“Milliyetçi Hareket Partisi, duruşundan taviz vermeyen; tüm gücünü yalnız ve yalnızca milletinden alan, yabancılardan medet ummayan tek adrestir. O adres MHP ve onun lideri Dr. Devlet Bahçeli'dir”
Dilek Acar ÖZDEMİR
Bazı kişiler vardır hayatını vatan toprakları ve yurttaşları için feda eder. Onlar için önemli olan vatandır, bu vatan için canını vermiş olan şehitlerimizdir, onların mirasına sahip çıkmaktır. Onlar gibilerin tek derdi bu vatanda hak ettiği gibi yaşayabilmek ve hak edilen gibi yaşatmaktır. 12 Haziran 2011 genel seçimlerine az bir zaman kaldı. Bu süreç içerisinde siyasi partilerde milletvekilliği aday adaylık süreci başladı. Yine adaylık süreci içerisinde kendisini yakından tanıma fırsatı bulduğum ve davası uğruna yaşadıklarını anlatırken beni derinden etkileyen, zaman zaman anlattıkları ile etrafındakileri ve beni ağlatan, doğrusu ve yanlışı ile hayatı kabullenmiş düne kadar sessiz kalıp geriden izlemeyi tercih etmiş ama şimdi ‘Zaman durma, izleme zamanı değil’ diyerek bu yola baş koymuş biri. Köşe yazarımız Avukat Anıl Selek’in de dediği gibi adamın ta kendisi.
Küçük Menderes Havzası olarak, kendi içimizden bizlerin sesi gözü kulağı olabilecek, havzamızın sıkıntılarını yakından bilen ve çözümü için mücadele edebilecek vekilimiz, vekillerimiz olsun diye Tire Kültür Derneği ve Yerel Güç Gazetesi ailesi olarak uzun zamandır kamuoyu oluşturmaya çalıştık. Havzamızda her partiden aday adaylarımız var. Onların seçilebilecek sıralardan bir yerde olması en büyük temennimizdir.
Bu inançla ve düşünce ile benim ve birçok kişinin gönlünü fetheden milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderebileceğiz dürüst, güvenilir, vatansever Tük evlatlarından biri de MHP İzmir 2. Bölge Milletvekili Aday Adayı Mustafa Basmacı’dır.
Ben kendisine Mustafa amca olarak seslenmeyi tercih ediyorum. Kendisi bey lafından fazlasıyla rahatsız olduğunu sık sık dile getirip, kendisine amca, abi, Mustafa denilmesini tercih ediyor. Onun adı Mustafa, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve bizlere armağan eden Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün de adaşı.
Kendisi ile gerçekleştirdiğimiz söyleşimizi siz okuyucularımızla paylaşarak özel yaşantısı, siyasi yaşamı, neden milletvekili aday adayı olduğu konularına açıklık getirmek istiyoruz. Ayrıca MHP’nin bugün ki durumu, Türkiye’nin şu anki ekonomik ve siyasi yapısı, Milliyetçi Hareket Partisi’nin 2023’e kadar geçerli olan seçim beyannamesi konularını paylaştık.
Dava arkadaşları başta olmak üzere, çevresi tarafından çok sevilen ve takdir edilen evinde huzur ve mutluluğu yakalamış, işinde başarılı olmuş, ülke ve insan sevdalısı, demokrasi aşığı Mustafa Basmacı kimdir?
Cenab-ı Allah’ın yarattığı kullarından biri olan ben 1955 Ödemiş’te doğdum. Milliyetçi ve muhafazakâr bir ailede yetiştim. Babam Demokrat Parti kökenliydi. İlk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü’nde yükseköğrenim gördüm. Sakıncalı piyade olmamdan dolayı öğretmenlik yapamadım. 1985 yılında odun kömür ticaretine başladım. 29 yıllık mutlu bir evliliğim, Allah bağışlarsa iki erkek evladım var. Büyük oğlum Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu, küçük oğlum İstanbul Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi 4. Sınıf öğrencisi.
