattı
Daha çocuk denen yaşta, onun adı Emin kaldı
İffet edep abidesi, Kabe oldu tek kıblesi
Hicranla yanar bu gönül, o Muhammed Mustafa’ydı.
Onca peygamber içinde, dördüne kitap inmişti
İsa, Musa, Davut onlar kendinden önce gelmişti
İncil, Tevrat, Zebur haktı, Haktan diye bildirmişti
Kur’an’ın indirildiği, o Muhammed Mustafa’ydı.
Peygamber soyundan geldi, dört halife ondan sonra
Sadık dosttu Ebubekir, adaletli Ömer sonra
Edep tacı oldu Osman, ilmin kölesiydi Ali
Kayaturan olsun kurban, o Muhammed Mustafa’ydı.
(08,02,2008-Saat:10.18)
Şevki KAYATURAN
GÜL
Gül, bir sefer n’olur Allah aşkına
Gül, bir sefer ol Muhammed aşkına
Gül, bir sefer Habibullah aşkına
Gül, sen çevirdin beni böyle şaşkına.
Gül, senin için bülbül eder figanı
Gül, sana kurban etmez miyim bu canı
Gül, seherler vaktinde ezan duyanı
Gül, sen çevirdin beni böyle şaşkına.
Gül, derim ki gül yüzünde gül açsın
Gül, isterim etrafa koku saçsın
Gül, bilirim sen başıma bir taçsın
Gül, sen çevirdin beni böyle şaşkına.
Gül, yanmıştır Kayaturan harına
Gül, dokunsam tutuşurum narına
Gül, gelmek mi vuslat var mı yarına
Gül, sen çevirdin beni böyle şaşkına.
19.09.2008-Saat: 15.15
Şevki KAYATURAN
Seven bir insanı tanımla deseler her halde şöyle izah ederdim; “Rengarenk gökkuşağını göre bilmek için, önce yağmurda ıslanmak gerekir.” Şayet bizi sevenlerin olmasını bekliyorsak ilk önce biz sevgi sözcüğünü çokça kullanmalıyız.
Herkesin 14 Şubat Sevgililer Günü ile ilgili farklı yorumları olsa da bu gün bir çoğumuz sevdiklerimize imkanlarımız dahilinde bir hediye verme gayreti hazırlığı içine giriyoruz. Bu bazen maddi değer taşıyan bir şey olduğu gibi bazen de bir kelime bir cümle bu günü taşlandırmaya yetiyor. Bazıları böyle günlere kızsa da ben içinde sevgi sözcüğünün geçen her şeyi seviyorum.
Bir yıl önce yazmış olduğum bu şiirimi siz saygıdeğer Yerel Güç okuyucularıyla paylaşmak istiyorum.
GÜLÜVERDİ BİR TANEM
( Sevgililer Gününe )
Açmamış tomurcuk taze gülleri
Güle verdim, gülüverdi bir tanem
Anzer balı gibi tatlı dilleri
Öpüverdim, gülüverdi bir tanem.
Gökyüzünde yıldız gibi parlıyor
Gündüz şavkı gözlerimi alıyor
Bakışları yüreğimi dağlıyor
Yapma dedim, gülüverdi bir tanem.
Bazen deniz gibi dalgalı olur
Bazen yaklaşılmaz havalı olur
Bazen kendisiyle davalı olur
Çatma dedim, gülüverdi bir tanem.
Sevgi olup yağsın diye rahmeti
Bulutlara yüklüyorken hasreti
Yüreğimden yüreğine bileti
Kestim dedim, gülüverdi bir tanem.
Gün yirmi dört saat bakmaya doymam
Onunla yaşarım yılları saymam
Kayaturan ben ölürümde kıymam
Kurban dedim, gülüverdi bir tanem.
( 14.02.2010 Saat : 13.22 )
( Sevgililer Gününe )
Açmamış tomurcuk taze gülleri
Güle verdim, gülüverdi bir tanem
Anzer balı gibi tatlı dilleri
Öpüverdim, gülüverdi bir tanem.
Gökyüzünde yıldız gibi parlıyor
Gündüz şavkı gözlerimi alıyor
Bakışları yüreğimi dağlıyor
Yapma dedim, gülüverdi bir tanem.
Bazen deniz gibi dalgalı olur
Bazen yaklaşılmaz havalı olur
Bazen kendisiyle davalı olur
Çatma dedim, gülüverdi bir tanem.
Sevgi olup yağsın diye rahmeti
Bulutlara yüklüyorken hasreti
Yüreğimden yüreğine bileti
Kestim dedim, gülüverdi bir tanem.
Gün yirmi dört saat bakmaya doymam
Onunla yaşarım yılları saymam
Kayaturan ben ölürümde kıymam
Kurban dedim, gülüverdi bir tanem.
( 14.02.2010 Saat : 13.22 )
Şevki KAYATURAN
GİR DE GEL SULTANIM OL
Ne kadar defter varsa birer birer kapattım
Senden başka yok diye altına imza attım
Kara kış zemheride gel gör yalınız yattım
Aştım yürek köşkümü gir de gel sultanım ol.
Ben aşkınla sarhoşum yaşıyorum diyemem
Sensiz bal kaymak olsa düğümlenir yiyemem
Öldürse de bu sevda başkasına diyemem
Aştım yürek köşkümü gir de gel sultanım ol.
Dualarda senleyim yalvarırım Allah’a
Ömür geldi gidiyor belki çıkmam sabaha
Gel derdime derman ol tut elimi bir daha
Aştım yürek köşkümü gir de gel sultanım ol.
Asla incitmem seni kendin kadar emin ol
Her şeyinle güzelim her şeyinle benim ol
Sevmekten ben vazgeçmem ister isen sonum ol
Aştım yürek köşkümü gir de gel sultanım ol.
Kayaturan, baksana kırk beşe çıktı yaşım
Seni gördüğüm günden ağırır her gün başım
Kavuşmak nasip olur diner mi ki göz yaşım
Aştım yürek köşkümü gir de gel sultanım ol.
(31.08.2009 Saat: 09.38)
Şevki KAYATURAN
ŞEVK İLE SEVDİM
Diyardan diyara gönderen beni
Pervaneler gibi döndüren beni
Yanan aşk ateşim söndüren beni
Ben seni her zaman şevk ile sevdim.
Divane eyledin gurbete saldın
Müsade almadan içeri daldın
Nasıl bir belasın oturdun kaldın
Sen beni kırdıkça ben seni sevdim.
Ellerim bağladın dilim dönmüyor
Bu nasıl ateşti asla sönmüyor
O yar şu derdime derman olmuyor
Sen beni kırdın yar ben seni sevdim.
Kayaturan, yürekteki ateşi
Söndüremez kimse bu sevda işi
Bu gördüğüm serap var bir de düşü
Rüyalarda bile yar seni sevdim.
(09.10.2008-Saat: 10.58)
Şevki KAYATURAN
“Gözlerde yaş aktıktan sonra tebessüm olmazsa, gönüllerde gökkuşağı oluşmaz.”