MUSTAFA ERDAL AĞABEYİ DE EBEDİ ÂLEME UĞURLADIK..

Hafızın kabri olan bahçede bir gül varmış;

Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle,

Gece, bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış

Eski Şiraz’ı hayal ettiren âhengiyle

Ölüm âsude bahar ülkesidir bir rinde;

Gönlü her yerde buhurdan gibi tüter,

Ve serin serviler altında kalan kabrinde,

Her gece bir gül açar, her seher bir bülbül öter..

Üstâd şaiirimiz; Yahya Kemal Beyatlı’nın mısralarıyla anmak  istedim, rahmetli Erdal Ağabeyimi. Kendisi bir rind idi.

1963 yılında, yani 52 yıl evvel tanıdım onu, iş yerimin Mithatpaşa Caddesinde oluşu yönüyle. Gerçi Yeni Asır muhabirliği, çıkardığı Ödemiş Gazetesi ile de gıyaben zaten bütün Ödemiş’liler gibi ben de tanıyordum. Eczaneye geliş gidişlerinde bu dostluğumuz derin bir manâ kazandı. İkimiz de Demokrat Partili idik. Onun, DP. Gençlik Kollarında, sonrasında ise Yönetimde bulunduğu görev yıllarını büyük bir merakla dinlerdim. Benim çocukluk ve öğrencilik yıllarımda yaşadıklarını..TBMM. Başkan Vekili, İzmir Milletvekili İlhan Sipahioğlu’nu çok severdi.

Herkese karşı sevecen ve saygılı bir yapısı vardı. Niye okuyamadığını, meraklıları yazılarından, kitaplarından bilirler. Her kitabını bana imzalayarak verme lûtfunda bulunmuştur. Hepsini zevkle okudum, çocuklarıma miras olarak kalacak değerli eserlerdir, kitapları.

İlk Kitabını çıkardığı günleri hatırlıyorum. 2.500 TL. harcadım demişti. Sonraki kitaplarını Ödemiş Belediyesinin sponsorluğunda çıkardığını biliyorum. Bu arada Ödemiş Belediyesi ile kitabın redaksiyonunu yaparak, yayına hazırlayan, basım işini üstlenen Küçük Menderes Gazetesi Yönetimine şükranlarımı arz ederim, bu hizmetleri dolayısıyla.

Yazı kitap demişken, ağabeyimizin özelliklerinden de söz etmeden olmaz. Üslûbu sade, Türkçeye gayet vâkıf, cümleleri kısa yazardı. Çok heves etmeme rağmen, kısa cümle konusunda, ona erşemedim. Duayen yazarlardan Rauf Tamer’in tarzı gibi. Bir de yazılarında Osmanlıca kelimeler kullanır, parantez içinde şimdiki kullanıldığı dili yazardı. Yani bir nevi öğretmen. Yazılarından mutlaka bir şeyler öğrenilirdi. Müthiş zeki idi. Bir örnek.. Son veya ondan önceki makalesi “Okuduğum Kitaplar” başlığını taşıyordu. Yazısında bahsi geçen kitapların pek çoğunu ben de okumuş olmama rağmen, ben hatırlayamazdım, böyle bir yazı kaleme alsam. Büyük oğlu sevgili kardeşim Nuri Erdal bana, mezar taşına; “Ben okuyamadım, sizler okuyun.” Yazılmasını vasiyet ettiğini söyledi. Esas Gazeteciliğinden bahsetmek de gerekir. Ulusal Basındaki pek çok gazetenin muhabirliğini yapmıştır. Nuri hatırlattı dün. Günaydın Gazetesi çıktığı günlerde büyük fırtınalar koparmıştı. İlk Web-Ofset tekniği kullanılmış, pek çok büyük yazar transfer etmişlerdi. Mustafa Erdal Ağabeyin, yazıhanesine gidip, ona adeta yalvarmıştım. Günaydın Muhabirliğini alması için. Günaydın Türkiye’de bir numaralı gazete olacaktı, bunu sezmiştim. Gazetenin fazla magazinel oluşu dolayısıyla, sıcak bakmamış, teklif ve ısrarımı zor da olsa kabul ettirmiştim.

Ülke meselelerine hayli vâkıf ve duyarlı idi. Tapu Takip İşleri yaptığı yazıhanesinde büyük oğlu Nuri ile çalışırdı. Kızı Deniz, benim ilk çocuğum Günseli ile liseden sınıf arkadaşı idi. Deniz, annesinin erken vefatı dolayısıyla, hayatını babasına vakfetti, desem yeridir, bu güne kadar evlenmedi. Küçük oğlu Mehmet ziraatle iştigal ediyor. Mehmet’in oğlu üniversiteyi bitirmiş. Rahmetli Erdal ağabeyim, toprağa vergimiz günden bir hafta önceki (11. Şubat Çarşamba) ziyaretimde, Mustafa Veteriner Hekim oldu diye gururla bahsetmişti. Nuri’nin kızı Günsev 10 yıl kadar önce Üniversiteyi başarı ile bitirmişti. Şimdi İzmir’de öğretmenlik yapıyor. Mutlu bir evliliği var. Günsev’in küçüğü Günay da Üniversiteyi geçen yıl bitirdi. KPSS. Sonuçlarını bekliyor. Nuri’nin çocuklarının ikisinin de adını Erdal Ağabeyin koyduğunu biliyorum. Ha.. Erdal abi, deyişini, sevgili dostum Yüksel Balcı’nın ilk kullandığını, birlikte basın için çalıştıkları bir dönemde, bunun isim olarak  hepimizin ağzında yer ettiğini zannediyorum. Torunlarının okumuş olması, onu çok mutlu ederdi.

Türk Musikini bilir ve severdi. Tahir Atik Hoca’mızın Türk Sanat Müziği korosunu, büyük emeklerle devam ettirdiği Sanat severler Derneği’nde yıllarca yöneticilik yaptı Erdal ağabey.

Yukarıda değinmiştim. Yumuşak mizacına..Kimseyle kırkın olmadan, arkasından hep iyi şeyler söylecek, bir kişilik sahibi idi.

Kederli evlâtlarına, gelinlerine, torunlarına, yeğenlerine dost ve yakınlarına yüce Allah’tan sabırlar diliyorum. Nurlar içinde yat, Mekânın Cennet olsun. Sevgili ağabeyim..

Saygılarımla. 

{ "vars": { "account": "G-Z2YJHG8WBW" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }