YERELGÜÇ/BURCU TUNÇ

Ödemiş ekonomisinin yöresel ürün yelpazesi içinde tarihi önemi bulunan geleneksel ipekböceği ve ipek üretiminin yeniden canlandırılması için işbirliğinin artırılarak, üretici sayısının çoğaltılması ve gelecek nesillere aktarılabilecek bir planlama ve disiplin içinde ele alınarak "Sürdürülebilir Bir Sektör" oluşturulması adına Ödemiş Kaymakamlığı ve Ödemiş Halk Eğitim Merkezi ile İzmir İl Tarım Müdürlüğünün de Desteğiyle ‘Küçükmenderes Havzasında Üreten Kadınlarla Dokunan İpekler Projesi’ kapsamında Gölcük mahallesi Zeytinlik mevkiinde dokuma kursu açtı.

KADINLARIMIZ TALEP ETTİĞİ SÜRECE EĞİTİMLERİMİZ DEVAM EDECEK

Geçtiğimiz yıldan bu yana İzmir İl Tarım Müdürlüğünün desteği ve kadın girişimcilerin talebi doğrultusunda bu kursları açıyoruz diye konuşan Ödemiş Halk Eğitim Merkezinde görevli usta öğretici Nihal Belgar, “Buradaki kadınlara dokumacılığı öğretiyorum. Güzel bir proje sayesinde unutulmaya yüz tutmuş ve kaybolmak üzere olan bir sanatı yeniden canlandırmaya çalışıyoruz. Bu sanat hem emek, hem de fedakârlık istiyor. Zaman değişti ve alışkanlıklar da değişti. Zamanın getirisi bizleri sentetik kumaşlara yönlendirdi. Aslında sağlığımız açısından ipekli ve pamuklu ürünleri kullanmamız çok daha doğru. Amacımız bu geleneksel sanatı yeniden canlandırmak ve daha sağlıklı ürünler üretmek. İpek çok sağlıklı, verimli ve mucizevi bir ürün. İpekli kumaşları günümüze entegre edip güzel ürünler elde etmeye çalışıyoruz. Ödemiş Zeytinlik mevkiinde girişte bulunan kıraathanenin üstünde bulunan binada eğitimlerimizi veriyoruz. Kadınlardan talep oldukça kurslarımızı zevkle devam ettireceğiz” dedi.

İPEĞİN TIRTILDAN KUMAŞA DÖNÜŞTÜĞÜ MUCİZEVİ YOLCULUK

Kursiyerlerden Leyla Aynalı ise ‘Burada dokuma yapmayı öğreniyorum. Arkadaşlarımla bir arada olmaktan ve hayatıma bir şeyler katmaktan mutluyum. Vaktimiz keyifli geçiyor. Elimizde görmüş olduğunuz ipek ibrişimleri burada gördüğünüz kozalardan çektik” dedi.

Hem öğreniyoruz hem de eğleniyoruz diyen kursiyerlerden Nazmiye Aynalı ise Yerel Güç Muhabirine yaptığı açıklamada, “İpeğin yolculuğu boyunca yanında oluyoruz. 30 gün boyunca ipekböceklerimizi dut yaprağı ile besleyip koza haline gelmesini bekliyoruz. Daha sonra kozaları kurutuyor ve kaynayan suyun içine atarak çözülmesini bekliyoruz. Çözülen kozalardan saf ipeği elde ediyoruz. Sonrada dokuma tezgâhlarımıza bu saf ipek çözgülerini takarak ürünler dokumaya başlıyoruz. Örneğin saf ipek mendil gibi. Yüzde yüz ipek, yüzde 50 ipek i ve yüzde 50 pamuklu karışımı dokuduğumuz ürünlerde var. Hem bir şeyler öğreniyoruz, hem eğleniyoruz, hem de aile ekonomisine katkıda bulunuyoruz” dedi.

ÜRETTİKÇE MUTLU OLUYORUZ

Küçükmenderes Havzasında Üreten Kadınlarla Dokunan İpekler Projesi kapsamında kursa katılan diğer kursiyerler ise zamanın çok güzel geçtiğini ve ürettikçe mutlu oldukları söylediler. Kursiyerler kadınların bu tarz kurslara katılmasını önerdiler