Önemli olan ne olduğu, nerede olduğu değil.
Bir haftadır FOX TV de İnci Ertuğrul ile Kaybolan Çiçekler programında Kiraz ilçesinde neler oluyor? diye bir konu işleniyor.
İşlenen konu bütün Türkiye gündemine oturdu. Bu yazımı yazarken bir yandan Hükümet Kadını izliyorum. Etkilendiğim filmlerden biridir. Orada bir sahne var ki kadın belediye başkanı Xate ilçeye su gelmesi için köyün erkeklerinden gizli çocuk yaştaki kızlarla yer altını kazarak su borularını döşer ve suyu ilçenin merkezine kadar getirir. Suyun gelmemesi için engel olan ilçenin erkeklerine, çeşme açılışında bir konuşma yapar “Ben evlendiğimde 14 yaşındaydım. İlçemize bu suyu kız çocuklarımızla birlikte getirdim. Kız çocuklarımıza kim dokunmaya kalkarsa karşısında beni bulur. Ve bu saatten sonra suyu kimse bulandırmasın” der.
Gelelim benimde dahil olduğum konuya. Yıllardır sayısız haberler yaptım. Özellikle içitimi acıtan ağlayarak hazırladığım haberleri halen unutamam.
Ben gazeteci olmak dışında bir anneyim. Evlat hasreti, evlat acısını en iyi anneler bilir. Kasım ayında bir telefon geldi. “Kızımız kaçırıldı ve 2 haftadır bulunamıyor haber yapar mısınız. Bize yardımcı olur musunuz? ” Hayır deme lüksümüz yok ki kilometrelerce yol alıp o annelerin sesi olmak tek derdim.
Bir yılda 6 tane Kiraz Olgunlar ve Sırımlı köylerinden kız kaçırma haberi yapmışım. Olay aynı, kişiler farklı. Ve 13 yıl boyunca yaptığım sonu gelmez aynı konuda ki haberler.. Öncelikle bu yazdıklarımı kimse saptırmaya ya da kendisine prim sağlamaya da kalkmasın.
Burada sürekli kanayan bir yara var. Ve bu yarayı tamamen sarıp iyileştirmek gerekiyor. Buna kökten dur demek gerekiyordu. Ve bu konuda Kaybolan Çiçekler ekibi ve programın sunucusu İnci Ertuğrul İstanbul’dan kalkıp Kiraz’ın köylerine geldi. Tek tek evleri dolaştı, görüşmelerde bulundu.
Birbirinden uzak evler ve birbirine küs komşular, akrabalar. Aynı odada anne baba ve çocukların kaldığı fiziki yapısı iyi olmayan evler. İki sohbete muhtaç, akıl alacak kimseleri olmayan, gözlerinin içi parlayan meraklı çocuklar, genç kızlar yaşıyor o evlerde..
Burada ki asıl sorun geçmişten süre gelen, okul çağında ki 12 yaş sonrası kızların kaçarak evlenmesinin normalleştirilmesi. Anne ve babaların bu duruma sessiz kalması. Mahalle baskısı, bu kaçma ve kaçırılma olaylarında ara bulucuların olması. Kız kaçırılma olaylarında paraların dönmesi. Ve sonrası olayı namus meselesine getirip kız çocuklarının kaderlerine terk edilmesi.
Yayın ses getirdi. İhbar telefonları üst üste geliyor. Herkes bir şeyler söylüyor. Ciddi iddialar var ortada. Deniliyor ki paralar ödeniyor kızlarımıza bedeller biçiliyor. Bir tanesi çıkıpta şu kişi bana şu kadar para teklif etti. Ya da şu kişi bana bu parayı verdi bende aldım demiyor. Duydum, öyleymiş, falan filanlarla bir yere varılmaz. Kim kime ne teklif ettiyse bunu açıkça bildirin suç duyurusunda bulunun.
Ve yayına bağlandığımda siyasetçilerden biri beni arayıp neden bu haberleri yapıyorsun diye bana laf söylemişti demiştim. Ve hatta bu diyaloğumu “Başkan” adlı bir önceki yazımda da dile getirmiştim. Ama bakıyorum ki o kişi bugün telefonla yayına bağlanıp kız çocuklarımıza sahip çıkalım diyor. Halen kendisi geçmiş siyasi kimliğini kullanarak o köylerde dolaşıyor. Ne için dolaştığını sormak gerekir. Bu süreç bugünlük bir olay değil. Ben 13 yıldır bu olayları yazmışım. Madem çok düşünüyordu kız çocuklarını o dönemlerde neden bir şeyler yapmamışlar. Şimdi çıkıp Show derdinler. Ve hatta sormak gerekir. Jandarma ve emniyet ekipleri giriş çıkışlarda uygulama yapıyor diye şikayet eden kendisi değil mi? Düşün şu Kiraz’ın Kirazlıların yakasından. Siyasi kimliklerinizi şahsi kavgalarınız için kullanmayın birbirinize bel altı vurmalar olmasın.
