İzmir’in güzeller güzeli kızlarından biri olacak o da…
İzmir’in, “İzmir” adındaki güzeller güzeli kızı… Türkiye’nin, Türkiye’de doğan ilk fili.
Fıstık gibi bir kız…

***

Yıllar önce, Bahadır’a arkadaşlık etmesi için Hindistan’dan ülkemize, İzmir fuarına gelen Begümcan, Bahadır’ın vefatının ardından hayvanat bahçesine gelen Winner ile tanıştı… (aslında Bahadır’a gelin niyetiyle gelmişti ama aralarında çok yaş farkı vardı, dost olmuşlardı)
Begümcan ve Winner, birbirlerine çok yakışan iki aşık olmuştu kısa sürede… Zaten başka şansları da yoktu… Nişan, nikâh, düğün bir arada yapıldı…
Nesillerinin tükenmekte olduğunun onlarda farkındaydı…

***

610 günlük gebeliğin ardından, 5 Şubat 2011’de Begümcan biz İzmirliler’e bir kız verdi… Tosun gibi 110 kiloluk bir kız…
Belediye adını siz koyun dedi… Anket yapıldı…

Yılmaz Özdil’in de dediği gibi, “Denizi kız, kızı deniz, sokakları hem kız hem deniz kokar” demiş büyük şairimiz Cahit Külebi... Victor Hugo desen, kendi memleketine bakmış “Sefiller”i yazmış, İzmir'ime bakmış “prenses” demiş... Prenses'tir gerçekten. Kültepe Höyüğü'ndeki çivi yazılı tabletlerde geçer adı, Hitit Prensesi'dir Smyrna... Özbeöz Anadolu'dur. Annesinin adı prenses. Doğduğu şehir prenses. Prensesidir o Türkiye'nin. “İzmir” olsun adı” dedim bende…

Anket sonuçlandı, İzmir kızına İzmir adını verdi…

***

Kızımız, annesi henüz lohusa olduğu için, kimselere gösterilmiyor şimdilik. Yakında, “Allah analı babalı büyütsün” demeye gideceğiz.

***

Kızımız İzmir için üzüldüğüm şeyler var…
İzmir’in hiç arkadaşı yok, büyükannesi ve büyükbabası yok… Bunlar bir yana ergenlik döneminde de flört edeceği bir arkadaşı olmayacak.
O da annesi gibi görücü usulü bir evlilik yapacak belki de…

***

Bunların yaşanmaması için, doğal yaşam parkına bir fil ailesi daha gerekmiyor mu?
Bir de Begümcan ve Winner, İzmir’e kardeş yapsınlar. Adını yine biz koyalım; ÖZGÜR!
İzmir, kardeşi özgür ile uzun yıllar yaşasın…