Son Fırsat

Bu hafta sonu yaklaşık olarak iki aydır üzerinde yazıp çizdiğimiz, belki de gece gündüz tartıştığımız, birbirimize türlü şakalar yaptığımız, Facebook’un büyük bir alanını işgal ettiğimiz Anayasa Referandumu’nda milletin kararı belli olacak. Biz de milletiz millet olmasına da burada elbette sözünü ettiğimiz kahvede sesini çıkarmayan, anlatılanları bir yandan dinleyip “Bu şucu, bu bucu” diyerek yaftalanmasın diye sessiz düşünen millet. . İşte bu millet kendi kaderini , geleceğini tayin edecek. Bir millet kaderini kendisi yazacak. Gerek evet diyenler gerekse hayır diyenler için gerçekten son derece önemli bir tablo.

Bu tablo, 12 Eylül 2010 sandık sonuçları yüzlerce farklı önemi içerisinde barındırıyor. İşin siyasi partiler yönü var, işin genel başkanlar, il başkanları, ilçe başkanları yönü var. Milletvekilleri yönü var. Diyelim ki Ödemiş’ten Hayır oyları fazla çıktı. O zaman Mahmut Badem’e diyecekler ki “Sen yattın mı?”. Milletvekilliği ihtimali çöp olacak. Ömür Kabak sözünü tutarsa istifa edecek. Diğer yanda Tire’de Serkan Görüşük (DP İlçe Başkanı) “Ben demiştim diyecek, Cindoruk’tan aferim alacak. Tayfur Çiçek “Nasıl ama” diyecek ya CHP’nin nur topu gibi bir Belediye Başkanı olacak, ya da AK Parti’nin yeni bir belediye başkanı olacak. . Cek, Cak, Cuk. . Bizi AK Partili olmakla suçlayanlar (neresi suç onu da bir ara tartışalım)

Ya Evet çıkarsa. . CHP ve MHP kendinden emin. O zaman da bunlar dumura uğrayacak. İlçe başkanları değişecek, kimilerine oylama öncesi söylenilen “Görüşürük” sözleri hatırlatılacak. Kısaca cek, cak, cuk.

Bütün bunlar değişmesine değişecek de asıl değişeni bir çok insanın şimdiden göremediği ortada. Mesela Türkiye siyasal anlamda ortadan ikiye ayrıldı bunu gören yok. Türkiye demokratlar ve cumhuriyetçiler olarak zaten sınıflanmış durumda. Evet oyları çıksa da çıkmasa da bu bölünme şekillenecek. Tek fark, siyasi partiler el değiştirecek. Örneğin CHP,MHP,DP (Demirel),SP(Erbakan),BDP Cumhuriyetçi kanadı oluşturuyorlar. Diğer yanda da AK Parti, DP(Soylu),SP(Kurtulmuş) Demokrat kanadı temsil ediyorlar. Evet oyları çıkarsa en büyük değişiklik SP ve DP’de yaşanacak.  Her iki partide vesayet sistemi ile cumhuriyetçi kimlikleri ile baskı kuran Erbakan ve Demirel tıraş olacaklar. .

Burada asıl merak edilen şu: Vatandaşa ne olacak?

Vatandaşa ne olacağı konusu ise vatandaşın elinde. Yani halkımız kendi ipini kendisi çekecek ya da kendisini kapıkulu olmaktan kurtarıp gerçek bir vatandaş yapacak adımları atmaya başlayacak. Hiçbir normalleşme süreci kolay değildir. Bu güne kadar korkularla sindirilmiş bir milletin böylesine cesur adımları kolay atabilmesi elbette güç. Bununla birlikte ağrıyan dişiyle mezara giden de pek görülmemiş. İllaki çektireceksin. .

Vatandaşımız eğer;

Darbecileri seviyorsa, darbeleri seviyorsa, darbe mahsulü kurumları seviyorsa HAYIR desin.
Yaşadığı ekonomik sıkıntıların gerçek sorumlularının darbeler, darbe mahsulü siyasi irade taşıyan kurumlar olduğunu anladı ise EVET desin.
Kendi seçtiği, oy verdiği vekillerini günahıyla sevabıyla tam yetkili kılmak istiyorsa EVET desin.
Seçtiklerini değil, onların üstünde daha büyük darbe kurumlarını görmek istiyorsa HAYIR desin.
Bugüne kadar yaşadıklarından memnunsa HAYIR desin.
Bu işte bir terslik var diyorsa EVET desin.

Ne derse desin, bu ülke insanı değişikliklerin bir AK Parti meselesi olmadığını bilecek kapasitededir.
13 Eylül’de yayınlanacak yazımda neler yazacağımı bugünden planlamıyorum.
Sadece bugünden hak ve özgürlükler kazansın, demokrasi kazansın diyorum.
Bu ülke sağlamdır, bu ülke güçlüdür. Bu ülke birdir ve hürdür. Evet de çıksa hayır da çıksa bölünmez. Bölmeye kimsenin gücü yetmez. Korkmayın. Oyunuzu korkmadan kullanın. Ama kullanın. Taraf olun. Tarafsız kalmayın. İnsanın geleceğine tarafsız kalması insanlık suçudur. Evlatlarınız, torunlarınız sizden hesap sorar. Bana ne diyemezsiniz.

Tüm okurlarımın, Yerel Güç Ailesi’nin, Sevdiklerimin, Tüm islam aleminin
Mübarek Ramazan Bayramını tebrik eder, sevdiklerinizle birlikte nice bayramlara erişmenizi Allah’tan niyaz ederim.

Saygı ve sevgilerimle.