İlçemizdeki motosiklet sayısı diğer yerleşim yerlerine kıyasla hiç de küçümsenmeyecek bir orana sahiptir. Trafik akışını zora sokan bu durum son zamanlarda artış gösteren trafik kazaları sonrasında meydana gelen ölümlerle birlikte kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Motosikletli araç sürücülerinin karıştığı trafik kazalarında ağır yaralanma ve ölüm gibi sonuçlar yaşanmasının bana göre en büyük nedeni bu sürücülerde kask kullanma bilincinin yeteri kadar yerleşmemiş olmasıdır. Bundan altı yıl önce yayınlanan bir yazımda “İmam bunu yaparsa cemaat ne yapmaz?” diyerek ilçemizde görev yapan kimi motorize polis ekiplerinin kask yerine markalı siyah güneş gözlükleri tercih ettiklerine dikkat çekerek bu hadisenin motosiklet sürücülerine kötü örnek teşkil ettiğini belirtmiştim. Ne yazık ki geçen zamanla birlikte değişen pek bir şey olmadı. Hala daha ara sıra bu manzaraya denk geliyor ve içten bir “ah” çekiyorum. Ah diyorum, ah! Şimdi bir kaymakam olsaydım ya da savcı veya bir polis müdürü mesela… Ve hesap sorsaydım. Neden mi? Çünkü bu vatandaş halimle gidip o polis memuruna; “Sizde neden kask yok?” diye sorsam kuşkusuz hem lafı yer hem de üstüne borçlu çıkardım.
 
Şimdi biz bırakalım polisi de vatandaşa geri dönelim. Az önce bahsettiğim ölümlü trafik kazaları nedeniyle ilçemizde trafik ekipleri teyakkuz durumuna geçti. Belirli, belirsiz saat aralıklarında ve belirli, belirsiz noktalarda uygulama yapıp kasksız, ehliyetsiz ne denk geldiyse yakalayıp ceza kesiyorlar. İyi de ediyorlar. Geçtiğimiz Cuma günü bu uygulamadan nasibini alan bir yakınıma da trafik cezası kesilmiş. Beni arayıp benden yardım istedi. Bende “suç aleti motoru” ehliyetli kişi olarak teslim almaya gittim. Hay gitmez olaydım. İki ayrı trafik ekibinin bulunduğu yerde bu iki ayrı ekipten oluşan 3 trafik polisinin yanından geçen motorların haddi hesabı yoktu. Üstelik birçoğu da kasksızdı! Ekipte görev yapan siyah güneş gözlüklü polis memuruna yanaşarak; “Memur bey yanınızdan geçen ve motor kullanan bu şahısların ehliyetinin olup olmadığı acaba alnında mı yazıyor neden durdurmuyorsunuz? Hem birçoğu da kasksız bu suç değil mi?” diye sorduğumda aldığım cevap çok ama çok düşündürücüydü. Benim ödediğim vergilerle maaş alarak benim huzurumu sağlamakla görevli polis memuru bana dönerek “Uygulamayı kapattık!” dedi. Yanından geçen onlarca kasksız sürücüye müdahale etmeyen, ehliyetli mi değil mi onu dahi bilmeyen/bilemeyen memurumuz uygulamayı kapatmış, bakamazmış.
 
O an aklıma, çok değil daha 18 gün önce 18 saat aralıksız görev yaptığı için yorgunluktan evinde ölü bulunan Kağıthane’de Gayrettepe Sivil Trafik Ekipler Amirliği’nde görevli polis memuru 30 yaşındaki Tamer Uyguner geldi. “Keşke o da ara sıra uygulamayı kapatıp yorgunluktan ölmeseymiş” dedim.
 
Gelelim son sözümüze… Yakınıma ceza kesen çok değerli polis memuru, o ceza kesen ellerin dert görmesin. Belki de sayende muhtemel kötü bir sondan kurtulmuş olduk. Bu ceza yakınıma ve yakınlarına güzel bir ders oldu. Ama sen sen ol uygulamayı kapatma! Hatta sivilken, çarşıdayken, yoldayken bile gördüğün olumsuzluklara kayıtsız kalma! Ancak böyle yaparak aldığın maaşı hak eder ve topluma gerçek manada faydalı olabilirsin.
 
Ve değerli okuyucularım; siz siz olun ehliyetsiz araç kullanmayın. Aracınızın direksiyonu başına geçtiğinizde emniyet kemerinizi mutlaka takın. Motosikletinize kasksız binmeyin ve aracınızın her türlü eksikliklerini tespit ederek derhal giderin. Aksi takdirde her an bir uygulamaya maruz kalıp tarafınıza ceza yazılabileceği gibi örnekte belirttiğim türden bir “Uygulama kapattık!” anında belki cezadan yırtarsınız ama başınıza gelebilecek muhtemel kötü şeylerin de önüne geçemeyebilirsiniz. Trafik kurallarına uyalım, uymayanları uyaralım! Kendinize ve kentinize iyi bakın!
 
Not: Geçtiğimiz hafta ilçemizde yaşanan trafik kazasında hayatlarını kaybeden İrfan ve Halim isimli genç arkadaşlarımızın vefatı nedeniyle büyük üzüntü duydum. Kendileri için Allah’tan rahmet, ailesi ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Dün Sergen bugün İrfan ve Halim! Yarın acaba kim? Motosiklet kazaları nedeniyle genç bedenlerimizi birer birer toprağa vermek zorunda kalıyoruz. Bu feci ölümlerin tekrar yaşanmaması için uygulamaların kapanmamasını rica ediyorum. Dilerim bu sefer son olur!