YERELGÜÇ/AYDIN UYSAL
Türkiye seçime doğru hızla ilerlerken TİP İzmir 2. Bölge Milletvekili Adayı Çiftçi Mehmet Kani, Yerelin Nabzı Programında Yerel Güç Genel Yayın Yönetmeni Dilek Acar Güleç’in konuğu oldu.
Seçim çalışmaları ve hedefleri hakkında vatandaşın merak ettiği soruları yanıtlayan Kani vaatlerini ve hedeflerini anlattı.
TİP’TEN ÇİFTÇİLERİN SESİ OLUR MUSUN DEDİLER
Ben geçmişte CHP’nin yönetimindeydim. Bir takım sebeplerden dolayı geçmiş dönemde yerel seçimlerde istifa edip CHP’den ayrıldım. TV’lerde Türkiye İşçi Partisi’nin genel başkanını ve onların milletvekillerini takip ederken, bizim aradığımız işçinin emekçinin hakkını yüksek sesle savunan onlardı, tek başına muhalefet gibi, söylemleri duruşları hoşuma gitti. Üyelik başvurusu yaptım üyeliğim kabul oldu. Tarımla hayvancılıkla uğraşırken bir çıkmazsın içine girdik, bir sürü sıkıntılar yaşadık, yaşıyoruz. Bu süreçte Türkiye genelinde bir çiftçi grubu kurduk. Buradan her türlü sorunlarımızı iletişim halinde olup Ankara’ya gittik. Sesimizi duyurmaya çalıştık. Türkiye İşçi Partisi ise bu sesimizi duymuş, Bana Milletvekili adayı olur musun? Çitçilerin işçilerin sesi olur musun diye teklif ettiler. İlk defa bir parti çiftçi bir vatandaşı seçilecek yerden aday yaptı. Tabi bende bu durumdan memnun oldum.
TİP’DEN ÇİFTÇİLERİN SESİ OLUR MUSUN DİYE TEKLİF GELDİ
YAŞADIĞIMIZ MAĞDURİYETLER KONUŞMAYI ÖĞRETTİ
Yaşadığımız mağduriyetler bize konuşmayı öğretti. Yaşadığımız sorunları ben dillendirip medyaya yolluyordum. Tabi medya bunlara yer verdi. Çitçinin üreticinin zor durumda olduğunu her fırsatta dile getirdim. Bu şekilde tanınmış oldum. İnsanlar beni gayet içtenlikle, sevgiyle karşılıyorlar. Üreticilerin içinden birisiyim Kirazlıyım. İnsanlar yöresel aday istiyor. Bölge dışından adayı sıcak bakmıyorlar. Artık çiftçinin üreticinin emekçinin gönül rahatlıkla oy verecek olduğu bir yer var artık.
YAŞADIĞIMIZ MAĞDURİYETLER KONUŞMAYI ÖĞRETTİ
TOPLUMUN HER KESİMİNDEN BÜYÜK İLGİ VAR
Kahvelere oturuyorum, esnafı dolaşıyorum gördüğüm her yerde bütün partiler Cumhurbaşkanlığında destekledikleri adaya oy vereceklerini ama milletvekilliği seçimlerinde bana oy vereceklerini söylüyorlar. Toplumun her kesiminden büyük bir ilgi görüyoruz.
ATA TOPRAKLARIMIZI KİMSEYE BIRAKMAYACAĞIZ
Öncelikli olarak tarıma yeterli destek veya planlama yapılarak, çiftçilerimizin para kazanmasını sağlamak, bunun içinde çiftçinin desteklenmesi, tarımın desteklenmesi gerekiyor. Havza başlı planlama önemlidir. Örneğin Ödemiş şunu eksin, Kiraz hayvancılık yapsın, Beydağ kestane yetiştirsin diye plan yapılması gerekiyor. Plansızlıktan çiftçiler mağdur oluyor. Çiftçi şu an hakkını alamıyor. AK Parti hükümeti hiçbir şekilde çiftçiye destek olmuyor. Topraktan milleti soğutmak istiyorlar. Biz onlara inat üretmeye devam edeceğiz. Ata topraklarını kimseye bırakmayacağız.
ATA TOPRAKLARIMIZI KİMSEYE BIRAKMAYACAĞIZ
SEÇİLİRSEM BÖLGEMİZİN SORUNLARINI MECLİS’E TAŞIYACAĞIM
Ziraat Odaları, Damızlık Birlikleri hükümetin baskısı altında. Bizlerin aidattı ile Genel Merkezde oturan Ziraat Odası Başkanı biz Ankara’ya gittiğimiz zaman bizimle görüşmeyi bile tenezzül etmedi. Ziraat Odaları ve diğer kurumlar tarafından çiftçi sahipsiz bırakıldı. Damızlık Birliği istese yem fiyatları için mücadele edebilir, direnebilir. Aynı şey mazot fiyatları içinde geçerli. Artık baskıların son bulmasını istiyoruz. Seçilirsem bütün bölgemizin sorunlarını Meclis’e taşıyacağım.
SEÇİLİRSEM BÖLGEMİZİN SORUNLARINI MECLİSE TAŞIYACAĞIM
GENÇLERİMİZİN KENDİ TOPRAKLARINDA KALMASI İÇİN MÜCADELE EDECEĞİZ
Devletin bu bölgede tarıma ve hayvancılığa dayalı bir sistem kurması gerekiyor. Çiftçilikle alakası olmayanlar devletimizden çiftçilik yapacağım diye hibe alıyor, ama çiftçilikle uğraşan vatandaşımız borcu için kredi istiyor verilmiyor. Verilmediği içinde intihar ediyor. Her şeye muhtaç kalmış oluyoruz. Çiftçi desteklenmeli, Geçmişte kendi kendine yeten bir ülkeydik. O hale geri dönmek istiyoruz. Dışarının çiftçisine para kazandırmayalım. Kendi gençlerimiz kazansın, kendi topraklarımızda kalsınlar. Dışarıya gidip muhtaç olmasınlar.
DAMLAMA SULAMAYA TEŞVİK EDİLMELİ
Bilinçsiz su kullanımı sonunda susuzluk çekiyoruz. Yer altı sularımız derinlere indi. Damlama sulamaya hükümet teşvik vermeli. Üreticinin desteklenmesi ve sahip çıkılmasıyla bu aşılabilir. Her köyde mutlaka çiftçiyi bilgilendirecek Ziraat Mühendisi veya Ziraat Teknikeri bulundurmak gerekiyor. Bu şekilde su israfından kurtulur.”