Tutuklu yargılanan sanıkların ifadeleri alınmasının ardından bugün tutuksuz yargılanan isimler ifadelerini veriyor. Savcılık mütalaasını verirken tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devam etmesini istedi. Ara kararın da açıklanacağı davada tutuklu sanıklar basın mensuplarına sözlü saldırıda bulundu.


Alsancak’ta 12 Temmuz'da sağanak yağış sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili olarak 13 kişinin tutuklu bulunduğu, 42 sanıklı dava bugün 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. 

Yargılanan sayısının fazlalığı sebebiyle ilk günkü mahkemede 13 tutuklu sanığın ifadeleri alındı. Bugün ise tutuksuz yargılanan isimler ifadelerini veriyor. Tutuklu ve tutuksuz sanıklar mahkemede yerlerini aldı.

- ONLAR KONUŞTU, BOĞAZLAR DÜĞÜMLENDİ: ANALARIN ÖFKESİ!

MÜTALAA VERİLDİ: TUTUKLU YARGILAMA DEVAM ETMELİ
Savcılık ise dava ile ilgili mütalaasını verdi. Savcılık mütalaasında tutuklu sanıkların kaçma ve delil karartma şüphesiyle tutukluluk halinin devam etmesini istedi. Savcılık makamı ayrıca tutuksuz yargılanan ve adli kontrol tedbiri bulunan sanıklar için tedbir kararının devamı yönünde mütalaasını verdi. Ayrıca yeni bilirkişi raporu alınmasını da istedi.

Savcılığın mütalaası şöyle:

Dosyada ilgili kurumlara yazılan müzakere ve cevaplarının beklenmesi, suçtan zarar görme durumuna bianen müvekkilerin katılma talebinin kabulü, İzmir Barosu’nun suçtan zarar görmediği anlaşılmakla davaya katılma talebinim reddine, olayla ilgili bilgisi olduğu anlaşılan sanıkların beyanların tespiti, yargılama aşamasında dosyaya sunulan görüntülerin incelenmesi, sanık savunmalarını sonra olay yerinde keşif yapılarak dosyaya yeni giren delillerle ön bilirkişi raporu alınması, suçun sadece kamu görevlileri tarafından işlenen özgü suçlardan olmaması nedeniyle bir kısım sanık müsadafinin talebinin reddi ile tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, diğer sanıkların savunmasının alınmamış olması ile yargılamaya konu suçun niteliği ile kaçma ve delilleri karartma şüphesi ile tutukluluk kararı on devamına, adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verilmesi talep olunur.

ADLİ KONTROLÜ OLANLAR DA TUTUKLANSIN TALEBİ
Müşteki avukatı ise mütalaa sonrası mahkemede söz aldı. “Adli kontrol kararı olan snaıklar içinde tutuklama talep ediyoruz” denildi.

“SİZİN YÜZÜNÜZDEN OLAYLAR BÜYÜDÜ"
Dava başlamadan önce ise sanık yakınları sık sık basın mensuplarını hedef aldı. Salon dışında  salona giriş kapısında bekleyen basın mensuplarına “sizin yüzünüzden olaylar bu kadar büyüdü” sözleri ile laf atılırken, salon içinde ise sık sık güvenlik güçlerine “oturdukları yerden kaldırın” diyerek basının salon dışına çıkarılmasını talep etti. Ayrıca sanık yakınları salonuna giriş sırasında da polis mensupları ile sık sık atıştığı görüldü.

ÖDEMİŞ EFE DAĞCILIK'TA YENİ DÖNEM BAŞLADI İŞTE YENİ YÖNETİM ÖDEMİŞ EFE DAĞCILIK'TA YENİ DÖNEM BAŞLADI İŞTE YENİ YÖNETİM

SANIKLAR SALONA KELEPÇELİ ŞEKİLDE ALINDI
Salonda ayrıca sanıkların mahkeme salonuna kelepçeli olarak girmesine avukatlardan tepki geldi. Güvenlik güçlerine tepki gösteren sanık avukatları "Mahkeme salonuna elleri bağlı olarak getirilemezler. Siz suçluluğu kesin olmayan yakınınızı bu halde görmek ister misiniz?" ifadelerini kullandı.

Geçmiş dönem İZSU Genel Müdürü Alı Hıdır Köseoğlu ise mahkemeye SEGBİS ile bağlandı.

İFADELER

BEN YÜKSEK GERİLİME BAKIYORUM
Tutuksuz sanık GDZ Operasyon Takım Yöneticisi Abdülkadir Satır ifadesinde “Olayla alakalı bana daha öncesinde bilgi gelmedi. Kontrol aşamasında bulunmadım 4 Ocak tarihinde İZSU’nun çalışmasından bilgim yoktu. Olaydan sonra öğrendim. 9 Ocak’ta yapılan çalışmadan da bilgim yok. Bu kapsamda atfedilen suçlamaları kabul etmiyorum. Yüksek gerilim şebekesine bakıyorum, alçak gerilim işi yapmıyorum. Benim herhangi bir yükümlülüğüm ve sorumluluğum yoktur” dedi.

MAZGALIN YAPILIP YAPILMADIĞINA BAKIYORUM
Sanık Alara Ekli ifadesinde “İZSU da 4 senedir denetçi olarak çalışıyorum. Benim görevim yapılan imalatlar sonrası gözlemci raporlarının doğru olup olmadığına bakmak, herhangi bir olumsuzluk varsa kontrol amirlerine yardımcı olmak. Bu üzücü olayda tarafıma bildiren gözlemci raporunda Şubat ayı ilk haftasında gözlemci raporu ile kaç adet ızgara olduğunu ve kaç metre ile yağmur suyu hattına başlandığını inceledim. Kontrol amirlerinin imzası olmadan hiçbir olayda imza verme yetkim yoktur” şeklinde konuştu.

Müşteki avukatının “hak ediş imzası atmanız her şey uygun yapılmış anlamına gelmez mi?” sorusuna sanık Ekli “Asfalt ve imalatta bir hata görmediğim için imza attım. Biz sadece mazgalın yapılıp yapılmadığına bakıyoruz” yanıtını verdi.

USULE UYGUNLUK VAR
GDZ Elektrik mühendisi Sanık Alper Doğan ifadesinde “Hak ediş evraklarını hazırlanması ve ön kontrolünün yapılması için görevlendirildim. 686 proje vardı. Bunların hepsinin başında bulunmam mümkün değildir. Proje 2015 yılında tesisi edildi. Kontrol uzmanı olarak yerinde bulundum. Kazaya yakın bir yerde gerekli ölçümleri yaptım ve uygun olduğunu tespit ettim. Devamında diğer projelere geçtim. Bakanlıktan yetkili geçici kabul heyeti yerinde kontrolleri yaparak tesisi elektriklendirdi. Proje ile ilgili uygun imzalı hiçbir belgem olmamasına rağmen yaptığım incelemelerde uygun olduğunu size belirtebilirim. Halen imza yetkim yok, sadece evrakları hazırladım. Enerji kablolarının montajı ile ilgili usul esas belirlidir. Bunun ikinci maddesi kanal derinliği ile ilgilidir. Kanal önce 10 cm kum, sonra kablo, sonra tekrar kum ve geri kalanlar olarak devam eder. Burada bilirkişi heyeti inceleme yaptı. Kanal açıldığında sarı doğalgaz bandını görüyoruz. Doğalgaz ve elektrik ateşle barut gibi yan yana gelemez. Doğalgaz hattı, elektrik hattına en fazla 20 cm yaklaşabilir. Çünkü elektrik kablosunda yaşanan ısıma doğalgazı etkileyebilir diye. Bilirkişi inceleme yapıyor. Kanal derinliği 57 cm. Bu standartları karşılamaktadır. 2015 yılında parke olan ve demir bloklarla ayrılmış alan önce bisiklet yoluna sonra asfalt döndü. Yol kotunun düştüğü gözüküyor. Kanalın uygunluğu ortaya çıkmaktadır. Bunun altında 6 cm’lik kalıplar vardır, dışarıdan gelen tehlikeleri engellemek için. Kablolar üstünde de borular vardır. Bunlara hasar verilmezse sorun mümkün değildir” açıklamasını yaptı.

