Olmadı, yakışmadı. Bu sefer gülmedim.
Sanatçılar Girişimi’nin düzenlediği “Reddediyoruz” etkinliğinde konuşan Levent Kırca söze doğru başladı belki ama yanlış bitirdi. Kırca, sahneye çıkar çıkmaz, konuşma sıramı aldı dediği Kılıçdaroğlu’na atfen “Eğer bir geceye katılıyorsan o gecenin adamı olacaksın” diyerek söze başladı. Bende bu sözü beğendim. Altına imzamı da atarım. Ancak bu sadece bir temenni olabilir. Bu haliyle bu söze Kılıçdaroğlu’nun bile itirazı olmaz/olamaz. Olsa olsa açıklaması olur, mazereti olur. Kırca, sözü, eleştiriyi o noktada bıraksa iyiydi. Ardından gelen cümle hiç de hoş olmadı. “Ben de gideyim bir karı buldum, onu düzeyim!”
Ne demek şimdi bu?
Ben ne demek istediğini gayet tabi anladım ama o her seferinde akılsızlıkla suçlayıp oyunu heba ettiğini düşündüğümüz seçmen acaba ne anladı? Hemen aktarayım. İşte o seçmen evde içinden, kahvede ise bağıra bağıra “Bunların aklı fikri düzüşmekte…” dedi.
Bunlar dediği aydınlar, memlekete yön verecek insanlar… Sanatçılar, gazeteciler, yazarlar, çizerler, bilim adamları, onların tabiriyle de mürekkep yalamışlar.
Peki, Kırca kime çaktı? Kılıçdaroğlu’na mı? CHP’ye mi? Erdoğan’a mı? AKP’ye mi? Hiçbirine değil! Kırca sola çaktı. Aydınlığa bir de… Onu anlayan, anladı. Benim gibi ayıplayıp hoş gören de oldu elbet ama düşünü kurduğumuz aydınlığa giden o yolda meşaleyi tutsun diye yardım dilendiğimiz kimi insanlar ise vazcaydı. Kırca “Halt ettim” diyerek özür diledi belki ama yurdum insanı teşhisi “Bunlardan bir halt olmaz” diyerek koydu.
Kırca’nın cesaretini her daim takdir etmişimdir. Bu bana göre yanlış bulduğum davranışı ile onu kendi zihnimde idam edecek değilim. Herkesin sus pus olduğu ve Kırca’nın deyimiyle dönekliğin kol gezdiği bu devirde kendisini hala ayrı bir yere koyuyorum. Bendeki kredisi bitmedi. Bitmez de…
Ama dikkat etmek lazım, hemde çok… Böylesi bir ağız, yerine ve durumuna göre bir skeç, bir tiyatro oyunu ve belkide bir dost sohbetinde su götürür ancak bir topluluğa ve hele ki sanat için değil de düşünü kurduğumuz gelecek güzel günler için toplanmış, endişeli ama ümitli bir topluluk içinde kullanılıyorsa kabul edilmez/edilemez. Yaptığınız sanat değilse ve siz orada bir amaç için bulunuyorsanız ağzınızdan çıkanlara dikkat etmek durumundasınız.
Gördüğüm kadarıyla Levent Kırca siyasete pek meraklı bir adam değil… Mecburen, mecburiyetten siyasete atılmış bir isim ve buna rağmen bence siyaseti de gönülden yapıyor. Hükümete ve başbakana dair dokunduran açıklamalarını her daim beğenerek izleyip paylaşmışımdır. Peki, ana muhalefet liderine çatmasın mı? Çatsın, haklıysa ona da çatsın. Buna lafım/sözüm yok ama kelimeleri iyi seçmek cümleleri iyi kurmak zorunda olduğunu da unutmasın. Hele ki herkesin gözü o ve o gibilerin üstündeyken.