Yalan söylemek, çok çirkin bir iş ve en kötü huy olarak görülür. Çünkü yalan söylemek bütün kötülüklerin başıdır.
Yalan ve yalancılık, asla bir müslümanla yan yana durmayacak ve olmaması gereken kötü bir davranıştır. Bir insanın yaptığı bir şeyi ''yapmadım'' demesi, yapmadığı bir şeyi ''yaptım'' demesi apaçık yalancılıktır.
Müşteriye mal satarken varsa malın kusurunu söyleyip dürüst davranmamak, ölçüde ve tartıda hakka riayet etmemek, vergi kaçırmak için hileli beyanda bulunmak gibi davranışlar açık birer yalancılık örneğidir. Mahkemeye çağrıldığında bilmediğini biliyormuş gibi söylemek veya bildiğini de hiç bilmiyormuş gibi saklamak da bunun gibidir.
Yalan yüzünden nice haklar kaybolur, adaletin yerini zulüm alır; haklının yerine haksız, haksızın yerine haklı geçer. Nice yuvalar yıkılır, nice ocaklar söner, nice servetler mahvolup gider. Kanlar dökülür, cinayetler işlenir. Bunun içindir ki; Dinimiz İslam yalan söylemeyi haram saymıştır. Kur’an-ı Kerim’de: “Yalan sözden ve yalan yere şahitlik etmekten sakınınız'' buyrulmaktadır.
Yalanın küçüğü-büyüğü olmaz; küçüğünden büyüğüne hepsi Allah’ın hoş görmediği çirkin birer iştir. Çünkü küçük sayılıp önemsenmeyen yalanlar, kişiyi büyük yalanlara da alıştırır. Nitekim efendimiz (a.s): ''Bir çocuğa; gel sana şunu vereceğim deyip, sonra da vermemek bir yalandır.'' buyurarak buna işaret etmiştir.
Bir Müslüman’ın şiarı doğruluk olmalıdır. Zira Cenâb-ı Allah Kur’an-ı Kerim’de yalancıların vasıflarını zikrederken; “Yalanı ancak Allah'ın ayetlerine inanmayanlar uydurur.'' buyurmaktadır.
Yazımı Peygamber Efendimizin şu Hadis-i Şerif’i ile bitiriyorum;
“Yalan ile iman bir arada bulunmaz.''
''Doğruluğa yapışın, ondan ayrılmayın, zira doğruluk iyiliğe götürür, iyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyledikçe Allah katında doğrulardan yazılır. Yalandan uzak durun, zira yalan kötülüğe götürür, kötülük de cehennem’e iletir. Kişi yalan söyledikçe Allah katında yalancılardan yazılır.''