YERELGÜÇ/AYDIN UYSAL
Ayrıca bugün 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolasıyla da basın açıklaması yapıldı.
Çocuk istismarına dair bildiriyi Ödemiş Kent Konseyi Gençlik Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi Merve Can okudu.
Can yaptığı basın açıklamasında şunları kaydetti, “Geçtiğimiz günlerde henüz altı yaşında iken ailesi tarafından gelinlik giydirilip “evlilik” adı altında ömür boyunca sürecek bir tecavüzün daimî mağduru yapılan çocuğun adli makamlara yansıyan şikâyeti üzerine öğrendiklerimiz kamu vicdanını derinden sarsmıştır.
Devlet, çocuğu her türlü cinsel davranış ve kötü muameleden, hak ihlalinden korumakla yükümlüdür. Devlet mekanizmaları; cinsel istismar vakalarında, iddiaları “çocuğun beyanını” esas alarak değerlendirmekle ve “Çocuğun üstün yararı ilkesini” dikkate alarak, etkin, hızlı ve adil bir süreç yürütmekle yükümlüdür.
Maalesef ülkemizin yakın tarihi, sistematik olarak istismara uğrayan çocukların trajedilerine ve bu trajedileri meşrulaştıran beyanlara sahne olmuştur. Biliyoruz ki; çocuk istismarı önümüze çıktığında infial gösterip, ertesi gün unuttukça bu örgütlü kötülüklerle daha çok karşılaşacağız.
Laik cumhuriyetten uzaklaştıkça, çocukları cinsel bir obje olarak gören karanlık zihniyete karşı çıkmadıkça, çocukların sözde evliliklerin tarafı olabileceğine dair anlayışı bütün toplum olarak mahkûm etmedikçe daha çoklarıyla karşılaşacağız.
Bugün her ne kadar altı yaşındaki bir kız çocuğunun istismar edilmesi özelinde konuşuyor olsak da bundan sonraki süreçte de çocuk haklarına yönelik her türlü ihlalin Ödemiş Kent Konseyi Gençlik Meclisi olarak karşısında yer alacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi “Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.”
İNSAN HAKLARI İHLALLERİNİN SON BULDUĞU BİR DÜNYA TEMENNİ EDİYORUZ
Dünya İnsan Hakları Günü ile ilgili bildiriyi Ödemiş Kent Konseyi Gençlik Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi İrem Nur Köse okudu. Köse okuduğu bildiride şunları kaydetti, ”Her insan, haklarının özü olan insan onuruna sahip olarak doğar. İnsan onurunun yaşamın her fazında korunması gereksinimi, insan hakları olgusunun da ortaya çıkmasına neden olmuştur. İnsanlığın hak arayışı tarihsel perspektiften analiz edildiğinde ise insanlık tarihi kadar eski olduğu gözlenmektedir.
Bu arayışın evrensel düzeyde kabul edilmesi, korunması açısından günümüz hak ve hukuk sistemi bakımında ilk ve önemli adımlar 10 Aralık 1948 yani bugünden tam 74 yıl önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini kabul etmesi ile gerçekleşmiştir.
Bu süreçte tüm dünyada insan hakkı ihlâllerinin en aza indirilmesine ve önlenmesine yönelik uluslararası mekanizmalar oluşturulmuştur. Bu mekanizmalarca; insanlık suçu işleyenlerin yargılanabileceği uluslararası mahkemeler oluşturulması, insan haklarının korunması ve güvence altına alınması konularında dünyadaki bütün insanların bilgilendirilmesi, insan hakları bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla kabul görmüştür.
Bugün vesilesi ile İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde de ifade edildiği üzere “İnsanlık ailesinin bütün üyelerinde bulunan onurun ve onların eşit ve vazgeçilmez haklarının tanınmasının dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli” olduğunu hatırlatmak istiyor; insan hakları ihlallerinin son bulduğu bir dünya temenni ediyoruz.”