Yeri geldiğinde konuşmak, en güzel bir haslet olduğu gibi, zamanında susmasını bilmek de erdemli insanların özelliğidir.)
Perhizimi bozuyorum, eminim Uğur’umun göz yaşlarını görseydiniz bana hak verirdiniz. Bu tür güncel, siyasi yazıları bir buçuk yıldır. Yaz(a)mıyordum. Cephe Gazetesinden kovuldum. Kent, götürülen öneriyi OHAL bitsin öyle demiş. OHAL bitesiye benim ömrüm bitecek. Ailem, çocuklarım da istemezük kervanına katılmışlardı. Oysa, Peygamber Efendimiz’e atfedilen fakat sahihliği isbatlanamayan aşağıdaki güzel sözü başlığa alacaktım.
“ Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır.”
Habertürk Gazetesinden Fatih Altaylı Galatasaray Maçlarını ve Otomobil Fuarlarını yazıyor, ayni Gazeteden sivri dilli Serdar Turgut’u patronu ABD. ye postaladı. Bir zamanların atak gazetecisi Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök, patronu Aydın Doğan’ın paralarıyla dünyayı geziyor, buçuk yıldır. Ahmet Hakan filân devre uydular.
Allah razı olsun 10 yaşındaki gazetem Yerel güç’ den, Dilek’ den, Hatice’ den, Hakan Özdemir’ den.” Yazma özgürlüğümü hiç kısıtlamadılar.
Bu girizgâhı yapmaya mecburdum, nasıl günlerden geçtiğimizi şöyle bir hatırlatayım dedim. Şimdi yazımın başlığına aldığım konuya gelelim..
“ERDOĞAN, İKTİDARLARI DÖNEMİNDE 17 BİN KADININ HAPSE ATILDIĞI GÜNÜMÜZDE, 2002’den İTİBAREN YAPTIKLARI REFORMLARIN, TÜM KESİMLERLE BERABER KADINLARIN DA ÖZGÜRLÜK ALANLARINI GENİŞLETTİĞİNİ SÖYLEDİ.”
Bu, gazete haberi.. devam edelim
2. Uluslar arası İş’te Kadın Zirvesi’nde konuşan AKP. Genel Başkanı Erdoğan; “Ülkemiz kadınları 1934 de elde ettikleri haklarını, hiçbir kısıtlama, hiçbir mani olmadan kullanmaya AKP. döneminde başlamışlardır.” buyurmuş. Devamla, Her ne kadar 1934 yılında seçme-seçilme haklarını elde etmişlerse de çok uzun süre haklarını gerçek manada almadılar. Türk siyasetinin kadınları uzun dönem ülkemizdeki kadınların kahir ekseriyetine kapalı kalmıştır. Diye devam ediyor, adeta (hak edip etmediği tartışılabilir) yüksek bir görevle Büyükelçi atadığı Merve Kavakçı’nın 65 yıl sonra TBMM. ye girebildiğini, Meclis çatısı altında neler yaşadığını sırf başörtüsüyle Meclis Salonu’na girdiği için ( Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in büyük bir hatası idi) yapılan hakaretleri hatırlatıyor. (bu sözlerinde haklı.) sözü baş örtüsüne getirip AKP. nin iktidarları boyunca tepe tepe kullandığı baş örtüsü var ya; onu. Yazımın başlığındaki 17 bin mahpus’un % 99 unun kendisine, partisi AKP. ye oy vermiş baş örtülü bacıları olduğunu hiç hatırlamıyor. El insaf! Onlara kadın hakları yok. Böyle anlayış olur mu? vicdanlara sesleniyorum…
Türkiye siyasetinde Merve Kavakçı’dan uzun yıllar önce de kadınlarımız vardı. AKP. nin, kadın hakları falan gibi lâfları etmeye hiç hakkı yoktur. Onlar, 17 bin masumu görmezden gelebilirler ama kanayan toplum vicdanı öyle demiyor.
Kadın Milletvekilleri
1935 de 18 kadın Mv. TBMM. ne girdi. Ondan sonraki bütün seçimlerde sayıları artarak kadınlarımız Meclis’de temsil edildiler. Arzu edenler internette TBMM. sitesine girerek daha kapsamlı b ilgiye ulaşabilirler.
Saygılarımla.