Ülkü ocaklarında yetişmiş ve görev almış birisiniz. Bazı anılarınızı anlatırken beni bile duygulandırıyor ve etkiliyorsunuz. İçinizdeki vatan ve insan sevgisi siz ve sizin gibilerin varlıklarının olması bana ve geleceğimize güven veriyor. Siyasete nasıl atıldınız? Çok ayrıntılı olmasa da o günleri anlatabilir misiniz?
1967 – 1970 yıllarında ülkücü harekete sempati duymaya başladım. Ege Üniversitesi’nde okuyan ülkücü ağabeylerimle sürekli temas halindeydim. Onların sohbet ve seminerlerine katılıyor, “okuyun” dedikleri kitapları okuyordum. 1973 – 1974 yıllarında Ödemiş’te Büyük Ülkü Derneği kuruldu. Aynı dönemde ben de Ödemiş Lisesi’nden mezun oldum. 1973 Milletvekili Genel Seçimlerinde aktif olarak seçim çalışmalarına katıldım, konuşmacı olarak civar yerleşim birimlerine ziyaretlerde bulundum. 1974 – 1976 yılları arasında Ödemiş Büyük Ülkü Derneği’nde sekreterlik ve başkan yardımcılığı görevlerinde bulundum. 1976 – 1977 akademik yılında Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü FKB akşam bölümüne kayıt oldum. Aynı yıllarda Necati Eğitim Enstitüsü FKB akşam bölüm başkanlığına ve Balıkesir Ülkü Ocağı yönetimine seçilip, sosyal ve kültürel faaliyetler masası başkanlığını yürüttüm. 1977 Milletvekili Genel Seçimlerinde Balıkesir Dursunbey ilçesinde bir ay süre ile seçim çalışmalarını organize ettim. Seçimlerden bir ay sonra Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü öğrenci derneğinin kongresinde yönetim kuruluna seçilip, başkan yardımcılığı görevini üstlendim.
1979 Mart ayında yapılan kongre ile Balıkesir Ülkü Ocağı Başkanlığı’na seçildim. Onbeş ay başkanlık yaptıktan sonra 1980 Temmuz ayında Bursa Uludağ’da MHP Genel Merkez eğitimcilerinin başlattığı ve rahmetli Başbuğ’umuzun da teşrif ettiği bir aylık seminere katıldım. Seminer bittikten sonra Balıkesir’de orta ve yüksek dereceli okul öğrencilerinden eğitim grupları oluşturup çalışmalara başlayacakken 12 Eylül askeri müdahalesi oldu.
19 Ağustos 1981 de MHP ve ülkücü kuruluşlar davasında başbuğumuz Alparslan Türkeş ile 587 dava arkadaşımın bulunduğu Balıkesir İzmir Bölgesi sanıkları içinde 432.ci sırada idamla yargılananlar arasındayım.
Sakıncalı olduğum için öğretmenlik yapamıyordum. 1985 yılında Alyak Kömür firmasını kurarak kömür ve odun ticaretine başladım.1987 yılında MÇP olarak, 1991 yılında MHP-RP ittifakında seçim çalışmalarını sürdürdüm. 1994 yılında Ödemiş’te yapılan MHP ilçe kongresinde ilçe başkanlığına seçildim.1999 seçimlerinde MHP’den İzmir İl Genel Meclisi adayı oldum, seçilemedim. 2002 Milletvekili Genel Seçimlerinden iki ay önce geçirdiğim kalp rahatsızlığı nedeniyle bir süre aktif siyasete ara verdim.
Balıkesir Necati Eğitim Enstitüsü mezunusunuz. Ancak öğretmenlik yapmamışsınız. Neden odun kömür ticareti ile uğraştınız?
Sakıncalı olmamdan dolayı öğretmen olamamıştım. Babamdan kalan bir lokantamız vardı. Onu işletiyordum ancak çıkan yangın sonucu işyerini kapatmak zorunda kaldım. Daha sonra bir ağabeyimin tavsiyesi üzerine odun kömür ticaretine girdim. Allah bizim yolumuzu açarak bugünlere geldik. Alyak kömür olarak beş ilçede onbir satış noktasında hizmetlerimiz devam ediyor. Alyak kömür işletmemi büyük oğluma teslim ettim.
