İzmir Valiliği tarafından ek bina ve semt poliklinikleri kapatılan, iki vakıf üniversitesinden biri olan “ŞİFA HASTANESİ” geçmişte burada şifa arayıp bulanların derin üzüntüsüne sebep oldu. O kanaatteyim ki; şehrimizde, 3 aileden birinin ferdi bu şifa yuvasında teşhis ve tedavi görmüş veya ameliyat olmuş, dualarla oradan ayrılmıştır.

                Çok yetenekli, merhametli, iyi yürekli, vicdan sahibi, güler yüzlü ve daha olumlu ne kadar sıfat varsa hak eden doktorları, sağlık personeli, hizmetlisi ile gönüllerde taht kuran, hastaların ümitle çalacakları kapı olan, güvenerek sığınacakları, ümitle gittikleri bu kurumun kapatılmasıyla, zarar görecek olan insanımızdır. Başka bir şey değil. Umarım tüm personeli üstün referanslarıyla, ekmek parası çıkaracakları bir başka sağlık yuvası bulacaklardır. Başkent Üniversitesi Poliklinikleri’nin de bu arada kapatılması, gerekçelerine sözde geçerlilik sağlamak için göstermelik bir davranıştır. Başkent Üniversiteleri sahibi Prof. Dr. Mehmet Haberal en kısa zamanda, bu yanlıştan dönmeleri için yetkilileri ikna edecektir, (diye bu yazıyı geçen hafta yazmıştım, gazetemiz Yerel Güç’ün münderecatının yoğunluğu sebebiyle geçen Cuma yayınlanamadı, nitekim Başkent Üniversitesi İzmir Hastanesi birkaç gün önce açılmış) fakat olan temiz ismi ile Şifa Hastanesine ve on binlerce hastanın şifa kapısı olan bu asil yuvaya olacaktır. Ayrıca devlete ödenen milyonlarca liralık vergi kaybı da işin bir başka veçhesi. ŞİFA’nın kapatılmasıyla, nice insanımız sıkıntı yaşadı.

               

                 Bir mağduru yazmalıyım. Kadim dostum Akın Bey kardeşimin eşi kapatılmadan bir hafta önce ŞİFA Hastanesinde çok önemli bir göz ameliyatı geçirmişti. Pazartesi kontrolleri vardı. Ne yaptılar bilemiyorum. (yazım yayında geciktiği için öğrenebildim, Bornova ŞİFA Üniversite Hastanesinde tedavisine devam ediliyormuş) Bu mağduriyetleri yaşayan nice hasta ve yakınları bunu hak ediyor mu? Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ün Kasım ayında aldığı bir karara isnat ettirilen bu uygulamalar tamamen yanlıştır. Kapatılan bu hastaneler ve polikliniklerde Tıp Öğrencilerine, Hemşirelik ve diğer tıbbi branşlarda teknik eğitim gören gençlerimize eğitim hep vardı. Şifa’ya yolu düşen, özellikle yatan hasta ve refakatçisi olan yakını, insanımız bunun yakın şahididir.

                Burada insanın nankörlüğünü resmeden, bir duyumumu da paylaşmak istiyorum. Çok yakın bir zaman önce, İzmir Şifa Hastanesinde başarılı bir ameliyat geçiren bir hemşehrimiz Hastanenin kapatılması üzerine oh olsun! Demiş..gerekçe olarak da benden, 1.500 lira kesildi maaşımdan demiş.  Aslında ameliyatı için Şifa’yı tercihi, güvenden değil mi idi. Onu Şifa’ya kırmızı başlı balmumuyla mı davet etmişler. Halbuki herhangi bir Devlet Hastanesinde olacağı ayni ameliyat için, maaşından Şifa’ya ödediği kadar kesileceğini (veya ödeyeceğini) bilmeyecek kadar cahil ve vicdan yoksunu bu zihniyete yazıklar olsun diyorum.

                Saygılarımla.