Daha önce de sosyal medya hesaplarından ilgili kişi ve kişiler ile alakalı paylaşımlar yapan Özfiliz iddalarını sürdürüyor.
Türk Sağlık -Sen Ödemiş İlçe Temsilcisi Şevket Özfiliz'in yapmış olduğu paylaşımların içerisinde yolsuzluk, evrakta sahtecilik, görevi kötüye kullanma yoluyla suçu ve suçluyu bildirmeyerek üstünü örtme, sendikal mobbing, kumpas ve şantaj, orman arazisine haksız yere çökme gibi iddialar var.
Özfiliz’in paylaşımları şöyle;
“Bir köylü vatandaşımızın bizim olan bizim olsun istiyoruz haykırışı ile basına yansıyan üç kurum müdürünün içinde olduğu yaklaşık 15 dönüm arazisine usulsüz şekilde çökmenin haberinin ardından vatandaşımızın Orman Bakanlığı’na yaptığı şikayetin ardından usulsüz kullanım ve yapılaşmanın tespit edildiği cevabı gelmişken orman bakanlığının 6360 sayılı kanun ile Ödemiş Belediyesine usulsüzlüğü giderilmesi için gerekli talimatı vermesine rağmen talimatı gereği yapılmamış ardından iki müdürün arazi devir işlemini iddia doğruysa yaklaşık 500.000 TL yaptığı bilgisi gelmiştir. Devir işlemi neye göre yapılmıştır? Kişiler neye göre seçilmiştir? Köylüye bu devir bildirilmiş midir? Usulsüz kiralanan devlet arazisi için el altından alındığı iddia edilen bu para gerçek ise hak mıdır ? helal midir ? haram mıdır? Kaymakamlıkta çalışan üst düzey müdür bu devir teslimde gereken pozisyonunu kullanmış mıdır? Usulsüzlük yoktuysa eğer kıymetli olan arazinin devir işlemi neden yapılmıştır? Yapmayan veya yapamayan müdür kalmış mıdır ? Bu usulsüzlüklerin arkasında başka üst düzey kimler bulunmaktadır?
NASIL BİR ÖZGÜVENDİR Kİ ?
Soruşturma altında olmasa rağmen enjeksiyon yetkisi olmayan bir çalışanı altını basarak söylüyorum pansuman yapma adı altında vatandaşa enjeksiyon yaptırılmış mıdır? Nöbet listesinde şahıs o dönemde mevcuttur şahitler mevcuttur bu kişi burada görev yapamaz diyenlere paraya ihtiyacı var idare edin dedin mi? Demedin mi ? Yetkisi olmadan enjeksiyon yapan kurum çalışanı sendikanın üyesi olması bunda etken mi ? Bir devlet kurumunda böyle bir durum yaşandıktan sonra kurum amirinin bilgisi olması durumunda herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır ? Bitmiyor bitmiyor bitmiyor ... Gereken yapılırsa bitecek inşallah!
KURUMDAKİ YOĞUN BAKIMLARDAN BİRİNDE 90 YAŞINDAKİ F.K İSİMLİ HASTAYA ŞİDDET UYGULANDIĞI VE ÜSTÜNÜN KAPATILMAYA ÇALIŞILDIĞI SENDİKA TEMSİLCİSİ OLMAM SEBEBİYLE TARAFIMA BİLDİRİLDİ
Kurumdaki yoğun bakımlardan birinde 90 yaşındaki F.K isimli hastaya şiddet uygulandığı şiddet uygulayan yoğun bakım çalışanın müdürün sendikasının aktif üyesi ve yakın dostu olduğu için üstünün kapatılmaya çalışıldığı sendika temsilcisi olmam sebebiyle tarafıma bildirildi. Bunun üzerine konu araştırıldı. Birim sorumlusu bu olaydan sonra kurum müdürüne bu kişinin yoğun bakımdan alınmasını istedi.Fakat kurum müdürünün almamakta ısrar ettiği bilgisi verildi ve gelen bilgiye göre hasta yakınlarına hastanın kendi kendine zarar verdiği söylendi. Sorumlunun ısrar üzerine suç işleyen şahıs başka rahat bir birime verildiği bir süre sonra da yine yaşlı hastaların yoğun olduğu bir birime verildiği görüldü. Şiddetin uygulandığı tarihte birim değişiklikleri ile de karşılaştırıldığında görevlendirmeleri bakıldığında görülecektir diye düşünüyorum. İddialara göre bu müdür suçu bildirmeyerek üstünü kapatmadıysa eğer herhangi bir tutanak tutup soruşturma başlatılmış mıdır? Baş müfettiş dosyasına giren bu şiddet olayı yalan ifade veren şahitler olmuş olabileceği gibi gerçekleri anlatanda olmuş mudur? Yalan ifade verenleri inançları var ise Kur’an-ı Kerime el bastırıldığında veya en sevdikleri üzerine yemin etmeleri istenmesi halinde hala aynı beyanlarını devam edebilecekler midir? Müdürün kurumda yaşanan olaylar ile ilgili kendi ağzıyla canımın istediğini kapatırım canımın istediğinin üzerine giderim demesinin sebebi bu mudur? Başka neler kapatılmıştır? Kafalarda soru işareti kalmaması için belirtmeliyim ki ihbar ile ilgili bilgisi olması gereken tüm silsile izlenmiş fakat kafalar kuma gömülmüştür!
