Türkiye’de gündem o kadar çok değişiyor ki onu geçtik.
Havzamızda ki gündemi bile takip edemez olduk.
Siyasi gelişmeler, belediye başkanların icraatları, kültürel faaliyetler, okulların etkinlikleri, adli olaylar...
Bende bana ayrılan köşeden gündemi takip edip sizlere aktarmaya çalışacağım.
Kimileri yazdıklarımdan memnun olurken kimileri benim kim olduğumla ilgilenecek.
Ben baştan söyleyeyim de yazdıklarımla ilgilenmenizi tavsiye ederim.
Pazartesi ve Perşembe günleri her telden çalacağımız köşemden tüm okuyucularımıza selam ve sevgilerimi göndererek ilk yazımla sizi baş başa bırakıyorum.
*************************
29 Mart yerel seçimlerinde Ödemiş’e bağlı 9 beldenin üç tanesini (Bademli, Çaylı, Kayaköy) kazanabilen AK Parti, seçimlerin üzerinden 14 ay geçtikten sonra AK Partili belde belediye sayısını 5’e çıkardı.
Daha önceden Demokrat Parti’den ayrılarak AK Parti’ye geçeceğini açıklayan Kaymakçı’nın sevilen Belediye Başkanı Halil Güler ile son seçimlerde bağımsız olarak Gölcük Belediye Başkanlığı’nı kazanan Mustafa Zeybek 16 Mayıs’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan rozetlerini alarak AK Parti’ye adım atmış oldular.
Ödemiş’in Ovakent (Ali Demirel), Konaklı (Mustafa Kantar), Birgi (Cumhur Şener) ve Bozdağ (Mehmet Keskin) beldelerinde ise hala Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları, başkanlık koltuğunda oturuyor.
29 Mart yerel seçimlerinde Ödemiş Belediyesi ve kazandığı 4 beldeyle ilçede seçimde üstünlük yakalayan CHP, geçen 1 yıllık süreçte beldelerdeki üstünlüğünü AK Parti’ye kaptırdı.
DP’li Halil Güler ve bağımsız Mustafa Zeybek’in, meclis üyeleri ve vatandaşlarından da aldığı destekle AK Parti’ye geçmesinin ardından diğer beldelerde de gelişmelerin olup olmayacağı merak konusu oldu.
Ayrıca Kaymakçı ve Gölcük beldelerinin AK Parti’den yapılacak olan yatırımlarla ilgili büyük destekler alacağı da bal gibi ortada.
Görünen köy kılavuz istemez.
 
**************************
Milli Eğitim’in “Eğitim Bilim Fuarı” da çok “ÖZEL” bir fuar oldu gerçekten.
Sözüm Milli Eğitim’e hesap sormak değil.
Etkinliklerin hele maddiyatı bir kenara bırakıp manevi olarak desteğin olmaması ile ne kadar zor olduğunu düzenleyen arkadaşlardan biliyorum.
Sözüm Milli Eğitim Müdürlüğünden dışarı…
Geçmiş yıllarda ki düzenlenen “Eğitim Bilim Fuarı’na” bakıldığında bu sene oldu bittiğe getirilmiş gibi hareket edilmiş.
İlçedeki dershanelerin, taa Kıbrıs’lardan, Mersin’den özel üniversitelerin müşteri edinebilmesi için açtığı stantlarla düzenlenmiş bir organizasyon oldu.
(Maddi durumu çok iyi olan göndersin, bize söz düşmez tabii bu konuda)
Ege Üniversitesi de herhalde yüksekokulları ilçede bulunduğu için “ayıp olmasın” diye fuara davet edildi.
Öğrencilerin geliştirdikleri projeler her nedense ikinci planda kaldı bu sebeplerden dolayı.
Uzun lafın kısası üniversiteler için iyi bir pazarlama oldu.
Ödemiş Belediyesi, Milli Eğitim Müdürlüğünden yer işgaliye ve özellikle Ödemiş Belediye spor’a katkı ücreti talep etti mi? (Hani hükümetin görevi ya Milli Eğitim Müdürlüğüne destek olmak.)
Merak ediyorum.
