“Birkaç yıl önce Ankara’da, Norveç’li bir parlamento heyetiyle görüşüyordum. Yemek yiyecek bir restoran sordular, kaldıkları oteli öğrenmek istedim. Otellerine yakın bir restoran tavsiyesi için. Dünyanın en zengin ülkelerinden Norveç’in parlamento heyeti Ankara’nın en mütevazı otellerinden birisinde kalıyordu.
Heyetin Başkanına, şaşkınlıkla ‘Ankara’da şu şu oteller varken neden burada kalıyorsunuz’ diye sordum. Adamın verdiği cevap halâ kulaklarımda çınlıyor.
Biz, o söylediğiniz otellerde kalırsak, dönüşte kendimizi Norveç gazetelerinin manşetlerinde buluruz. Cevabını aldığımda şaşkınlığım daha da arttı. Neden, nasıl diye sordum. O da açıkladı.
‘Biz şimdi döndüğümüzde, parlamento muhabirleri, bizim Türkiye’de yaptığımız harcamaların faturalarını didik didik edecektir. Eğer bu harcamaların içinde lüks kalemler olursa, bizi tefe koyarlar. Norveç vergi mükelleflerinin paraları işte bu lükse harcanıyor diye haber oluruz.’ dedi.
O gün kendi kendime ‘Demokrasi bir naiflik kültürü aslında’ dedim. Yani eğer demokrasinin önemli bir kısmı, yönetenlerin seçimle iktidara gelmesi, en çok oyu alanların ülkeyi yönetmesiyse; diğer bir kısmı da yöneticilerin hesap vermesi ve ‘ellerindeki gücü kötüye kullanmalarının engellenmesi oluyor.’
Bırakın ülkemizde medyanın, Norveç’teki gibi bir denetim görevi yapmasını bugün Sayıştay bile kamu harcamalarını denetleyemiyor. Devasa harcamaların, hangi kaynaklar kullanılarak yapıldığını bilmiyoruz.
Kamu kaynaklarının olağanüstü büyük bir israfla harcanması insanları ayağa kaldırmıyor. AK Saray ve Cumhurbaşkanı’na yeni alınan uçağa harcanan 1 Milyar 780 Milyon lira, 2014 bütçe açığının yüzde 7’sine tekabül ediyor. Ve ne yazık ki hiçbir kimse; neden bu kadar büyük bir lüks ve israf içindesiniz diye soramıyor.
Çankaya’daki Cumhurbaşkanlığı Köşküne tadilât için milyon liralar harcandıktan sonra, orada oturmayıp, neden bu kadar şaşaalı AK Saray’a ihtiyaç duydunuz? Neden?
Ankara’da bin tane boş yer varken bu sarayı binlerce ağacı yok ederek Atatürk Orman Çiftliği’nin üzerine kondurdunuz? Var mı bu soruların cevapları?”
SIRADA 3 KÖŞK DAHA VAR..
Yapılan lüks harcamalar bununla sınırlı değil. Gazetelerde geçen hafta yer aldı. İstanbul’da Boğaza nazır “Vahdettin Köşkü” de Cumhurbaşkanı’nın kullanımı için yeniden inşa ediliyor.
Yine İstanbul’daki “Huber Köşkü” ve “Marmaris Okluk Koyu”ndaki “Devlet Konukevi” de ayni amaçla yeniden yapılıyor. 2015 Bütçesi yüzde 98 arttırılan Cumhurbaşkanlığı için ayrıca yine halkın parasıyla yapılan yeni köşkler için bakalım AKP. Hükümeti bir açıklama zahmetinde bulunacak mı?
EMEKLİLERİN İÇLER ACISI HALİ..
Sevgili emekli kardeşlerim.. Sizlerle iç içe yaşıyorum, dertlerinizin, arzularınızın ne olduğunu en iyi bilenlerdenim. Cami avlusunda veya bir kahvehanede, parklardaki banklarda oturan emeklilere bir yaklaşın bakın, konularının büyük kısmının emekli maaşlarının azlığı olduğunu göreceksiniz. Parklardaki banklar dedim. Emekliler bu ayazda gidin bakın oralardalar hep. Kahvede, parklarda çay kahve parasından tasarruf etmek için bu soğuğu çekiyorlar. Hükümet Partisinin yöneticileri bu konuya eğilmeliler. Bu sessiz çoğunluğu görsünler. Hele çocuk okutanlar. Hele hele başını sokacak bir ev edinemeyip, kirada oturanlar. Çalışan olsun, emekli olsun o kadar zor durumdalar ki; Ankara’daki bir eli yağda bir eli balda, insanımızı sadece seçimlerde hatırlayan siyasilerin umurunda değil bu halk. Sizin maaşlarınız Cumhurbaşkanı’nınkine göre bakalım hangi oranda olacak. Sizlerin de artık atılan nutuklara göre değil, biraz düşünerek oy vermeniz gerekmiyor mu?
Saygılarımla.