Urgancı esnafının başlattığı pazar duası geleneği ise yüzyıllardır sürdürülüyor. Yaklaşık 2 bin esnafın sergi açtığı Salı pazarı yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. 

Bir pazar yeri düşününki havadan görüntülendiğinde bile üç mahalle ve onlarca sokağı içine alan uçsuz bucaksız devasa bir alanı kaplıyor. Türkiye'nin en büyük açık hava pazarı olan Tire Salı pazarından bahsediyoruz. Ünü, istisnasız Türkiye'nin dört bir yanına yayılan meşhur Salı pazarında bakliyat, taze meyve ve sebzenin yanı sıra, iğne oyasından, konfeksiyona, ayakkabıdan, mutfak malzemelerine kadar ihtiyacınız olan her ürünü uygun fiyatlarla rahatça bulabilirsiniz.

İKİ BİNİ AŞKIN ESNAF

Urgancı esnafının başlattığı pazar duası geleneği ise yüzyıllardır sürdürülüyor. Esnaf, sabah sergisini açıp henüz alışveriş başlamadan saat 08.30'da belediye hoparlörlerinden yayınlanan pazar duasına tüm pazarcı esnafı ellerini semaya kaldırarak eşlik ediyor. Yaklaşık 2 bin aşkın esnafın sergi açtığı Salı pazarı yerli ve yabancı turistlerin ise akınına uğruyor. Tur şirketleri ilçeye günü birlik turlar düzenlerken, pazarın ününü duyan çevre il ve ilçelerde yaşayanlar ise kendi olanakları ile Tire'ye gelip pazarı geziyor.

Tire’deki Su Baskınlarına Neşter Tire’deki Su Baskınlarına Neşter

Pazar esnafı tezgahını açtıktan sonra dua okuyor. Salı duası olarak bilinen dua şu şekilde: "Mahalle pazarımız olan bugün çoluk çocuğumuzun rızklarını temin etmek üzere Pazar yerinde ve dükkanlarımızda toplanmış bulunuyoruz. Bizlere helalinden bol kazanç, nasip eyle yarabbi. Her türlü zorluktan, varlık içinde darlıktan, kibir ve mağrurluktan, aldatmak veya aldanmaktan, sonunda pişmanlıktan bizleri koru yarabbi... Ey Rabbimiz, işlerimizi hareketli, ticaret ve kazançlarımızı bereketli, tuttuğumuz işlerimizde cesaretli, sözümüz ve işimizde sadakatli eyle Yarabbi. Ya rabbel alemin senden korkmayan kalpten, seni zikretmeyen dildin, senin rızan için çalışmayan gönülden, fenalıklara doymayan nefsimizin şerrinden, Şeytanın vesvesesinden, kabul olmayan duadan, haram kazançtan, her türlü kötülükten bizleri koru Yarabbi. Uzaktan ve yakından pazara gelip Amin diyen kullarını boş çevirme Yarabbi. Vücutlarımıza sıhhat ve afiyet, hepimize hayırlı ömür, her işimizi eyle hayır, iki cihanda bizleri kayır Yarabbi. Millet ve memleketimize dirlik ve düzenlik ver Yarabbi. Dualarımızın kabulü için, Rızıklarımızın helal bol ve bereketli olması için, Allah Rızası için El Fatiha."

EŞSİZ KÜLTÜREL DOKU
Kuşkusuz, tarihi yapıların içinde otantik bir havaya sahip olan Salı pazarı, birçok alanda farklı kültürlerin etkileşiminin örneklerini de yaşıyor. Pazar, büyüklüğü ve ürün çeşitliliğinin yanı sıra yaşatılan kültürel gelenekleriyle de dikkat çekiyor. 13. Yüzyılda, Türklerin yönetimine geçtikten sonra Osmanlı döneminde Aydın vilayeti sancağı yapılan, farklı coğrafyalardan gelen insanlara yurt olan Tire, üretim ve ticaretle zenginleşen kültürel mirasını bilinçli şekilde gelecek nesillere aktarmanın hesaplarını yapıyor.

Bugün bile, urgancılık, beledi dokumacılığı, nalıncılık, keçecilik, semercilik gibi kaybolmaya yüz tutan çok sayıda mesleğin icra edildiği ilçenin en büyük değerlerinden biri de kuşkusuz tarihi açık hava pazarı. Ege'nin verimli ovalarında yetiştirilen sebze ve meyvelerin, mevsimine göre yabani otların, et ve süt ürünlerinin yanı sıra iğne oyası, kanaviçe gibi kadınların el emeği ürünlerinin sergilendiği pazar, ziyaretçilerini rengarenk bir yolculuğa çıkarıyor. Köylü kadınların getirdiği organik ürünlerin de boy gösterdiği pazar bu açıdan da tercih nedeni oluyor. 

AHİLİK GELENEĞİ YAŞATILIYOR
İLÇE nüfusunun kurulan pazarla birlikte her Salı yaklaşık 5-7 bin kişi arttığı tahmin ediliyor. Ege'nin kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel dokularını içinde barındıran Tire pazarı otantik ve yerel özelliklerini koruduğu sürece ününü arttırarak sürdüreceğe benziyor. Ahilik geleneğinin halen büyük bir özenle devam ettirildiği Salı Pazarı'nda, el sanatları meslek gruplarının eski tarihlerden bu yana aynı sokakta faaliyet göstermesi Tire'ye gelen yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Pazarın tarihi 1450'li yıllara kadar uzanıyor. Tarihi kayıtlara göre, o dönem Portekizliler buraya portakal, mandalina gibi narenciye ürünlerini getirip, buradan urgan ve demirle takas ediyorlarmış. İşte ününü bu günlere taşıyan Salı pazarı ilk o dönemlerde kurulmaya başlanmış.
 

Editör: Tutku Küpeli