Malum, Tayfur Çiçek’i ziyaret etmek bir bakıma Tire’yi ziyaret etmek sayılır.
“Eee ne var bunda. Adam artık vücut geliştirmiyor, Adı üstünde, eski dünya vücut geliştirme şampiyonu. Kapı kapı dolaşıp spor konusunda kafa geliştirmeye de başlamıştır” demeyin hemen.
Eryetiş Bey, 2008 yılında da Tire’ye gelmiş ve başkan Sıtkı İçelli ile görüşmüştü. Bu görüşmenin hemen ardından Tire Kapalı Spor Salonu’nda bir vücut geliştirme gösterisi tertip edilmişti. Ben şahsen o gösteriyi izlemeye gitmemiştim ama basına yansıdığı kadarıyla sporcu arkadaşlar Tireliler’e gelişmiş vücutlarını göstermişlerdi.
Aslında ülkemizde bir “Vücut geliştirme Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonu” isminde resmi bir kuruluş var. Ama Eryetiş Bey ne bu federasyonda ne de bu konudaki başka bir resmi oluşumda görevli değil. Hazret bunun yerine bir vakıf kurmuş. Dikkatinizi çekerim bir dernek ya da spor kulübü değil vakıf! Amaç, vücut geliştirme sporunu sevdirmek ve tanıtmak…
Belki de Ertyetiş Bey, kurduğu bu vakıf sayesinde federasyonun ya da kulüplerin yapamadığını yapıyor. Bu sporu sevenler adına kendisine teşekkür etmek lazım.
Neyse konumuza dönelim.
Eryetiş Bey’in başkan beyi ziyaretlerinde çaylar içildi, sohbetler koyulaştı. Vücut geliştirme sporunun sorunları, sporcuların yaşadığı sıkıntılar ve bu spor dalına gösterilen ilgisizlik konuşuldu. Sonra da sadede gelindi. Eski Vücut Geliştirme Şampiyonu Eryetiş Kurtaral Bey, Tire’de düzenlenecek bir “Vücut Geliştirme Gösterisi”nin son derece ilgi çekici olacağını, bu tür etkinlikleri daha önce Tire ve başka yerlerde başarıyla hayata geçirdiklerini ve çok ilgi gördüğünü söyledi. Eryetiş Bey, eğer başkan bey destek verirse böyle bir etkinlik için Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden vücut geliştirme sporcularının Tire’ye davet edilerek Tireliler’e bir gösteri yapabileceğini de sözlerine ekledi.
Spora olan ilgisi ve düşkünlüğü ile bilinen başkan Tayfur Çiçek de her zamanki gibi bu teklifle de yakından ilgilenerek spora verdiği önemi bir kez daha gösterdi.
Nihayetinde girişimler yaklaşık bir aydır sürdürülerek Mayıs ayı içinde Tire’de bir “vücut geliştirme show ve gösteri spor festivali” yapılması yönünde mutabık kalındı. Belediyemizin “Kültür ve Sosyal İşler!” Müdürlüğünce hazırlanan tezkere Mart ayı belediye meclis toplantısının “birinci!” gündem maddesi olarak konuldu. Bu akşam yapılacak olan Tire Belediyesi Mart ayı olağan toplantısında meclis üyelerimiz onay verirse; Tireliler mayıs ayındaki etkinlikte ülkemizdeki tüm üçgen vücutları yakından görme fırsatını yakalayacaklar.
Kim bilir, belki de kendi vücutları ya da çocuklarının vücutlarının da sahnedekiler gibi olmasını isteyecekler…
Bu gösteri kapsamında ilçemize gelecek olan vücut geliştirme sporcularına Tire Belediyesi tarafından ödenecek olan rakam 8 bin lira civarında ama böyle organizasyonların tıpkı konser organizasyonlarında olduğu gibi organize edene de maddi kazançlar sağladığını hatta belediyelere gelen konser organizasyonu tekliflerinin genellikle de böyle işleri ticari faaliyet amacıyla yapanlar tarafından getirildiğini biliyoruz. Bu nedenle de, vakfın bu organizasyon için talep ettiği miktar 12 bin TL. Diğer maliyetler ile birlikte düşündüğümüzde ise bu organizasyonun belediyemize olan maliyetinin 20 bin lirayı bulacağına kesin gözüyle bakabilirsiniz. İşin bu kısmını elbette ki meclis üyelerimiz değerlendirecek.
Ancak ben bu işin “festival” kısmına pek anlam veremedim. Sanırım vücudumu geliştirip üçgen yapamadığım gibi kafam da üçgen değil.
Gerçi sayın başkanımız bu tür organizasyonlarda “deve güreşi olimpiyatı” gibi oldukça ilginç fikirler ortaya koymakta başarılıdır ama Tire’de bir festival yapılacaksa bunun “vücut geliştirme festivali” olması gerektiği konusunda hayli tereddütlüyüm.
Üçken kafa öyle kolay yapılmıyor. Bunun için senede en az iki defa İstasyon bölgesinde 20–25 incik boncuk standına “fuar” ismini vermek, hatta bu fuarı kurtuluş günleri etkinliklerinin resmi listesine koymak, yine şehrin milli duygularının yoğunlaştığı kurtuluş günlerinde “briç turnuvası”, “köpek güzellik yarışması” gibi etkinliklere ev sahipliği yapmak gerekiyor.
Gelişmiş bir üçgen kafanızın olması için, şehre en az 3 futbol takımı bir de basketbol takımı kazandırmak, bu takımların giderini karşılamak için şehirdeki her türlü kültürel etkinlikten bu kulüplere para aktarmak, her fırsatta bu spor takımlarının başarısı için iş adamlarından para talep etmek, müsabakalarını deplasmanlar da dâhil olmak üzere kaçırmamak, işi gücü bırakıp bu takımların başarısı için yollara düşmek hatta sahaya inmek gerekir. Zaman zaman tribünlerde yaptığınız kavgalar ile ilçenin ismini ulusal basına taşımak da lazım.
Üçgen kafanızın olabilmesi için, ahı gitmiş vahı kalmış bir milli çapkını “Fahri Tireli” ilan etmek, üçüncü sınıf bir güzellik yarışmasını maliyetinden dolayı hiçbir ilçe kabul etmez iken sizin kucak açmanız, finaline de ev sahipliği yapmanız gerekir.
Üçgen kafanızın olabilmesi için, daha önce iki kez yapıldığı ve kitapları basıldığı halde Tire Sempozyumu’na üçüncü demek yerine “Birinci Tire Sempozyumu” demelisiniz. Böylece herkes sizi ilklerle anmış olur!
Anlayacağınız, nasıl ki vücut geliştirme sporu yapanların vücutları üçgen şeklini alıyorsa, kafanızı geliştirdiğinizde üçgen kafanız olabilir kanısındayım!
Haydi Tireliler, kafamızı bir an önce geliştirip üçgen şekline sokalım.
Yoksa mayıs ayında yapılması için meclis gündemine getirilen “vücut geliştirme show ve gösteri spor festivali”nde vücudumuzu gösterecek değiliz.
O kaslı ve üçgen vücutlu adamlara gösterebileceğimiz tek şey, muhteşem buluşların sahibi olan üçgen kafamızdır!
Ne demiş atalarımız sağlam kafa sağlam vücutta bulunur. Ben de diyorum ki, böyle bir vücut, ancak üçgen bir kafada olur…