“Çekilen hattın zorunlu sınırda çekilmesi doğru mu, değil mi?” diye sorulması üzerine Sanık Doğan "Doğrudur ve şartnameye uygundur" dedi. 58'inci maddenin sorulmasına yönelik cevap veren Alper Doğan "Mevzuatta hem sokak hem yol var. Sokak ve yol mevzuatta farklılık ifade eder. Bundan kaynaklı sokak esaslarında geçen maddeler uygulanır. Burası 11'inci madde, sokak olarak geçer" ifadelerini kullandı. Olayın yaşanması sonrası yapılan müdahalenin 9 Ocak sonrası niye yapılmadığının sorulması üzerine sanık Doğan, "ben o dönem Torbalı da görevliydim" diye konuştu. Kablonun 20 cm'de olduğunun sorulmasına yanıt veren Alper Doğan "ben 2015 yılında yapılan çalışmaları yorumlayabilirim. 2019 dan beri Torbalı'dayım” dedi.

GÖREVİM MAZGAL SAYMAK
İZSU çalışanı sanık Deniz Sunal ise “İşin işleyişini tam bilmediğim için amirlerin talimatları üzerine çalışıyorum. İş konusu mazgalla ilgili bilgim yoktur. Sadece işim bitişinin ardından gözlemci raporunda belirtildiği kadar mazgal yapılmış mı ona bakmakla yükümlüyüm. Bu işte kısa süre sonra işten ayıldım ve kanal bakım onarım işine geçtim. Olayla ilişkim bu kadardır. Bilirkişinin yüklendiği sorumluluğu kabul etmiyorum. Panikatak hastasıyım” dedi.

Müşteki avukatının “sadece kuş bakışıyla mı insan hayatı hakkında karar veriliyor?” sorusu üzerine Sunal “Biz inşaat anında orda değildik. Biz iş bittikten sonra sadece orada mazgalların yapılıp yapılmadığına bakıyoruz" şeklinde yanıt verdi.

Avukatların “siz sadece imza atıyorsunuz, o zaman kontrolü kim yapıyor?” sorusu üzerine sanık Sunal "ben işçi statüsünde çalışan bir inşaat mühendisiyim. Bana sunulan raporla hak edişin kontrolünü sağlıyorum. Görevim bu. Bahsedilen adreste 3 mazgal döşenmiş mi ona bakıyorum. İşin yapın süreci ile ilgili bize görsel iletilmedi. Benim görevim iş yapıldıktan sonra 3 mazgalın adetini saymak ve uygun olup olmadığını iletmek " ifadelerini kullandı.

İSTENEN CEZALAR
Soruşturma kapsamında 22,5’er yıla kadar hapis cezası istenen Gediz Elektrik Genel Müdürü Uğur Yüksel, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, İZSU Genel Müdür Yardımcısı Serdar Sadi, Adana Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı ve İZSU eski Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan, Gediz Elektrik'ten Dağıtım Sistem İşletme ve Bakım Müdürü Ekrem Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 13'ü tutuklu, 42 sanık bugün 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.

Sanıkların, kusurlarının yoğunluğu, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman dikkate alınmak suretiyle eylemlerinin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak ayrı ayrı cezalandırılmaları talep ediliyor.

Duruşmanın ilk gününde tutuklu sanıklar Gediz Elektrik şirketinde teknik şef Ahmet Orhan Kaygısız, Gediz Elektrik şirketinde arıza onarım müdürü Ali Külak, İZSU'nun ihalesini alan özel bir firma sahibi Arif Kapuş, İZSU'da Kanalizasyon Daire Başkanı tutuklu sanık Barış Koç, mazgal ihalesini alan firmada işçi Barış Sevgili, ihaleyi verdiği taşeron firmada mühendis tutuklu sanık Doğan Kılıç, Gediz Elektrik AŞ'de arıza onarım ekibinde işçi olarak çalışan tutuklu sanık Fırat Akbay, Gediz Enerji Yatırımları A.Ş.'de arıza onarımın bölge yöneticisi olarak çalışan Mehmet Fatih Tosun, İZSU çalışanlarından Mehmet Zeki Aytulun, Gediz Enerji Yatırımlar A.Ş.'de arıza onarım mühendisi tutuklu sanık Mert Ceylan, Gediz Elektrik A.Ş.'de arıza onarım biriminde işçi tutuklu sanık Mesut Türkan, İZSU Kanalizasyon Daire Başkanlığı'nda şube müdürü tutuklu sanık Ömer Karabilgin ve Gediz Arıza Birimi tutuklu sanık Yavuz Üner ile avukatları dinlendi.
 

Editör: Tutku Küpeli