Tek dertleri, huzur içinde yaşanacak YENİ BİR DÜNYA HAYALİ…
13 Mart 2015 Cuma gününden itibaren ülkemizdeki yüzlerce “Sinema Salonu” ile Ödemiş ve Tire Sinemalarında da gösterime giren “Selâm Bahara Yolculuk” filmini lütfen kaçırmayın saygıdeğer okurlarım.
Bazılarına kabul ettiremesek de, “ Bir Dünya Markası” olan, şanlı Türk Bayrağını dalgalandıran, güzelim dilimiz Türkçeyi, İstiklâl Marşımızı, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Türk Büyüklerini bulundukları ülkenin çocuklarına öğreten, her Türk’ün ancak gurur duyabileceği, dünyanın 160 ülkesindeki binlerce okulumuzdaki fedakâr öğretmenlerimizin gerçek hikâyesi anlatılıyor filmde. Öylesine büyük bir mefkûre için çekilen zorlukların bir hiç mesabesine indiği hayatlar anlatılıyor filmde.
İdeallerindeki, yeni bir dünyayı gerçekleştirmek için, bilmedikleri, tanımadıkları coğrafyalara gidip, yalnız Türkçemizi değil, Türk Kültürünü de ora insanına benimseten “Adsız Kahramanlar” ın destansı hikâyelerinden birine mercek tutuyor film.
Türkiye’den Kırgızistan’a gidip, yepyeni umut dolu bir hikâyeyi gerçekleştirmek için yollara düşen bir öğretmenin yaşadığı zorlukları ve bu süreçte iç içe geçen hayatları konu alan bir dram filmi “Selam Bahara Yolculuk.”
Başta ODTÜ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi), Boğaziçi Üniversitesi, İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi), Bilkent Üniversitesi gibi ülkemizin önde gelen üniversitelerini bitirip, Ailelerini, sevdiklerini, geride bırakıp bilmedikleri bir ülkede başlattıkları eğitim seferberliği inanılmazdı. Bu, şimdilerde sayıları binleri aşan eğitim kurumlarının başlangıç noktasıdır. Ben buna “Yüzyılın iyilik hareketi” diyorum.
20 – 25 yılda 160 ülkede binlerce “Türk Okulu” nun, fedakâr ve cefakâr Anadolu çocukları ile “Helâl kazanç sahibi” İş Adamlarının desteğiyle meydana gelen güzel ülkemiz Türkiye’nin belki de tek “Dünya Markası” yüz akımız, okullarımız.
Cumhurbaşkanı merhum Özal ile başlayıp, siyasi yelpazenin her kesiminden devlet adamı onlardan büyük bir övgüyle bahsediyordu. Özal ‘Bunlar benim kardeşlerim” demiş ve bu güzide insanlara kefil olmuştu. Yine eski Cumhurbaşkanı’mız Süleyman Demirel’in en az 20 ülkenin devlet başkanlarına mektup yazarak, hatta kendisi ile birebir yakınlığı olan bir iş adamımıza, isterseniz üstünü boş bırakacağım imzalı mektuplar da verebilirim dediğini yakinen biliyorum. Demirel’in Cumhurbaşkanlığı dönemine denk gelen bir olayı da aktarmak isterim. Bir trafik kazasında ayağını kaybeden Süleyman Öğretmeni özel uçağıyla Türkiye’ye getirmişti.
Siyasi yelpazenin diğer bir ucundaki merhum Bülent Ecevit: “Bu Okullar, Türk Halkının dünyadaki yüz akıdır.” Demişti. Merhum Alpaslan Türkeş, “Bizim on yıllarda hayalini kurduğumuz, ama ne yazık ki, gerçekleştiremediğimiz bu büyük insanlık hareketini, vatan evlâtları gerçekleştirdi.” Diyerek açıkça desteklerini esirgememişlerdi.
“Selam Bahara Yolculuk” filminde, hasta olmasına rağmen, iki çocuğuyla birlikle, eğitim gönüllüsü eşinin peşinden Kırgızistan’a giden, fedakâr Türk kızının naif ve duygusal, ayni zamanda yüreğe dokunan hikâyesi anlatılıyor.
Bu filmi mutlaka görmenizi tavsiye ederim. Eminim, siz de bu ülkenin bir ferdi olduğunuzla gurur duyacaksınız.
Saygılarımla..