SAĞLIKLI BİREY SAĞLIKLI TOPLUM

Bir bayramı daha sağlık, mutluluk ve neşe ile geride bıraktık, önümüz kış ve sağlık biraz daha ön plana çıkacak, onun için bu hafta sizlerle sağlıklı kişi ve sağlıklı millet nasıl olunur? Ondan bahsetmeye çalışacağım. Yüce dinimiz İslâm, insanları Allah'a kulluğa çağırırken; hüküm ve prensipleriyle de dini, aklı, canı, nesli ve malı korumayı amaçlayan evrensel değerler ortaya koymuştur. Kuşkusuz, bu değer ve prensipler, kişi ve toplum sağlığını da ilgilendirmektedir.
Kişi ve toplum sağlığını korumanın en önemli şartı ise, temizliktir. Bunun içindir ki, İslam'da temizliğe büyük önem verilmiş, maddî ve manevî kirlerden temizlenip, arınanları yüce Allah'ın sevdiği bildirilmiştir. Elbise, beden, ruh ve çevre temizliği emredilmiş, hatta maddî ve manevî temizlik, namaz ve benzeri ibadetlerin temel şartlarından sayılmıştır. Yine bu amaçla temiz ve faydalı gıdalar helâl, sağlığa zararlı olanlar ise haram kılınmıştır. Aynı şekilde bireysel ve toplumsal hayatımızı ciddi biçimde tehdit eden alkollü içeceklerin ve uyuşturucu maddelerin kullanılması haram kılınmış, bu ve benzeri zararlı şeylerden kaçınılması istenmiştir.
Her alanda olduğu gibi beslenme alanında da israf yasaklanmış, böylelikle ölçüsüzce yeme ve içmeden kaynaklanan maddî ve manevî birçok hastalığın önlenmesi de amaçlanmıştır. Nesli, aileyi ve toplumu olumsuz yönde etkileyen fuhuş, zina ve cinsel sapkınlıklar haram kılınmış; bunun karşılığında meşrû ve nikâhlı aile hayatı teşvik edilmiştir. Bütün bunlara ilâveten, ruh sağlığını ciddi biçimde tehdit eden ve toplumsal barışa zarar veren şirk, yalan, iftira, gıybet, alay, dedikodu, haset, fitne, kibir, ikiyüzlülük, riyakarlık vb. olumsuz tavır ve davranışlar da haram kılınmıştır.
Diğer yandan Allah'a karşı kulluk görevinin bir gereği olarak eda edilen, başta namaz, oruç, zekât ve hac olmak üzere bütün ibadetlerle yerine getirilen emirlerin kişi ve toplum sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu da bilinen bir gerçektir. Nitekim âyet-i kerimelerde "Kur'an'ın mü'minler için şifa ve rahmet" olduğunun ifade edilmesi, ruh ve toplum sağlığını korumaya yönelik yüce kitabımızın ortaya koyduğu bu hayat prensipleri sebebiyledir. Ayrıca sevgili Peygamberimizin değişik hadislerinde hastalıklar oluşmadan önce sağlığı koruma ve geliştirmeyi hedefleyen ve günümüzde "koruyucu hekimlik" olarak ifade edilen en güzel örnekleri görmekteyiz.
Sağlığı olumsuz yönde etkileyecek davranışlardan sakınmak ne denli önemli ise, hastalanınca da tedavi olmak en az o kadar önemlidir. Bu bakımdan Sevgili Peygamberimiz: "Allah (cc) verdiği derdin şifasını da verir." "?öyleyse tedavi olun." buyurarak hasta olan kişilerin tedavi olmalarının dini bir görev olduğunu hatırlatmışlardır.
O halde geliniz, güzel dinimizin ilke ve prensiplerini Allah'a kulluk bilinciyle hayatımıza tatbik edelim. Sağlıklı toplumun sağlıklı bireylerden oluştuğunu asla göz ardı etmeyelim. Sağlıklı birey ve toplum için sağlık kurallarına ve bu konudaki uyarı ve önerilere kulak verelim. Unutmayalım ki, insanlara hayat verecek, onları maddeten ve manen sağlıklı ve diri tutacak, gönüllerini manevi ölümden kurtaracak iksir, Allah ve Resûlünün emir ve yasaklarına bağlılıktır. Yazımı, bu hakikati en güzel şekilde vurgulayan, bir ayet âyetin manası ile bitiriyorum:
"Ey iman edenler! Allah ve Resûlü, size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman, o çağrıya uyun ve bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer. Yine bilin ki, onun huzurunda toplanacaksınız."
{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }