Dün akşam Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapsamında Tire Belediyesi Hizmet ve Kültürmerkezi salonunda sahne alan Tire’nin dünya müziğindeki güzide temsilcisi Muammer Ketencoğlu ve ekibi, salondakilere Tire kültürü konusunda tadına doyulmayan, unutulmayacak bir sunum gerçekleştirdi.
Hangi etkinliğin yerel, hangisinin ulusal, hangisinin uluslararası olduğunu tartıştığımız şu günlerde içimizden çıkarak dünyaya kendi orjinal sesimizi ve soluğumuzu tanıtan Muammer, yerel olunmadan milli, milli olunmadan da evrensel olunamayacağının en güzel kanıtı olarak bizlere Tire’li olmanın gururunu yaşattı.
Muammer Ketencoğlu konserini tertipledikleri için Tire Belediyesi yetkililerine ve sayın başkana buradan tüm samimiyetim ile tebrik ediyorum. Zira yaklaşık iki yıldır yönetimde olan Tire Belediyesinin bu organizasyonu hem yerel hem de evrensel anlamda gerçekten takdir toplayacak özellikler içeriyor.
Bence Muammer Ketencoğlu konseri, milli çapkın süha özgermi’nin gözetiminde yapılan güzellik yarışmasından bin kez daha evrensel bir etkinlik olarak, Tirenin kültür hayatına bir tuğla daha koymuştur.
Konserden önce Muammer’le yaptığımız söyleşide, konserin Tire kültür derneğinin davetlisi olarak bir önceki Tire ziyaretinde belediye yetkilileri ile yaptığı görüşmede konuşulduğunu, aslında açık havada yapılacağını ama bir takım nedenlerden dolayı Cumhuriyet Bayramı etkinlikleri kapasamına alındığını anlattı bizlere. Biz de kendisine Cumhuriyet bayramı etkinlikleri kapsamında Tirede olmasının da güzel bir rastlantı olduğunu ve bu önemli günün etkinlikleri içerisinde Tireli bir türk halk müziği sanatçısını dinlemiş olmaktan ne kadar büyük bir onur duyduğumuzu söyledik.
Ancak Muammer Ketencoğlu’nun son yıllarda Tire ile artan ilişkisinde benim dikkatimi çeken bir takım hususlar var. Muammer her fırsatta müziği ile dünyaya açıldığı ve başarılı işler yaptığı süreçte kendi memleketinin ona sahip çıkmakta biraz geciktiğini ifade ediyor.
Bilindiği gibi Mumammer Ketencoğlu Balkan ve egenin iki yakasının müziğinde çok anlamlı ve başarılı eserler ortaya koyarak kendinden bahsettirdi. Sanat çevereleri onun bu farklı çizgisini ve müziğinde gösterdiği orjinalliği hemen farketti. Fakat Tire maalesef bu sürecin içerisinde kendi sanatçısına gereken önemi veremedi.
Bundan yıllar önce bir Muammer Ketencoğlu konserinde yaşanan olumsuz bir takım olaylardan sonra, ta 2006 yılına kadar Tire ile onun öz evladı Muammer arasında herhangi bir sanatsal ilişki yaşanmadı.
Oysa yan komuşumuz Ödemiş, yıllardır kendi hemşehrileri tiyatrocu Aykut Oray ve Türk Halk Müziği sanatçısı Bedia Akartürk’e sahip çıkıyor. Hatta Ödemiş’te Bedia Akartürk adına bir hatıra evi bile açıldı. Hal böyle olunca Tire olarak sanatçılarımıza sahip çıkma açısından karnemizin Ödemişe göre biraz zayıf kaldığını üzüntüyle görüyoruz.
Her şeye rağmen 2006 ylında başlayan sürecin ardından başta Muammer Ketencoğlu olmak üzere, yine Tirenin bağrından çıkıp da sanat alanında bir çok başarıya imza atmış Şenol Filiz gibi sanatçılarımıza sahip çıkmaya başladık da bu konuda biraz umut veren bir ambiansa sahip olduk çok şükür...
Belediyemizin de son etkinlikte olduğu gibi bu sürece olumlu yönde katkı sağlayarak devam ettirdiğini görmek bizleri daha da mutlu ediyor. Sayın başkanımız konserde yaptığı konuşma ile “büyük bir sanatçı” olarak Muammer Ketencioğlunu takdim ettiğinde salondakilerin heyecanı dikkatlerden kaçmadı.
Kim ne derse desin. Ben belediyemizin 2 yıldır yapmış olduğu sanatsal ve bilimsel etkinliklerin içerisinde en iyileri olarak, Tire Belediye korosunca verilen Lütfi Filiz eserleri konseri, Tire sempozyumu ve şimdi de Muammer Ketencoğlu konserini ayrı bir yere koymak ve bu konularda kendilerini tebrik etmek istiyorum .
Sayın başkanımızdan Tireli sanatçılara destek vermeye devam etmesini özellikle rica ediyoruz. Zira Tire’de ve Tire dışında daha o kadar çok sanat ve bilim adamımız var ki, hepsini tek tek saymaya kalkışsak yerimiz yetmez.