Nasıl ki bir yazı katipsiz, bir resim ressamsız, bir bina ustasız olmaz ise bu kainatın da yaratıcısız olması elbette mümkün değildir.
Var olan her şey; bu var edenin tek, eşsiz, kudreti geniş, yegane hüküm sahibi, her şeyi bilen, işiten ve gören bir Rab olduğunu halleriyle her an dile getirmektedirler. İnsanın bunu anlaması için göklerde ve yerde olan delilleri fark etmesi yeterlidir. Bu anlama sürecinden sonra kendini yaratıcısına karşı borçlu hisseden insana, Rabbi indirdiği ayetlerle yol gösterir. Yaratılma amacının kulluk olduğunu, kulluğun temelinin de iman olduğunu bildirir. İmanın da ilk adımı, Allah’ı Kuranda bildirilen bütün özellikleriyle tanımak ve kabul etmektir. Bu sayede İslam’daki gerçek insanlık vasfına yücelmektir.
Allah’a iman bilincimiz şu şekilde olmalıdır:
“Allah’ım sen teksin ve senden başka ilah yoktur. Kalbimizin her zerresinde sen varsın. Sana verdiğimiz değerin aynısını veya daha fazlasını başkasına asla vermeyiz. Senin emirlerin karşısında boynumuz kıldan incedir.
Yüce Rabbim sen kayyûmsun görüp gözeten, kulun ile ilgilenensin. Yöneten, hükmedensin. Bizleri yaratıp sonra başıboş bırakmayansın.
Allah’ım seni ne bir uyuklama ne de bir uyku tutar. Her şeye gücü yetensin. Acizlik, noksanlık bize aittir.
Yüce Rabbim, Sen Sametsin, Hiçbir şeye muhtaç değilsin ama her şey sana muhtaçtır. Sana olan ihtiyacımızı, sadece, gözle görülemeyecek kadar küçük olan bir mikroba yenik düştüğümüzde, sıkıntı ve imtihanlar karşısında, bir emelimize kavuşmak istediğimizde değil her daim hissetmeyi senden talep ediyoruz.
Allah’ım sen alîmsin, her şeyi bilensin, Basîrsin karanlıklar içersinde bile zerreden kürreye her varlığı görensin. Sen Semi’sin her şeyi işitensin. Bunu hiçbir zaman unutmadan gizlide ve açıkta günaha yaklaşmayan bir kuluk bilinci senden istiyoruz.
Yüce Rabbim yerde gökte olan her şey sana aittir. Bütün canlıları sen rızıklandırırsın. Bizler, verdiğin sınırsız nimetlerin şükrünü eda etme gücünü senden istiyoruz.
Ey alemlerin Rabbi! Sen Rahman ve Rahimsin, sonsuz merhamet sahibisin. Kulluk yolculuğunda hatalarımız karşısında ümitsizliğe düşmüyor, merhametine sığınarak yeni bir aşk ve heyecanla yüzümüzü sana çeviriyoruz.
Allah’ım seni layıkıyla yüceltmemiz mümkün değildir. Sevgili Peygamberimizin sözüyle sana sena ediyoruz: "İlâhî, ben seni hakkıyla övüp yüceltemem; sen kendi zâtını nasıl övüp yüceltiyorsan öylece yücesin".