Önceki dönem Kent Konseyi Başkanı Mehmet Taşlı, Kent Konseyi süreciyle ilgili Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan'ı medya programına davet etti.

Herkesin özelleştiri yapması gerektiğini dile getiren Mehmet Taşlı, "Bu sürecin en önemli kişisi sayın başkan Mustafa Turan'dır" dedi.

Adil, meşru ve özgür bir seçim sürecinin Turan'ın baskısı ve telkinleriyle engellendiğini, tartışmalı ve hukuki olmayan bir çok olayın yaşandığını söyleyen Mehmet Taşlı, "Bunların birçoğu ya da tamamına yakını sayın Turan'ın talimatı ile ve idare anlayışıyla yaşanmıştır" dedi.

MEHMET TAŞLI'NIN ÇAĞRISI 

"Sayın Başkan; Lafı dolandırmadan öncelikle aşağıdaki sorulara cevap vermenizi istiyorum. Zira bu bir zorunluluk oldu. 134 bin Ödemişli’nin doğru bilgilenmesi ve kamuoyunda spekülasyona sebep olmaması, bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi açısından yararlı olacaktır. 

GEÇEN SEÇİMDE SİZİNLE YARIŞMIŞTIK

3 yıl önceki kent konseyi seçiminde karşımda rakiptiniz ve 3 tur oylama yapıldı. Seçim sonucu üç turda da yaklaşık 85'e 60 benim lehime bitmişti. 
3 turu da oylatmıştınız. 
Başkan Mehmet Eriş‘in adayı olarak karşıma çıkarılmıştınız. Görev sürem boyunca ne kadar tam uyumlu çalışmasakta, ben tüm Ödemiş‘i temsil etmeye çalıştım. 5 yıllık görevim boyunca ortada durmaya herkesle paylaşım yapmaya çalıştım. Başkan Eriş'in kamu görevlisi vasfını ağırlıkla taşıdığına şahidimdir.
En azından sizin gibi ayrımcı kinci baskıcı değildi. Beni hayal kırıklığına uğratıyorsunuz. Sanki bir kamu görevlisi gibi değilde belli bir partinin veya grubun temsilcisi gibi davranıyorsunuz. 

ÖDEMİŞ’TE CİNAYET ÖDEMİŞ’TE CİNAYET

KAMU GÖREVLİSİ TOPLUM İÇİN ÇALIŞMALI

Siz 134 bin Ödemişli’nin temsilcisisiniz. 
Hizmet için seçildiniz. 134 bin kişinin ortak menfaati için çalışmak zorundasınız ayrım yapmadan. Bu görevinizi kendi menfaatiniz (maddi-manevi) için kullanamazsınız. Kullanırsanız suç olur.

YETKİNİZİ VE BELEDİYE İMKANLARINI SEÇİM AMAÇLI KULLANDINIZ

Sonuçta bugün geçmişte bana karşı yaşadığınız bu mağlubiyetin yarattığı intikam hırsıyla kent konseyi seçimine en yoğun şekilde müdahale edip, bu süreçte ve bu amaçla belediyenin elindeki, ihtiyaç duyduğunuz tüm imkanını ve gücünü kullandığınız kent konseyi seçimi gibi Diğer Dernek, Oda, Vakıf, Sendika vb Sivil toplum kuruluşu seçimlerine de müdahale edecekmisiniz?
-Bu kurumlarda beğenmediğiniz kızdığınız intikam duyduğunuz değiştirmek istediğiniz temsilciler insanlar var mı? Daha kaç kurumun seçimine müdahale edeceksiniz? 

DEMOKRASİYE İNANIYOR MUSUNUZ?

-Demokrasinin varlığına zorunluluğuna inanıyormusunuz? İnanıyorsanız ne kadar uyguluyorsunuz?
-Sosyal demokrasinin temel değerlerini ve solun etik değerlerini biliyor musunuz? Biliyorsanız bunları hayatınızda ve makamınızda ne kadar uyguluyorsunuz? Ya da neden uygulamıyorsunuz?
-Belediye imkanlarını ve gücünü kendi çıkarınız ve intikam duygularınız için cömertçe kullanmanızı haklı buluyor musunuz? Bununla ilgili bir açıklama özeleştiri yapmayacak mısınız?
-Şu an ilçemizi temsil eden kamu kurumu temsilcisi olduğunuzun farkında mısınız?Yoksa bir siyasi parti ya da başka bir grubun mu temsilcisisiniz?
-Kamu malının kutsallığına inanıyor musunuz? Kamu değerlerini kutsal bir emanet gibi koruyor musunuz?
-Belediyede gönüllü çalışmıyorsunuz. Makamınız için 134 bin insanın rızkından her ay tahminen 100 bin lira civarında maaş alıyorsunuz. En yakınınızdaki başkan yardımcıları ve personeliniz de burada gönüllü ve ücretsiz çalışmıyor. 
Buna ilave olarak Kamu imkanlarının kişisel menfaat ve amaçlar için kullanılmasını kendiniz için doğal bir hak olarak mı görüyorsunuz?
-Yoksa bu hakkın en kutsal hak(Amme hakkı) olduğuna mı inanıyorsunuz?
-Kent konseyi seçimine yaptığınız müdahaleyle, tarafsız olması ve en geniş temsili taşıması gereken konseye zarar verdiğinizin farkında mısınız?
-Bir bakıma kent konseyini zayıflatmış gölgelemiş ve ona zarar vermiş olmadınız mı?

TAVSİYE, TELKİN, PSİKOLOJİK BASKI, ZORLAMA, TEHDİT YAPAMAZSINIZ 

-Yönettiğiniz kurumun çalışanlarına ve belediye ile işi olan hizmet bekleyenlere, kent konseyi seçimi sırasında dolaylı ya da dolaysız olarak çalışanlarınız aracılığıyla yaptığınız yaptırdığınız baskıları vicdani ve meşru buluyor musunuz?

BELEDİYEYE ELEMAN ALIMINI HANGİ İLKELERLE YAPACAKSINIZ?

-Belediyenin eleman fazlalığı sebebiyle personel kısıtlamasına gittiği bir dönemde; Kent konseyi seçimini kazanmak için kent konseyi delegelerinin bazılarına ileride işe alma  sözü vaadi verdiniz mi? Verdiyseniz eğer kaç kişiye bu vaadi verdiniz?
-Bundan sonraki eleman alımlarında liyakat bilgi birikim ihtiyaç ve donanıma göre mi eleman alacaksınız yoksa sivil toplum kurumlarının seçiminde istediğiniz kadroları iktidara getirmek için verdiğiniz iş vaatleriyle mi kadrolara eleman alımı yapacaksınız?
-Belediye çalışanlarına, belediyeden hizmet bekleyenlere,belediye ile bağlantısı olanlara ve veya belediye ile iş yapanlara seçimi kazanmak için yönlendirme telkin psikolojik baskı yapmayı yaptırtmayı,işiyle dolaylı telkin tehdit edip ya da ettirip oy vermeye mecbur etmeyi ne kadar ahlaki ve vicdanı buluyorsunuz?

MUHTARLARI BASKI ALTINA ALDINIZ

-Genel kurulda oy kullanan  30 muhtara (Çoğu arkadaşım) dolaylı veya direkt olarak,kendi
adayınız seçimi kaybederse mahallenize hizmet getirmeyiz baskısı ve tehdidiyle,muhtar arkadaşlara zorla ve veya telkinle ve veya psikolojik baskı ve veya yönlendirmeyle kendi desteklediğiniz adayınıza oy verdirdiniz. Neredeyse tamamı sizin adayınıza destek oldu. Ödemiş’te 99 mahalle var. Genel kurulda oy kullanan mahalle muhtarı sayısı 30. Geriye 69 mahalle kalıyor. Mahallelere ihtiyaç, zorunluluk, aciliyet, proğram ve mantık sırasına göre mi hizmet götüreceksiniz. Ya da çok az olan belediye imkanlarını kent konseyi seçiminde psikolojik baskıyla yönlendirmeyle fişlenme korkusuyla sadece sizin adayınıza oy verdirdiğiniz 30'a yakın üyenin mahallelelerine mi hizmet götüreceksiniz?
Diğer 69 mahalleye hizmet götürecek misiniz. Ne kadar ne öncelikle hangi ilke ve sıralama ile hizmet  götüreceksiniz?
Yoksa diğer 69 mahalleyi hizmetsiz mi bırakacaksınız.
 
Bunların neredeyse tamamına yakını gerçek. Ama sizin tarafınızdan, ama emrinizle ya da verdiğiniz görevlendirme ile belediye başkan yardımcılarınız
(Özellikle Metin Kıral ve diğer yakınınızda olan yöneticileriniz tarafından) ve yakın personeliniz tarafından kusursuzca organize ve sistematik olarak uygulanmış ve yaşanmıştır. Bu konularla ile ilgili olarak bir açıklama yapacak mısınız? 

Bunların bir kısmına ya da hepsine itiraz ediyorsanız eğer; uygun zamanda bir, birkaç yada tüm medya kanalları önünde sizi program(lar)a davet ediyorum. 
Bunun ilçemiz için gerekli ve hayırlı olacağına inanıyorum. Devamlı olarak ilçemiz için hizmetler yapmanız, birleştirici olmanız dileğiyle. 

Siyasi ve kişisel bir açıklama değil bu. Bizler bir sembolüz. İnandığımız ideolojiler ilkeler ahlaki değerler için yaşamalıyız. Bunları yapanların kimliği yetkisi görüşü kökeni hiç önemli değil. 
Bu ilkeleri sorgulamaz isek ve ders çıkarıp bedel ödemez isek bu topluma çok büyük kötülük yapacağız.”
 

Editör: Tutku İç