Siyasetin yanı sıra sizin sosyal etkinliklerde de aktif olduğunuzu biliyoruz. Biraz bahsedebilir misiniz?
Gençlik yıllarımdan beri kültürel ve sanatsal faaliyetlerim de oldu. Bağlama ve tambur çalıyorum, Ödemiş Belediyesi bünyesinde musiki çalışmalarım oldu; yerel televizyonlarda programlar düzenledim. Öğrencilik yıllarımda da tiyatro etkinliklerinde rol aldım. Müziğe sadece ben değil aile olarak ilgi duymaktayız. Ben bağlama ve tambur, büyük oğlum kanun, küçük oğlumda ritim saz çalar, eşim de iyi dinleyicidir.
Bu dönem milletvekili aday adayı olarak meydanlara çıktınız. Şimdi sizi tekrar ayaklandıran ne oldu? Daha doğrusu uyuyan kurdu ne uyandırdı?
İşletmemizi oğluma devrettikten sonra emeklilik hayatı sürdürüyordum. İlçe başkanımız ve arkadaşlarımız beni ziyaret ederek bu dönem milletvekili aday adayı olmamı istediklerini belirttiler. Memleketimizin içinde bulunduğu durumdan dolayı duyduğum endişe ve kaygıdan dolayı kendime ‘Zaman yatmak zamanı değil, kalk Mustafa’ dedim.
Zamanında bu vatan toprakları için çok canlar verilmiş, ama görüyorum ki bu verilen canlar, dökülen kanlar hiçe sayılmaya başladı. İslam ülkeleri tehdit altında ve bu tehdit kapımıza dayandı, hatta içimizi sardı. Bunlara dur deme zamanı geldi geçiyor diyerek aday adayı oldum.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin baraj altında kalacağı söylemleri ile ilgili neler diyeceksiniz.
Seçime inanarak giriyoruz. Birilerinin kasten çıkardığı baraj söylentilerine itibar etmiyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi barajı geçmekten öteye tek başına iktidar olmak için yola çıktı. Biz başaracağımıza, başarmamızın ötesinde ülkemizi de aydınlık geleceğe taşıyacağımıza yürekten inanıyoruz. Bildiğiniz gibi inanmak başarmanın yarısıdır. 12 Haziran’da tüm Türkiye’de olduğu gibi, İzmir’de de başarılı olacağız. Kimsenin endişesi olmasın. AKP’ye sandıkta hep birlikte bir tokat vuracağız. Yoksa bu iktidarın halkı dinlemeye niyeti yok. Öyle bir tokat vuracağız ki, tokadımızın sesi Ankara’dan duyulacak.
Bizim televizyonlarımız, gazetelerimiz yok ama bu amaca inanmış birçok gönüllümüz var. Her birimiz birer televizyon ve gazete olup kapı kapı dolaşıp Milliyetçi Hareket Partisi’nin seçim beyannamesini anlatacağız.
Kendini ülkesine ve milletine adamışların olduğu tek parti Milliyetçi Hareket Partisidir. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi’nde siyaset yapan Genel Merkez, İl ve İlçe teşkilat mensuplarına “Ya siyaset Ya İş demiştir.” Ülkemizin birlik, bütünlüğü için milli duruş sergileyen tek parti MHP'dir. Milliyetçi Hareket Partisi duruşundan taviz vermeyen; tüm gücünü yalnız ve yalnızca milletinden alan, yabancılardan medet ummayan tek adres MHP ve onun lideri Dr. Devlet Bahçeli'dir. Sömürü değil, hakça paylaşım için, adalet için, eşitlik için, yeniden büyük güçlü Türkiye için MHP diyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi seçim beyannamesinde neler yer alıyor. Ve neler düşünüyorsunuz?
