Ödemiş Belediye Meclisi’nin 17.10.2011 tarihli toplantısında Belediye Hizmet Binası konusunun incelendiğine dair İmar ve Plan Bütçe Komisyonundan oluşan ortak komisyonun 10/10/2011 tarih 2 sayılı kararı oylandı ve bu karar muhalefetteki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin meclis üyeleri ve bağımsız meclis üyesi Mustafa Ali Fırtına’nın olumsuz oylarına karşı CHP’li meclis üyelerin oylarıyla ve oy çokluğuyla alındı. Komisyonda da Şevket Hasırcı ve Salih Aksu’nun muhalefetiyle zar zor kabul edilen bu karar yine Belediye Meclisi’nde de adeta zorlanarak kabul edildi. Peki nedir bu karar?
Söz konusu kararı mevcut belediye binasının yıkılarak söz konusu alanın “kent meydanına” dönüştürülmesi ve belediyenin geçici olarak Belediye Şehir Salonu’na taşınması ve de otogarın yıkılarak ön kısmı yeşil alan olacak şekilde buraya Belediye Sarayı’nın inşa edilmesi olarak özetleyebiliriz. Şehrin modern bir kent meydanına sahip olması ve de şehrin en merkezi yerindeki görüntü kirliliği oluşturan otogarın daha uygun bir yere taşınması fikri son derece güzel ve akılcı bir projedir. Ancak muhalif bazı üyelerin de ifade ettiği gibi usul son derece yanlıştır. Çünkü bu durumda halen işler durumdaki otogarın yıkılarak buradaki işyerlerinin de tahliyesi düşünülmektedir. Otobüsler için de yeni otogar tamamlanıncaya kadar başka bir boş alan gösterilecekmiş. İyi hoş da daha yeni otogar tamamlanmadı ki! Mantıklı olan öncelikle yeni otogarın tamamlanması ardından söz konusu tahliyelerin yapılarak daha sonra buranın yıkılmasıdır. Aksi halde gerek esnaf gerekse yolculuk yapan halkımız çok mağdur olacaktır.
Bu kararda ısrar edilmesi halinde çok sayıda insan mağdur edilecektir. Henüz ortada olmayan yeni otogarın tamamlanarak faaliyete geçmesine kadar taşınan otobüsler sebebiyle pek çok yolcu sıkıntı yaşayacaktır. Ama en büyük mağduriyeti de otogar esnafının yaşayacağı şüphesizdir. Mevcut otogarda otobüs, minibüs ve seyyar esnafı hariç halen işyeri bulunan 37 esnaf vardır. Buradaki işyerlerinden yüzlerce insan geçimini sağlamaktadır. Buranın hesapsız ve aceleyle boşaltılarak yıkılması gerek işyeri sahiplerini gerekse buradaki emekçileri çok zor durumda bırakacaktır. Hele bazı işyerleri var ki işyerleri için çok ciddi masraf yaptı. Ve yine bu işyerlerinin tekrar tekrar taşınması tüm esnafa ciddi bir külfet getirecektir. Mesela otogarda mevcut fırın için söz konusu yerle ilgili yaklaşık 600.000,00 TL.’nin üzerinde para harcandığı söyleniyor. Yine pek çok esnaf kredi ile ev, araba almak gibi kişisel yatırımlar yapmış. Tüm bu insanlar ciddi zararlara uğrayacak. Düşünsenize belki de birkaç seneliğine ya da daha da kısa süre için işyerinizi taşıyacaksınız ardından belki de yeni otogara tekrar taşınacaksınız; ne garip değil mi? Düşünsenize halen mevcut araç yıkama servisi bütün teşkilatıyla büyük paralar harcayarak başka bir yere taşınacak bir süre sonra da hooop yeni otogara, ne pratiklik ama! Ülkemizin ciddi bir ekonomik darboğazda olması karşısında mevcut işyerlerinin daha da canlandırılması ve yaşatılması için çaba harcamak gerekirken istenmese de onların yok edilmesi hem akla hem de vicdana çok da uygun görünmüyor. Makul olanı yeni otogarın bir an önce bitirilip kullanıma hazır hale gelmesi ve işyerlerinin daha sonra tahliye edilmesi daha akıllıca ve makul bir uygulama değil mi?
Yılmaz Erdoğan’ın “Otogargara” isimli komedisini pek çoğunuz izlemişsinizdir. Bu oyunda otogarlarda yaşananlar mizahi dilde izleyiciye aktarılıyor. Yazımın konusunu oluşturan bu trajikomik gelişmeleri de olsa olsa “Otogargara” diye adlandırabiliriz. Ancak gargaraya gelen esnaf başta olmak üzere bu komediye kimse gülmeyecek. Umarım bu yanlıştan bir an önce dönülür de otogar esnafı da geceleri rahat bir uyku uyur.