Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, 25 Nisan’da Yüce Mahkemenin kuruluşunun yıl dönümünde yaptığı konuşma, Başbakan’ın ve yandaşlarının, 17 Aralık’tan bu yana bitmek tükenmek bilmeyen hakaretleriyle, dağlanan yüreklere su serpti. Allah ondan razı olsun.
Saygıdeğer okurlarımın, Haşim Kılıç’ın dediklerini sert diye yorumlayanları, Başbakan Erdoğan’ın aylardır hemen her gün konuşmalarında kullandığı; içeriği nefret dolu, ayrıştırıcı, bölücü, yaftalayıcı, suçlayıcı, küçük düşürücü, aşağılayıcı ifadeleri ile kıyaslamalarını istirham ediyorum.
Yaa… Sayın Başbakan!..
İşte böyle…
Delilsiz ispatsız, nefret söylemleriyle, bir Başbakan’a hiç yakışmayan bir eda ile sağa sola çatmana…
Çok çıkan sesinle, insanları birbirine düşürmeye çalışmana…
Hakkı, hukuku hiçe sayarak, hiçbir kural, kaide, kanun tanımamana…
“Köpeksiz köyde, değneksiz gezmene” karşılık hakkın, hukukun, adaletin ilelebet sessiz kalacağını sanmana…
İnsanların, her yaptığın hukuksuzluğu, sorgusuz sualsiz onaylayacaklarını düşünmene…
Herkese bağırıp çağıracağına ama kimsenin sana hiçbir şey söyleyemeyeceğini düşünmene karşılık;
Yanıldığını…
Yanlışlarını,
Bile bile işlediğin günahları,
Hem de yüzüne karşı
Doğrudan hukuk içinde,
Ama hiç korkmadan, çekinmeden söyleyen bir Molla Kasım’ın var olduğunu gördünüz.
Oysa Derviş Yunus Emre’yi dinleseydiniz eğri-büğrü söz etmezdiniz.
Çünkü o, böylelerine karşı mutlaka bir Molla Kasım’ın gelip seni sigaya çekeceğini söylemişti.
---------
Not: Molla Kasım’ın Hikâyesi bilinen bir kıssadır. Merak edenler, Google’a girip bu ilginç hikâyeyi okuyabilirler.
Saygılarımla…
Nuh Gönültaş’ın Bugün Gazetesindeki yazısından esinlenilmiştir.
***********