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ BU VATANA, BU VATAN TOPRAKLARINDA YAŞAYANLARA HAK ETTİĞİ DEĞERİ VERECEKTİR
Yaşadığınız yörelere iyi bakın. Türkiye her anlamda kamplaştırılıyor. Bir mahalleye gidiyorsunuz, insanlar son model arabalarını koyacak yer bulamıyorlar. Diğer mahalleye gidiyorsunuz, insanlar yiyecek ekmek derdinde. Türkiye çok açık biçimde uçurumun eşiğine getirilmiş durumda. Sosyal adalet kalmamış. ‘Açım’ diyene dönüp bakan yok. İnsanımız sadaka ekonomisine mahkûm edilmiş durumda. Ekonomik özgürlükleri, resmen iktidarın tehdidi altında. Canı isterse kömür veriyor, istemezse garibanımız evinde donuyor. Ne için? Oy için elbette. MHP iktidarı, oy kaygısı yaşamadan halkına her alanda hizmet götüren, sosyal ve ekonomik dengeleri kuran ve toplumsal dinamikleri yerine yerleştiren bir iktidar olacak. Bakın, yoksul insanımıza verilen gıda yardımları, gıda paketleri var. Kömürler var. Siz sanıyor musunuz ki bu yardımların içerisinde trilyonluk servete sahip iktidar ortaklarının bir kuruşu var. Onlar, gariban esnafımızın lokmasından kısarak ödediği vergilerin eseri. Ne yapıyor iktidar? Halkın vergisiyle aldıklarını sadaka gibi dağıtmayı tercih ediyor. O zaman bir yerlerde yanlışlık var. Vergi sistemimizde yanlışlık var. İşletilişinde yanlışlık var. Her şeyden öteye bu insanların zihniyetlerinde yanlışlık var. Kimin umurunda derseniz, bizim umurumuzda. Milliyetçi Hareket Partisi, vatanıyla, milletiyle, vatandaşıyla, en ücra köydeki bir göz damda yaşayan Ayşe ninemizin derdiyle hemhal olmuş durumda. Biz MHP iktidarı ile tüm bu sorunların üstesinden geleceğiz. Alt yapımız hazır. Bütün milletvekili aday adaylarımız, bu güzelliklere, bu hizmet programına kilitlenmiş durumda. Mecliste kime görev verilirse verilsin, MHP dinamik ve samimi kadroları ile ülkenin bu sıkıntılarını aşacaktır
MHP HERKESİ KUCAKLIYOR
Ekonomik özgürlüğün olmadığı yerlerde sosyal ve kültürel anlamda hiçbir gelişme yaşanamaz. Ülkemiz, MHP iktidarı ile önce ekonomik, ardından da kültürel ve sosyal anlamda büyük gelişmeler kaydedecek. Seçim sürecinde ve özellikle sonrasında partili partisiz ayrımı yapmayacağız. Biz iktidar olduğumuzda herkesi kucaklayacağız. Tüm Türkiye’nin iktidarı olarak kapımızı oy veren ve vermeyen herkese açacağız. Sadece zenginlerin değil, yandaşların değil, geniş kitlelerin partisi ve iktidarı olarak hizmet vereceğiz.
Bugünkü iktidarın yaptığı gibi, üç kuruş yardım vermek için insanımızı kuyruklarda bekletmeyeceğiz. Emeklilerin maaş kuyruklarında ölmesine, gariban insanımızın yardım kuyruklarında birbirini ezmesine müsaade etmeyeceğiz. Böyle şeylere göz yummamız mümkün değil. Vatandaşımız Hilal Kart ile dilediği yerden alışveriş yapacak. Kimse gariban vatandaşımıza 3.sınıf insan muamelesi yapamaz. Biz cebinde milyon TL limitli kart sahibi insanlarla aynı tarzda alışveriş yapma fırsatı vereceğiz bu insanlarımıza. Endişe etmeyin, kötü günler yakında geride kalacak. MHP iktidarı ile her şey çok güzel olacak.
BU ÜLKEDE KÖYLÜ TEKRAR MİLLETİN EFENDİSİ OLACAK.
Halkın iktidarı olmak için de halkın yaşadığı yerleri daha da yaşanabilir hale getirmek gerekir. Göçü önlemek için istihdam yaratacaksınız. İstihdam için haksızlık ve vurgunun olmadığı yatırımlar yapacaksınız. 8 yılda bu havzada ekonomik istihdam anlamında ileriye dönük bir tek yatırım gösterebilir misiniz? Yeni iş sahaları ile ekonomiye canlılık getirecek, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylümüzü yeniden bu milletin efendisi yapacağız.
Bütçeden, Milli Gelir'in binde 5'i olarak uygulanan tarımsal destekler iki kat arttırılarak, 12 buçuk milyar Liraya çıkarılacak.
 Besi hayvancılığı için bütçe desteği yüzde 50 oranında arttırılacak, 1 milyar 250 milyon lira düzeyinden 2 milyar liraya yükseltilecek. Küçük çiftçilerin aldıkları mazot, gübre, ilaç, tohum ve fideden ÖTV ve KDV alınmayacak. Orta ve büyük ölçekte üretim yapan çiftçiler için de tarımsal girdiler üzerindeki ÖTV ve KDV yüzde 50 oranında düşürülecek. Buğday, mısır, pamuk, soya, ayçiçeği, çeltik, fındık, üzüm, kayısı, zeytin ve yerfıstığı gibi ürünler için fiyat garantisi verilecek ve özel destekleme programları geliştirilecek. Enerji tarımına yapılacak yatırımlar desteklenecek. Tarım ve hayvancılığa ucuz elektrik temin edilecek. Tarımsal ihracat bir program dahilinde artırılarak desteklenecek. Et ve sütte garanti fiyat uygulamasına geçilecek. Hayvancılıkta verimlilik ve kalite artışı sağlanacak, et ürünlerinin istikrarlı bir şekilde artırılması amacıyla besi hayvancılığı desteklenecek. Hayvancılığı geliştirmek amacıyla bütçeden yapılan destek ödemeleri yüzde 50 arttırılacak.
Hazine arazilerinde tarımsal üretim yapanlara da destek verilecek. Hazine arazileri, kullanıcılarına tarımsal üretim için uzun vadeli olarak kiralanacak. "Sözleşmeli üretim modeli" ile çiftçilerimizin ürünlerinin gerçek değeri üzerinden pazarlanması sağlanacak. Bitki ve hayvan varlığını korumak için "Gen Bankası" etkin hale getirilecek. Tohum Üretim ve Genetik Araştırmalar Merkezi kurulacak. Organik tarımsal ürünlerin üretimi ve tüketimi teşvik edilecek. "Üretici Birlikleri" etkin hale getirilecek. Tarım Satış Kooperatifleri Birlikleri, pazarlama konusunda aktif olarak faaliyet gösterecek şekilde yeniden yapılandırılacak. Yüksek verim ve kalitede yerli tohum, fide, fidan ve damızlık hayvan geliştirilmesi ve üretimi desteklenecek. Kırsal cazibe birimleri olan "Tarım Kentleri" oluşturulacak. Kırsal alandan büyük kentlere doğru olan göç, bu merkezlerde tutularak yerinde istihdam sağlanacak. Yurtiçi belgeli damızlık hayvan yetiştirilmesi, sunî tohumlama ve süt hayvancılığına önem verilecek. Toprak Mahsulleri Ofisi'nin tarım ürünleri piyasasındaki etkinliği artırılacak. Adaletli, basit ve etkin bir vergi sistemini tesis edilecek.
Orman köylüsüne ve talep edenlere, belirli şartlar ve sürelerle, bedelsiz arazi tahsis edilerek özel ormancılık geliştirilecek. Ormancılık dışında başkaca bir iş yapamayan orman köylülerine, tarımsal üretim yapabileceği araziler tahsis edilerek iskânları sağlanacak. Orman köylülerinden boşalan alanlar ormanlaştırılarak iskâna yasak bölgeye dönüştürülecek.
