Bu hafta sizlere kuaför, berber, esnaf ve sanatkarın çektiği büyük sıkıntılardan, sıkıntılarının ne olduğundan fakat ne mesleki odaların ne de yerel yönetimlerin hiç ilgilenmediği bazı problemlerinden bahsetmek istiyorum. Yaklaşık 25 yıllık salon işletmeciliğim boyunca benim ve birçok meslektaşımın da dile getirdiği ama hiç kimsenin ilgilenmediği problemlerimizin başında çalışma saatlerimizin çok uzun olması salonlar arası uçurum denecek kadar fiyat farklarının olmasının, her geçen gün büyük sorunlar yarattığını söyleyebiliriz.
Özellikle erkek berberlerinin sabahın erken saatlerinden gecenin 12’sine kadar çalışma saatleri var. Bu durumda ne sosyal bir yaşam ne de düzenli bir aile hayatı kalıyor. Bu konuyla ilgili olarak Ödemiş’teki meslektaşlarım anlaşmalı olarak saat dokuzda kapatıyor. Güzel bir uygulama. Belki yeterli olmayabilir yani kapatma saatleri daha erkene de alınabilir. Ama Tire’ye baktığımızda tamamen herkes almış başını gitmiş. Ciddi bir başı boşluk var. Meslektaşlarımızın durumu çok kötü. Yüzde 80’i borç batağında. Sabahtan gece yarısına kadar bekliyor, bir iki müşterisini tıraş yapayım diye. Bu konuda odamızın neler yaptığı ortada. Ne ilgi ne alaka ne de sorunları paylaşan bir makam. Yazık diyorum özellikle yeni neslin durumu içler acısı. Çünkü onlara örnek olabilecek hiçbir çalışma içerisinde bulunulmuyor. Gelelim tarifeler konusuna. Her iki ya da üç yıl aralıklarla tarifeler yenilenir. Ama ne hikmetse hiç ama hiç kimse uygulama durumunda kalmıyor neden? Çünkü yukarıda bahsettiğim gibi odalarımız ve belediyelerimizin bu konularla ilgili hiç bir çalışma içerisinde bulunamadıklarını düşünüyorum. Sorulduğunda tek söylenen efendim serbest piyasa ekonomisi. İsteyen istediğini alır. Böyle bir izahatı kabul etmiyorum. Çünkü ben her seferinde bahsettiğim gibi ve bütün dünyanın kabul ettiği gibi eğitim eğitim diyorum. Bu konularla ilgili yıl içerisin de belirli dönemlerde odaların mesleki okulların ve belediyelerin eğitim çalışmaları dahilinde berber ve kuaför sanatkarlarıyla bilgi alışverişi içerisinde bulunup çare aranabilir. Yıllardır meslektaşlarımın düşüncelerini aktarmaya ve paylaşmaya çalışıyorum ve çalışacağım. Dolayısıyla buradan yetkililere sesleniyorum bu durumlarla ilgili lütfen bir çalışma yapılsın. Sayın oda başkanlarım, sayın belediye başkanım ve hatta kaymakamım umarım meslektaşlarımın sesi olarak beni duyuyorsunuz. Saygılarımla. AYDIN’CA KALIN