Yaş ilerledikçe, tıpkı saçımızın beyazlaması, cildimizin kırışması gibi, eklemleri çevreleyen kılıf üzerinde de yıpranma ve yaşlanma belirtileri başlar. Omurga eklemlerinin yük taşımasına ve amortisör görevi görmesine neden olan elastik lifler yıpranmaya ve bozulmaya başlarlar. Eklemin kılıfında kırışıklıklar ve çatlaklar gelişir. Disk eklemleri elastik özelliklerini kaybederler, daha az yük taşıyabilir hale gelirler. En ufak bir yükte ya da ters harekette belde ağrı başlayabilir. Bel ağrısının en sık ve en önemli nedenlerinden biri olan bel fıtığı, omurlar arasındaki disk dediğimiz yapının, zorlanma, ağır kaldırma gibi aktiviteler sonrasında etrafındaki liflerin yırtılarak sinir kanalına doğru çıkıntı yapmasıdır. Belirtileri genellikle bel, bacak ve kol ağrısıdır. Bu ağrı; hareketle, ağır kaldırmakla, öksürük ve hapşırıkla artar, bacağa doğru yayılım gösterir.
Yapılan araştırmalar, erişkinlerin yüzde 80’inin hayatlarında en az bir kere boyun veya bel ağrısından yakındığını belirtmektedir. Fıtıklaşma, en çok 30-60 yaş grubunda oluşsa da her yaş grubunda görülebilir. Meslekle ilgili faktörler, obezite, hareketsizlik, uygunsuz yük kaldırma gibi faktörler de fıtıklaşmaya yol açan sebeplerdir.
Fıtık, başlangıç seviyesinden en ileri seviyeye doğru; bulging, protrüze, ekstrüde ve sekestre olmak üzere 4 farklı seviyede görülür. Bulging diskten hafif bir taşma iken sekestre bir diskte diskten kopan parçalar spinal kanal içerisine düşmüştür.
MR’ımda fıtıklaşma görüldü, mutlaka ameliyat mı olmam gerekir?
Hayır, sağlıklı bireylerde de herhangi bir belirti vermeden fıtıklaşma olabilir. Herhangi bir ağrısı bulunmayan 40 yaş üstü bireylerde yapılan bir araştırmada, araştırmaya katılan bireylerin yüzde 85’inin MR görüntülerinde fıtıklaşma tespit edilmiştir.
Her fıtıklaşma ameliyat gerektirir mi? Ameliyatsız tedavi mümkün müdür?
Evet, zaten bel fıtıklarının sadece yüzde 1 ila yüzde 2’si ameliyat gerektirir. Yüzde 1’i kesin ameliyat gerektiren sekestre disklerdir. Diğer yüzde 1’i, her türlü tedaviye rağmen geçmeyen ağrılarda düşünülebilir. Az bir kısmı sadece ilaç ve istirahat ile düzelir. Geriye kalan çok büyük kısmı ise doğru planlanmış fizyoterapi ile ameliyatsız tedavi olabilirler.
Fıtık tedavisinde fizyoterapi ne kadar etkilidir?
Doğru planlanmış fizyoterapi ile başarı oldukça yüksektir (ortalama yüzde 90-93). Tedavi başarısında hastanın yaşı, fıtığın yeri ve şekli, hastanın mesleği, tedavi ve tavsiyelere uyumu, bel ile ilgili başkaca problemlerin olup olmaması ve fizik tedavinin doğru uygulanması da etkilidir. Fıtık tedavisinde etkili ve uygun olan tedavi devlet hastanelerinde uygulandığı gibi elektroterapi değil, vücuda elle uygulanan manuel terapi ile diğer tedavilerin uygun şekilde uygulanmasıdır.
Fıtık tedavisinde fizyoterapi geçici bir tedavi midir?
Doğru planlanmış ve doğru uygulanan bir fizik tedavi hem bel ve boyun fıtığında, hem de diğer pek çok hastalıkta kalıcı bir tedavi sağlar. Yani fizik tedavi temel olarak, geçici, ağrı kesici bir tedavi değildir.
Fıtık tedavisinde fizyoterapi ne kadar sürede düzelme sağlar?
Tedavi süresi genellikle 10-15 gündür fakat ilk seansta etkili sonuçlar alınabilir ve bu süre sonunda genellikle yüzde 80-85 civarında bir düzelme olur; tedaviden 15 gün sonra da yüzde 90-93’lere ulaşır. Her hastaya ait bu iyileşme hızları az-çok değişebilir, tedaviyi planlayan fizyoterapist bu konuda hastayı muayene sonrası peşinen bilgilendirir.
Fıtık teşhisi kondu, ne yapmalıyım?
En yakın zamanda uygun tedaviyi almak, ağrılarınızı azaltmak ve egzersizlerle o bölgeyi güçlendirip fıtıklarınıza elveda demek için bir fizyoterapiste danışın.
Fizyoterapist Cihad Sazcı
İletişim: 05358809161 -
[email protected]
Ağrısız hayat için siz de bir Fizyoterapiste danışın