Suları bulandırmayın…
………………………………….
Gelelim kaçan ya da kaçırılan kızlarımızın arama çalışmalarına. Bizzat Emniyet ve Jandarma ekipleri ile kendim görüştüm bilgi aldım haber sonrasında ki süreçte. Emin olun ki görevleriniz zor şartlarda yapmaya çalışıyorlar. Ancak durumu ört bas etmeye çalışanlar, bir şeyler bilipte sözde biz bir şey bilmiyoruz diyenler, bu suça ortak olup sessiz kalanlar. İşte aman benden bilinmesin, aman ne olacak ki olan olmuş diyenler yüzünden samanlıkta iğne arar misali bir durum söz konusu.
………………………………………..
Şerife’nin kaçırılma olayı sonrası bir kadın, anne ve öğretmen olan Kiraz Belediye Başkanı Saliha Özçınar ile bir araya gelmiştik. Kendisine bu 12 13 yaş kızlar evlenmek için kaçıyor ya da kaçırılıyor. Bu konuda bir çalışma var mı diye sorduğumda. Öncelikle bir anne ve eğitimci olarak bu durumdan rahatsızlık ve üzüntü duyduğunu belirtmiş, birçok yerde sekteye uğrayan taşımalı eğitimin Kiraz’da son bulmaması, çocukların eğitimlerine devam etmesi adına girişimde bulunarak taşımalı eğitime devamlılığı sağladığını aktarmıştı. Bu küçük yaşta evliliklerle ilgili bilgilendirmek için toplantı düzenlendiğini ancak kimsenin gelmediğini bu anlamda ortak bir çalışma yapabileceğimizi söylemişti. Ayrıca benim her belediyede olması gerektiğine inandığım hafta bir halk günü yapılıyor Kiraz Belediyesinde. Derdi olan gidip rahatlıkla belediye başkanına iletebiliyor. Belediye Başkanı bugün yayında da açıkladı. Daha öncede konuştuğumuz gibi oluşturulacak bir ekiple aileler bilinçlendirilecek. Ve bu sadece bir belediye başkanının tek başına altından kalkacağı bir sorunda değil. Bütün Kiraz halkının bu duruma bir el uzatması ve bu durumun tamamen ortadan kalkması için gerekli davranışı sergilemesi gerekir.
………………………………………….
Ve bir konuyu daha aydınlatayım. Elektrik kesintisi var izleyemiyoruz. Kasıtlı kesinti diye yayını arayıp söylemde bulunanlar. Zaten susturulmak istenilseydi emin olun o gün bizimle birlikte bize eşlik eden ekipler yerinden kıpırdamazdı. Susturulmak istenseydi ilçenin tamamına elektrik verilmezdi. Mevcut dağıtım şirketi planlı kesintiler öncesi bizlere haber yapmamız için bir hafta önceden bilgilendirme notu gönderir. Yayında bu konu geçince hemen e-maillerimizi kontrol ettim. Mevcut dağıtım şirketi birçok ilçenin belli noktalarında bakım onarım çalışma yapacağını ve nerelerde yapılacağı bilgisini önceden göndermişti. Bu durum sadece bir tesadüften ibaretti.
……………………………………….
Doğru bilgilerle hareket edelim. Artık dedikodularla, varsayımlarla hareket etmeyelim. Gerçekleri tartışalım. Asıl konumuzun dışına çıkmayalım. Bu gelenekleşmiş olan küçük yaşta kız çocuklarımızın kaçarak ya da kaçırılarak evlendirilmesine hep birlikte son verelim. Buna kimler göz yumuyorsa onlara müsaade etmeyelim. Birilerine prim vermeyelim. Nerede olursa olsun. Bunu artık içinize sindirmeyiniz, sesinizi çıkarınız. Kız çocuklarımıza nerde ve nasıl olursa olsun dokunulmasın.
Ve kimse suyu bulandırmasın…
