Mustafa Koç 12 yıl önce Londra’daki dünyaca ünlü Madame Tussauds Müzesi’ne gitmişti. Burada sergilenen Atatürk heykelinin gerçeği yansıtmaması, büyük devlet adamlarına ayrılan bölümde olmayışı Mustafa Koç’un gözünden kaçmadı. O tüm dünyanın, cumhuriyetimizin kurucusu Ata’mızın herbirimizin aklında ve kalbinde taşıdığı gerçek hatlarıyla tanınmasını istiyordu. İktidar şikayetleri dikkate almayınca Koç Holding olarak girişimde bulunma kararı aldılar. Aynı duyarlılığı gösteren Eskişehir Belediye Başkanı ile irtibata geçtiler. Destek sözü alınca müze ile temas kurdular. Müzedeki balmumu Atatürk heykelini değiştirmek istediklerini dile getirdiler. Önce hayır olmaz diyen müze yönetimine tüm masrafları üstleneceklerini söyleyerek kabul ettirdiler. Oluşturulan ekip işe başladı, bir yıllık çalışma sonunda Ata’mızın 50 yaşındaki görüntüsü gerçeğe yakın bir balmumu heykel olarak ortaya kondu. Bunun yanında heykelin yeri de değiştirilip büyük dünya liderlerinin balmumu heykellerinin bulunduğu yere taşındı. Açılış 10 Kasım 2005’te gerçekleşti. Mustafa Koç gururlu ve heyecanlıydı. “İdealleri halen yaşayan, fikirleri ölümsüz bir başka lider yok. Atatürk Türkiyesi’ni çağdaş uygarlığın ilerisine taşımak, ülkemizi ve tarihimizi uluslararası platforma doğru tanıtmak için, üzerimize düşenleri yapmayı bir borç biliyoruz.” sözleri bunun en güzel göstergesi idi.
Koç ailesi 2013 Gezi Parkı Olayları sırasında bir kez daha ön plana çıktı. Koç Holding Gezi Parkı direnişinin ardından hedef haline geldi. Gezi Parkı eylemlerinde polis şiddetinden kaçan direnişçilerin sığındığı yer Taksim’deki Koç Grubu’na ait olan Divan Oteli’ydi. Eylemler boyunca polisin şiddetine maruz kalan direnişçilere Divan Oteli kapılarını açtı. Öyle ki otelde yaralılar için bir revir dahi oluşturuldu. Divan Otel, eylemler sırasında iktidar tarafından sürekli hedef gösterildi. Tüm bunlara rağmen Ali Koç, eylemcilere otel kapılarının kapatılmaması yönünde çalışanları uyardı ve otel eylemcilere sürekli açık tutuldu. Otel’in kapılarını vatandaşlara açtığı için hükümet'in hedefi olan Mustafa Koç, “Oraya gelen insanları gördünüz mü? Sizin benim gibi insanlar. Ellerinde molotof kokteyli olanlardan bahsetmiyorum. Ama hepsinin aynı kefeye konmasını kabul etmiyorum. Kusura bakmayın. 70 yaşındaki teyze de gördüm, 18 yaşında çocuk da. Bunlar mı ülkeye zarar verecek? Gösteri hakkını kullanan kişilerin tümünü bir arada aynı sınıfa koymak doğru değil. Şiddet olmadığı müddetçe gösteri hakkı çok doğal.” dedi. Bu açıklamalar üzerine Koç Grubu AKP tarafından kara listeye alındı. Başbakan Erdoğan Kazlıçeşme mitinginde "Teröre destek veren ve otelini eylemcilere açanlar bunun hesabını verecek" sözleriyle açıkça Koç Grubu’nu tehdit etti.
Ardından tanıdık hükümet senaryosu başladı. Yaklaşık 200 vergi müfettişi şirketin hesaplarını denetledi. Koç Grubu'na bağlı Tofaş'a 2008-2010 mali yılları ile ilgili, gecikme cezası hariç olmak üzere toplam 67.5 milyon lira vergi cezası kesti. Yine Koç Holding iştiraki Yapı Kredi Bankası'na 2013 sonlarında kesilen 103.2 milyon liralık vergi cezası 25.8 milyon lira daha artırıldı. Koç Holding'in 2013'te kazandığı köprü ve otoyolların işletme hakkına yönelik 5 milyar 700 milyon dolarlık ihalesi iptal edildi. 2015’te Koç Holding'e bağlı TÜPRAŞ'a 2009-2013 dönemine ait toplam 160 milyon lira vergi cezası kesildi. Eğer haklı bir gerekçesi varsa, bunu kamuoyuna açıklasınlar. Zarrab beraat etsin, Koç Holding cezalandırılsın. Bu yaklaşımla alınan karar adil mi? Belli ki, husumet duyguları ile yapılan bir operasyon. Erdoğan ne demişti: "ya taraf olursun ya da bertaraf"
Burada Koç ailesine bir alkış gerek. Denetim ve ceza sağanağına tutuldu. Ama koç gibi durmasını bildi. Malum gazete patronu gibi zırıl zırıl ağlamadı. Onu hep Atatürk sevgisi, yüz binlerce yurttaşımıza sağladığı iş sahası ve dik duruşu ile hatırlayacağız. Nur içinde yat, mekanın cennet olsun Mustafa Koç.
Bu arada mecliste tek başına iktidara karşı muhalefet yapan, Atatürkçü çizgiden ayrılmayan ünlü politikacı Kamer Genç’i de kaybettik. Meclisin en renkli simalarından biriydi. Ona da Allah’tan rahmet dilerim.
Saygılarımla, hoşça kalın.