Geçtiğimiz günlerde Meclis’te neredeyse tüm Ege’yi ilgilendiren bir karar maratonu yaşandı. Kendince duyarlı, hayvansever Aydınlı bir vatandaş, deve güreşlerinde develerin eziyet çektiğinden dem vurarak Meclis’e bir dilekçe yazdı. Diyor ki dilekçede, “Güreşler iptal edilsin’.
Peki, kardeşim sen bunu isterken, deveye sordun mu? Güreşmekten hoşlanıyor musun, hoşlanmıyor musun? Güreşmek istiyor musun, istemiyor musun?
Benim bildiğim bir deve var, görünen o ki bu devenin güreşten yana şikayeti yok. Hatta, ‘Yeter artık sen güreşme’ diyenlere esip gürleyesi var, ‘Ben daima başa güreşirim gibisinden’. Kararlılığı, azmi ve mücadele prensibiyle takdir ettiğim bu devenin güreşteki usulsüzlükleri ayrı bir konu.
Neyse, Meclis de Allah’tan develerin önünü açtı; ‘Güreşmeye devam etsinler’.
Bizim deve öyle her meydanda güreşmez gerçi ama olsun. Önemli olan Meclis’in güreşebilirler demiş olması.
Ne diyelim, hayırlısı olsun. Meydanlar yine develere kaldı.
Aklıma gelen bir diğer husus da develerin sporu seviyor oluşu. Nereden mi biliyorum. Bakın geçmiş tarihli gazetelere en az on tane, ‘Develer spor için güreşti’, ‘Develerden spora katkı’, hatta Tire’de ‘Develer Tirespor için güreşti’ manşetlerini göreceksiniz.
Şu develerdeki spor ve sporcuya destek bilinci, toplumumuzun yarısında yarısı kadar olsa, sporumuz nerelere gider siz düşünün. Hassaten yerli develerin tüm branşlara olan tutkusu ki kendileri mesele güreşe meraklı, bizi düşündürmeli bence.
Havalar nasıl olursa olsun;
Deveniz hana bağlı kalsın…
Masrafı çok ise, bildiğim güzel kasaplar var, götürün size sucuğunu yapsınlar. Bence kartlayan develer için zamanı geldi de geçiyor bile.