BU ÇÜRÜK ELMALARI TEMİZLEMEK ,ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAK HER VİCDANLİ ,AHLAKLI TÜRK VATANDAŞININ GÖREVİDİR
Kamuoyunun dikkatine her kurumda, her meslekte maalesef olan çürük elmalar vardır. 17 yıllık kamu ve 13 yıllık yoğun bakım hemşireliği yapmış biri olarak büyük emekler veren sağlık çalışanlarının bunlar yüz karalarıdır. Bu çürük elmaları temizlemek ,üzerine düşeni yapmak her vicdanlı ,ahlaklı Türk vatandaşının görevidir. Suçu işleyenler gibi görevi kötüye kullanarak suçu ve suçluyu korumaya çalışan idareciler de bunda en büyük suça sahiplerdir. Yargı ve bakanımız üzerine düşeni artık yapmalı bundan sonra her kim suç işleyecek olursa karşılığında ne ceza alacağını iyi bilmelidir. Yoksa nasıl olsa korunuyorum rahatlığıyla suçlar işlemeye devam edecektir! Bir sağlık çalışanı olarak sağlık çalışanına şiddete ne kadar karşıysak savunmasız veya kimsesiz hastalara da şiddete ya da kötü muameleye karşıyız. Keşke gereken yapılsaydı da son çare olarak kamuoyuyla paylaşmasına gerek görülmesiydi. Gereğinin yapılması için yetkileri artık göreve davet ediyorum.
KİMSE TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNDEN DAHA BÜYÜK DEĞİLDİR! KURUMLARIMIZ KİMSENİN BABASININ ÇİFTLİĞİ DE DEĞİLDİR!
Silsilelerin izlenip suçluların cezalarını çekmemesinden kaynaklıdır amacımız kamuoyunun dikkatini çekerek engellemeleri kamuoyuna duyurmaktır. Bahse geçen konular dikkate alındığında şahsi bir hesaplaşma değil engellemeler sonucu süregelen bir hak arama mücadelesinin bir sebebidir. Bizden istenen nedir? Görme ,duyma, bilmedir. Kimse Türkiye Cumhuriyeti Devletinden daha büyük değildir! Kurumlarımız kimsenin babasının çiftliği de değildir! Önce devletim diyen yetkilileri göreve davet ediyorum! Korkanlara, susanlara elini suya sabuna değidirmeden bir şeyler olsun diye bekleyenlere sesleniyorum! Bir gün adalet size de lazım olacak sözlerle maalesef gemi yürümüyor icraat gerekiyor!
SAYIN SAĞLIK BAKANIMIZ DUYUN NELER OLUYOR!
Sayın sağlık bakanımız duyun neler oluyor! Çalışanda huzur diye bir şey bırakmadılar! Kamu'nun gücünü kullanarak şahsi menfaatlerin nereye getirdiğini görün! Artık bu süreçte gerçekleri bildiği halde yalan beyanda bulunan, pozisyonunu kaybetmemek için bu düzene ayak uyduran her kim varsa sakın ola bu hukuksuzluklara alet olmayın deymez. Allah’ın adaletini unutmayın! Yok ben yalan söylemeye devam ederim diyorsanız siz sanıyormusunuz Allah’ın da bir adaleti yok! Allahın adaleti bir gün sizi en sevdikleriniz ile sınarsa o zaman anlarsınız! Haksızlık ve hukuksuzluk karşısında kim dimdik duruyorsa Allah o arkadaşlardan razı olsun!