GÜNDEM

Burak Çakmak kimdir?

HABER:DİLEK AYVALI

Burak Çakmak kimdir? Kaç yaşında, nereli, Çakmak’ın yaşam serüveni ve hikâyesi:

Vatandaşlar tarafından merak edilen kişiler arasında Çakmak yer alıyor. Peki, Burak Çakmak kimdir, kaç yaşında, nereli, ? Çakmak’ın hayatı ve biyografisi hakkında bilgiler nelerdir? Detaylar haberimizde.

Burak Çakmak, 1997 yılında Balıkesir'de dünyaya geldi. Aslen Burhaniye doğumlu olan Çakmak İlkokulu Balıkesir’in İvrindi ilçesinde Korucu ilköğretim okulunda okudu. Liseyi Manisa Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde okudu. Daha sonra Süleyman Demirel Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun oldu. Şu anda Düzce Üniversitesinde eğitim hayatına devam etmektedir.

Çakmak kaç yaşında şiir kitaplarıyla İlgilenmeye başladı?

Burak Çakmak 10 yaşından itibaren şiir kitaplarına ilgisi olduğunu fark etti. Ayrıca kendisi büyük bir Özdemir Asaf hayranıdır ve yazdığı şiirlerde bunu sıkça dile getirmiştir.

‘Bir varsın iki yoksun’ adlı kitabını çıkartmasında en büyük etken komutanı olmuştur.

Akabinde yazarın beğenilen kitabı olan Ihlamurlar Mevsimi kitabını, Gece Kitaplığı kitap evi & evlerinde okuyucuya sundu.

Burak Çakmak Doğum Tarihi: 1997

Burak Çakmak Kaç yaşında: 25 yaşında

Burak Çakmak Nereli: Burhaniye

Burak Çakmak Nerde Yaşıyor: Düzce'de

Sosyal medya hesaplarını da aktif olarak kullanan Burak Çakmak İnstagram’da toplamda 2.648 takipçisi var.

Instagram hesapları @siirmahzeni10

Resmi hesabı @Burak10134 adresinden ulaşabilirsiniz

En beğenilen şiirleri sizin için derledik.

KARANLIK VE AŞK

İncilerim senin yüzünden dünyanın her köşesini tuttu.

Teker teker döküldü dilimden gaflet uykusu.

Bak kalbin beni uykumda boğarak öldürdü.

Yusuf gibi sabrı öğretti, ölüm kuyusu.

Sırtımı da dönemedim,

Beni yaşamla ölüm arasında döndürdü.

Dünyaya da küsemedim,

Bir damla gözyaşın beni nerelere getirdi.

Sana geri dön de diyemedim.

Bitiremedim içimdeki aşk yongalarını.

Ömrün ömrümü çaldı da söyleyemedim.

Bıktırdı beni düşüncelerin de, yüzüne bakıp diyemedim. Yongalarımı bir bir elime verdin de gözyaşı dökemedim.

Kalbimi çaldın da, ayaklarım prangalıydı gidemedim.

Bir bir Bağdat’ta kalıyor aşklarımız.

İki gözüm sen tasa etme, aşkından tel tel dökülüyor saçlarımız. Iraktayım üstat çok ıraktayım.

Biri kalbimi alırmışçasına acı çekiyorum.

Her geçen gün uykusuz uyanır oldum gündüzlere.

Gece bile intikam alıyor benden.

Ne olursun yalvar üstat,

Gece benden hesap sormasın.

Benim yüzüme siyah gibi bakmasın.

Karanlık odalara beni kapatsın

Yalvarırım üstat âşık oldum diye beni derin kuyulara atmasın.

Şimdi dökülün inci tanelerim, her tarafa dökülün.

Karanlık gecenin tenhasına.

Kısık gözlü kadının rüyasına,

Üstadın kelamına dökülün ne olur dökülün inci tanelerim.

AHİR ZAMANLARCA

Zambak gibi kokusu vardı, çok naif ve hoş.

Teninin kokusuydu kokladığım koku.

İnanın dünyada icat edilmedi öyle bir koku.

Tenindeki koku, beni ahirete kavuşturdu.

Mahşer kalabalığı vardı ömrümde.

Anılarını da unutur oldum yavaş yavaş dünümde.

Çok da yalan söylerdi bana sözlerinde.

Ama bir türlü toz konduramadım yirmili senemde.

Çok da güzel ağlardı, nasıl kırabilirdim kalbini kalbimde.

Evlerin bacasından çıkan dumanları, Arkadaş ederdim her seferinde,

Şimdi bile bazen soruyorum kendime.

O da görüyor mudur beni düşlerinde.

Yer var mıdır ki bana da hayallerinde.

Adım geçiyor mudur papağan gibi dillerinde. Sözleri hâlâ ağlatır beni.

Hem dün, hem de bugünlerde.

Sen beni nasıl sildin kor gibi kaleminde.

Yaktın kül ettin beni masum alevinde.

Ay’ın kızı senden son isteğimdir.

Sende bırakma beni şu kocaman dünya âleminde.

{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }