Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkan Yardımcısı Tuncay Ünsal, ‘mülakatı kaldıracağız’ vaadinin bir an önce yerine getirilmesi konusunda açıklamalarda bulundu.

Ünsal yaptığı açıklamada,

“Yıllardır, mülakatlar marifetiyle, çekirdek çitler gibi çatır çatır kul hakkı yenmiştir. Ve daha kötüsü, mülakatlarla hakkı yenen binlerce kamu çalışanı ‘Ben bu ülkede bilgim, birikimim ve başarımla hak ettiğimi alamıyorum’ düşüncesine kapılmıştır. İnsanımıza bu duyguyu yaşatmak, bu ülkeye yapılmış en büyük kötülüktür! Bu itibarla, gerek ilk atamalarda, gerek görevde yükselmelerde ve gerekse yönetici atamalarında Mülakat Uygulamasına son verilmelidir.

Cumhurbaşkanının en düşük memur maaşı 22.000 TL olacak sözünü verdiğinde 22.000 TL 1158 dolara tekabül ediyordu. Şimdi ise 900 dolara denk gelmektedir. Yani daha zammı almadan alım gücü yıpranmış durumdadır. Bu durumda Türk Eğitim Sen olarak biz diyoruz ki, geride kalan dönemde uğradığımız gelir kaybının telafisi anlamında en düşük memur aylığı 22.000 TL’ye seyyanen artış ve refah payı ile yükseltildikten sonra, bunun üzerine Toplu Sözleşme hükmü gereğince maaşlarımıza ikinci altı ayın %6 artışı ve enflasyon farkı da eklensin.

Statü hukukuna tabi çalışan memurumuzun maaşını, işçi kardeşlerimizle mukayese ederek tespit etmek çok yerinde değildir. Kamu çalışanlarının niteliğine mütenasip bir ücret belirleme usulünün hayata geçirilmesi gerekmektedir. Ek gösterge düzenlemesinde eksik kalan husus, 1. dereceye inmiş olan tüm memurlarımızın ek göstergesinin 3600 yapılmasıdır.Seçim öncesi verilen bu sözün gereği, TBMM tatile girmeden yerine getirilmelidir.

Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan meslektaşlarımızın, yaptıkları fiili iş ve eğitim durumlarına göre Genel İdare Hizmetler Sınıfına alınması, Türk Eğitim Sen ‘in öncelikli taleplerinden olarak Toplu Sözleşme Masasına getirilecektir.

Ayrımcılığı sonlandıralım ve görevi başındaki memurumuza da BAYRAM İKRAMİYESİ verelim.12 milyon çalışanına bu ödemeyi yapan ülkemizin bütçesi, memurumuza da bayram ikramiyesi vermekle sarsılmaz!

DEVLETTE DEVAMLILIK ESASTIR!

Bir önceki Milli Eğitim Bakanımız Sayın Mahmut Özer, ÖMK’da düzenleme yaparak;

Uzman öğretmenliğe başvuruda hizmet süresinin 5 yıla indirileceği, doktora mezunlarının Başöğretmenliğe başvurularında süre şartı aranmayacağı,20 yıl üzeri hizmeti bulunan uzman öğretmenlerde Başöğretmenliğe başvuruda uzmanlıkta bekleme şartı aranmayacağı, sözünü kamuoyuna açıklamıştı.

Öğretmenlerimiz şimdi yeni Bakanımız Sayın Yusuf  Tekin ’den Bakanlığın verdiği bu taahhüttün gereği doğrultusunda ivedi adım atmasını beklemektedir. Meb hızlı şekilde kanuni düzenlemeyi gerçekleştirerek öğretmenlerimizi mağdur edecek bir duruma engel olmalı, bunun için de gerekiyorsa kariyer takvimini güncellemelidir”

TÜRKİYE BİZİM HER ŞEYİMİZ..

Bizim aklımızda hep Türkiye var. Bizim dilimizde her daim Türkiye var. Bizim gönlümüzde her zaman Türkiye var. Biz Türkiye sevdalısıyız. Biz onun için 1992’den beri ne diyoruz: “Türkiye Sevdamız, ekmek için kavgamız! Ekmek kavgamızın önüne Türkiye sevdamızı koymuşuz. Peki bizim sevdamız olan Türkiye nedir? Bizim için; Türkiye, Devletimizin kuruluş felsefesidir. Türkiye, Anayasamızın ilk dört maddesidir. İstiklal Marşı’dır, Türkçe’mdir, Başkent Ankara’dır. Türkiye, ülkemizin devleti ve Türk Milletiyle bölünmez bütünlüğü ilkesidir. Türkiye, laik, sosyal ve hukuk devleti anlayışıdır. Bizim için Türkiye, Anayasa 42. Maddede ifade edildiği gibi, eğitim dilinin sadece ve sadece Türkçe olduğu bilincidir. Türk Eğitim-Sen bunlarla anlam kazanan milli kimlik şuurudur” ifadelerini kullandı.

Editör: Gülçin Kargaoğlu