(Hatırlatalım; Emniyet Müdürlüğü-Milli Eğitim Müdürlüğü de devletin resmi kurumlarıdır.Birinden talep edilen diğerlerinden de edilir.)
Ayrıca Salı Pazarı mevkiinde oturan vatandaşlarımıza sesleniyorum,
Sizin parkınız da herhangi bir görüntü ve ses kirliliği yoktur umarım.
Malum Ulus Meydanı, yapılan şenliklerle kirletilmişti.
*************************
Duyduğuma göre CHP İl Başkanı Ekrem Bulgun da, taze lider Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüşmüş ve birlikte devam etme kararı almışlar.
Kılıçdaroğlu da örgütlerle pek uğraşacak gibi durmuyor, bu vazifeyi sanırım her zaman olduğu gibi yine Önder Sav yürütecek.
Baykalcı Bulgun da bunun üzerine ilk iş olarak 12 Haziran’da et ithalatı konusunda mitingler düzenlemek için harekete geçti.
Konu et olunca Ödemiş’e uğraması da muhtemel tabii.
Bulgun açıklamasında “100 bin kişiyi Ödemiş’e toplayacağız” demiş.
Benim aklım mantığım almadı nereye toplayacak acaba bu kadar insanı. Ödemiş’in merkez nüfusundan fazla bir çoğunluğu nasıl bir araya getirmeyi düşünüyor acaba, düşünüyorum vallahi çıkamadım işin içinden.
Fikri olan varsa lütfen bana iletsin…
************************
Haber değeri var mı?
Bir gazete sahibi kendisine ilginç haber getirecek okuyucularına ödül vaat etmiş.
Ve ilk telefon gelmiş:
“Biraz evvel kamyonun birinin freni patladı, yokuş aşağı hızlanarak girdiği bir evi paldır küldür yerle bir etti...”
Patron, “Beni hiç ilgilendirmedi” demiş:
“Çok olağan bir olay..”
Telefondaki adam da “Sizi çok iyi anlıyorum ama” demiş:
“Sözünü ettiğim sizin eviniz!..”
Demek ki gazete patronunun canının yanması gerekiyor haberi yapması için.
Buralarda da çok, canı yanmadığı için sırf birilerine yalakalık olsun diye gündeme oturan bir haberi, feryatları duymazlıktan gelip hatta haberi kendi yapamadığı için kıskançlıktan gerçekleri çürütmeye kalkan gazete patronları. (ki kendilerini çürütüyorlar yaptıkları ile )
Bu patronların başına da bu gerçekler musallat olmalı ki görebilsinler görmezlikten geldiklerini.
İşte o zaman seslerini çıkartırlar, ağlarlar ağladıklarında da ağlayanları anlarlar.
************************
Havzamızda ki kaymakamlarımızın yapmış olduğu toplantıları gazetemizden bende takip etme fırsatını yakalıyorum.
Ancak Bayındır Kaymakamının toplantılara muhabir almadığını öğrendim.
Bayındır Kaymakamı sayın Alaattin Aktaş’ın bir çekintisi mi vardır basın mensuplarından merak ettim?
Ki gerçi Bayındır’da aktif olarak dağılan yerel gazete olarak bir tek Yerel Güç gazetesi var.
Ayrıca sürekli haberleri takip eden ve yorumlarıyla Bayındır’ın yıllarca boşluğu olan muhabirliğini dolduran bir temsilcimiz bulunuyor.
Yapılanlar ve özellikle yapılmayanları her fırsatta üzerine gidiyor.
Kaymakam beyde sanırım alışık olmadığı için basın mensuplarına, diğer ilçe kaymakamlarının basına açık yaptığı toplantılarını, bir telaşla basına kapalı yapıyor…
Bu kadar korkmanıza gerek yok, eğer sizin yaranız yoksa sayın kaymakamım…
***********************
Bugüne bu kadar sığdırabildiğim her telden köşemden, gündemdeki konuları işlemeye devam edeceğim.
Hayata umutla bakmanız dileği ile ama bakarken gözünüze çomak sokmak isteyenlerden kendinizi korumayı unutmayın.
 
 “Çizmeyi aşarsan, ayak oyunlarına maruz kalırsın bu ülkede!..”