Emekli hak ettiği gibi yaşayacak
Emeklilere her yıl Eylül ayında bir maaş kışa hazırlık yardımı yapılacak. Emekli aylıklarındaki artışlar, enflasyon endeksi yerine, bu kesimin hayat standardını dikkate alan özel endekse göre yapılacak. Çeşitli emekli aylıklarındaki farklılıklardan doğan mağduriyetler intibak düzenlemesiyle giderilecek.Muhtaç ailelere verilecek olan HİLALKART ikamet edilen mahaldeki esnaftan yapılan alışverişte geçerli olacak. Şoför esnafının, mevcut aracını yenilemek amacıyla alacağı yeni ticarî araçtan KDV ve ÖTV alınmayacak.
Büyük market zincirlerine şehir merkezinde şube açmaları için asgari iş yeri büyüklüğü standardı getirilecek. Bu standarda uymayan şubeler yerleşim yeri dışına taşınacak. Asgari İşyeri Büyüklüğü Standardı uygulamasıyla küçük esnaf aleyhine gelişen haksız rekabetin önüne geçilecek. Esnaf ve sanatkârlardan, emeklilik döneminde faaliyetine devam edenlerden yapılan sosyal güvenlik destek primi kesintisi tümüyle kaldırılacak. Kentlerimizin ön plana çıkan ve kentin kimliği ile özdeşleşen ürünlerle markalaşmaları sağlanacak. Verimli tarım topraklarının amaç dışı kullanımı önlenecek. Biyogüvenlik ve genetiği değiştirilmiş organizmalar konusundaki risklerin en aza indirilmesi için tarım, çevre ve teknoloji politikaları birlikte ele alınacak.
Aday adaylığınız süresince ilçe teşkilatlarını dolaştınız. Bu konuda değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?
Bu ülkede iktidar olan partiler iktidarlıktan düştükten sonra dağılmışlardır. Milliyetçi Hareket Partisi mensupları hep var olmuş ve ilçe teşkilat binalarını ayakta tutmaya çalışmışlardır. Gönüllerini ortaya koymuşlardır. Maddi sıkıntılar çekmelerine rağmen üç hilal bayrağını hep dalgalandırmışlardır. İlçe teşkilatlarımız sürekli olarak ziyaretlerde bulunmakta ve partimize üye kayıtlarını gün geçtikçe arttırmaktadırlar. Gecenin geç vakitlerine kadar zamanlarını harcamaktadırlar. Büyük bir heyecan içerisindeler ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin tek başına iktidar olacağı inancını taşımaktadırlar. Her biri ayrı ayrı değerdir benim için.
Biz millet olarak içeride birbiriyle didişen, kavga eden, dış mihraklardan medet uman görüntülerden uzaklaşmalıyız. Ülkemiz insanı için kendi hür irademizle; uzlaşıyla, hoşgörüyle, sevgiyle yapılması gerekenleri hızla hayata geçirmeliyiz. Ülkemiz insanının devletiyle barışık, huzur içinde olduğu bir ortamda Türkiye'mizin önü açık, geleceği aydınlık olacaktır.
Yarın çok geç olabilir, inancımızı yitirmeyelim. Ben olmayı bir yana bırakıp biz olmayı başardığımızda aşamayacağımız engel yoktur. Bütün bunları gerçekleştirecek, insanımızı içine düştüğü bu karmaşık, güveni kalmayan ortamdan hızla uzaklaştırarak, ülkemizin sürdürülebilir kalkınması ve büyümesini sağlayacak olan tek güç Milliyetçi Hareket Partisi İktidarıdır. Ve Cenab-ı Allah hayırlısı ile biz inananların ve mücadelecilerin yanında olacaktır inşallah.
2011 Milletvekili Genel Seçimleri’nde önce Cenab-ı Allah’ın izni ve yardımıyla, sonra da nasipse ve uygun görülürsem MHP İzmir 2. Bölgeden milletvekili adaylığına talibim.
Bu seçimlerin memleketimize, milletimize, partimize ve şahsıma hayırlara vesile olmasını diler saygılar sunarım. Gazete ekibi ve şahsi olarak vermiş olduğunuz destek, özveri için teşekkür ediyorum.
Mustafa amca ile sohbet etmeyenlerin çok şey kaybettiğini belirterek söyleşimizi noktalamak istiyorum. Bilgi birikiminiz, hoşgörünüz, inancınız, yaşadıklarınız ve yapılacak olanların aktarımı konusunda yorulmayacağına ve yılmayacağına inanıyorum. Bu ülke Mustafa amca ve onun gibi dürüst kişilere emanet edilirse çok daha iyi yerlere gelecek ve hak edilen gibi yaşanılacaktır. Cenab-ı Allah Mustafa amcalar gibileri başımızdan eksik etmesin.
Mustafa Basmacı’yı en doğru şekilde aktaran köşe yazarımız Avukat Anıl Selek’in yazmış olduğu yazıdan bir kesinti aktarmak istiyorum. Kendisini tanıma fırsatı bulmayanlar adına yardımcı olacağı inancındayım. ADAMIN TA KENDİSİ
“Siyasetle tanıştığı ve siyasete başladığı andan itibaren çizgisinden hiçbir zaman şaşmamıştır. Siyasi yaşamında yeri gelmiş yorulmuş, yeri gelmiş üzülmüş, hatta darbe zamanı acılar bile çekmiştir. Hem de hayatında etliye sütlüye karışmamış bazı sonradan olmaların (!) mağduru oynamak adına atıfta bulunduğu dönemlerde cefa çekmiştir. Dönem değişmiş bazı taşlar yerinden oynamış ama Mustafa abi “taş yerinde ağırdır” atasözünün adeta canlı kanıtı olarak çizgisiyle olgunlaşmış, saygı görmüştür. Sadece dava arkadaşlarınca değil siyasi görüşünü benimsemeyenlerce de sevilen ve saygı duyulan biri olmayı başarmıştır. Aile yaşantısıyla, sosyal konumuyla ve ticaretteki dürüstlüğüyle de sevilen, örnek alınan isim olmuştur. Eğitimli olması yanında kültürlü olmayı da başarmıştır. Ülke ve Dünya gelişmelerini yakından takip etmiş gerek yöresel gerekse daha kapsamlı konularda duyarlı olmaya çalışmıştır. Milliyetçiliği ve inancına kimsenin tek söz edemeyeceği Mustafa abi inançlarını sağlam temellere dayandırmış entelektüel bakış açısıyla bakmayı da başarmıştır. Dini bilgisini en doğru kaynaklardan, okuyarak alan Mustafa abi bu konuda da bazılarının örnek aldığı hocalar kadar bilgilidir.
Peki Mustafa abi ne değildir? Bazıları gibi yanar döner değildir, pusulası ve yönü bellidir. Dini konularda cahil değildir, kulaktan duyma hurafelerle dini uygulamaz. Bazı din sömürücüleri gibi sadece toplum içinde gösteriş olsun diye inançlı görünmez, gerçekten istediği ve inandığı için inancını uygular. Bir o partide, sonra bir diğerinde, tekrar ilk partide sonra bir başkasında, devamında yine ilkine pinpon topu gibi gidip gelmez. Hele hele partinin en ön saflarında bayrak sallayan, attı mı mangalda kül bırakmayan ama yaşantısı ve Dünya görüşü ile partisinin yakınında bile durmayan bazı siyasilere hiç benzemez.
Mustafa Basmacı bölgeyi tanıması, geçmişten günümüze siyasi tecrübesi, hayat görüşü ve kültürü ile tam da MHP’nin aradığı milletvekilidir. Hani derler ya “adam gibi adam” diye, Mustafa abi öylesine düzgündür ki ona gibi kelimesini yakıştıramıyorum. Gibisi mibisi yok o adamın ta kendisidir”.